11. Hukuk Dairesi 2016/9619 E. , 2016/7760 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/06/2016 tarih ve 2016/92-2016/92 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
İhtiyati haciz talep eden vekili, karşı tarafın kullanmış olduğu olduğu kredi nedeniyle müvekkilinin nakdi ve gayrinakdi alacağı bulunduğunu, rehinle temin edilmediğini, borçluya gönderilen ihtara rağmen borcun ödenmediğini, borçlunun ikametgahını değiştirdiğini ve mal kaçırma işlemlerine başladığını ileri sürerek, alacağı teminen borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczini talep etmiştir.
Mahkemece iddia ve dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, alacağın kredi kullandırmadan kaynaklandığı, net olarak bir senede bağlanmadığı, ihtarın noterden çekildiği, borçlu ile yapılan kredi sözleşmesi gereğince kullandığı kredilere ilişkin olarak iddia edilen miktarların tespiti açısından yargılamayı gerektirdiği, İİK"nın 257/2 fıkrasındaki hususlara ilişkin somut deliller sunulmadığı ve İİK"nın 257. maddesindeki şartların oluşmadığı gerekçesiyle, ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararı, ihtiyati haciz talep eden vekili temyiz etmiştir.
Talep, kredi sözleşmesinden kaynaklanan ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile talebin reddine karar verilmiştir. Ancak, İİK"nın ihtiyati haciz koşullarını düzenleyen 257. maddesinde, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir. Aynı Yasa"nın 258. maddesi uyarınca alacaklının, alacağın varlığı ile haciz sebepleri hakkında mahkemede olumlu şekilde kanaat uyandırması gerekli ve yeterli olup, buradaki ispat asıl davadaki gibi tam bir ispat olmayıp yaklaşık ispattır.
Somut olayda, talep dilekçesine ekli belgelerden ihtiyati haciz talep eden ile borçlu arasında kredi sözleşmesi akdedildiği, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek borçluya ihtar gönderildiği, böylece alacağın muaccel hale geldiği ve rehinle temin edildiğine dair de dosya kapsamından herhangi bir bilgiye ulaşılamadığı, talep dilekçesine ekli belgelerin alacağın varlığı hususunda yaklaşık kanaat sağladığı, muaccel alacaklar için İİK"nın 257/2 maddesi şartlarının aranmadığı nazara alınmaksızın yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ihtiyati haciz talep eden vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın ihtiyati haciz talep eden yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 04/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.