Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2013/977 Esas 2014/21782 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/977
Karar No: 2014/21782
Karar Tarihi: 16.12.2014

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2013/977 Esas 2014/21782 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mersin 3. Asliye Ceza Mahkemesi, 2009/877 (E) ve 2010/773 (K) numaralı davada suçlu olduğu tespit edilen sanığın temyiz itirazları üzerine yapılan inceleme sonucunda, mahkumiyet kararı bozulmuştur. Kararın bozulma sebepleri şunlardır:
1. Mahkumiyet kararı için gerekli olan inceleme eksik yapılmıştır. Belgelerde sahtecilik suçuyla ilgili aldatma yeteneğinin var olup olmadığı belirlenmeden hüküm kurulmuştur. Bu nedenle, belgelerin tekrar incelenmesi, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve belge asıllarının dosyaya konulması gerekmektedir.
2. Aynı anda gerçekleşen fiillerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanması mümkün olmadığından, sanığın sahte nüfus cüzdanı ve sürücü belgesi düzenlemesi bir bütün olarak tek bir resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturur. Zincirleme suç hükmü uygulanamaz ancak belge sayısı ve çeşitliliği TCK'nın 61. maddesi göz önünde bulundurularak temel ceza belirlenir.
3. Sanığın hak yoksunluğu cezası koşullu salıverilmeye kadar sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini kapsar. Bu nedenle, fıkranın tamamını kapsayacak şekilde hüküm kur

11. Ceza Dairesi 2013/977 E. , 2014/21782 K.

"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 11 - 2011/964
MAHKEMESİ : Mersin 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/06/2010
NUMARASI : 2009/877 (E) ve 2010/773 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

1- Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, mahkumiyet hükmünün konusunu teşkil eden emanette kayıtlı suça konu nüfus cüzdanı ve sahte sürücü belgesinin celp edilip incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığının karar yerinde tartışılması ve belge asıllarının denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2- 5237 sayılı TCK.nun 43. maddesinde, "değişik zamanlarda" denilmesi karşısında; aynı anda gerçekleşen fiillerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığından, aynı anda sanığın yatağının altında ele geçirilen nüfus cüzdanı ve sürücü belgesinin farklı zamanda düzenlendiklerine ilişkin bir delil bulunmadığı cihetle, eylemin bir bütün olarak tek bir resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu ve 5237 sayılı Yasanın zincirleme suç hükmünün uygulanma olanağının bulunmadığı ancak belge sayısı ve çeşitliliğinin TCK.nun 61. maddesine göre temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınması gerektiği gözetilmeden TCK.nun 43. maddesi ile sanığın cezasında artırım yapılması,
3- 5237 sayılı TCK"nun 53/3. maddesi gereğince 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden, fıkranın tamamını kapsar biçimde yazılı şekilde hükümler kurulması,
4- Suça konu belgenin delil olarak saklanması yerine müsaderesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.12.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.