Davacı, basamak yükseltmek talebinin kabulüyle, basamak farklarını da ödemek kaydı ile 21. basamaktan yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava ,davacının 1479 sayılı Yasaya 4181 sayılı Yasa ile eklenen Geçici 9.maddesi uyarınca süresinde basamak yükseltme talebinde bulunduğu halde kurumun cevap vermemesi nedeniyle ,o tarihte basamak yükseltemediği için 9.basamaktan emekli olacağını,bu hakkının kullanılması sağlanarak 21.basamaktan yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin kabulü ile .davacının basamak yükseltme talebinin basamak farklarını da ödemek kaydı ile ,son basamağının 19 olarak kabulüne ve bu basamak esas alınarak yaşlılık aylığının buna göre bağlanması gerektiğinin tesbitine karar verilmiştir.
Dosya içerisinde bulunun belgelerden ,davacının 30.12.1996 tarihinde basamak yükseltme talebi ile kuruma başvurduğu.24.03.1997 tarihli yazı ile kurumun bu talebi kabul ettiği ve 30.12.1996 tarihine kadar ödenmesi gereken prim ve gecikme zammının belirtildiği iadeli –taahütlü şerhi ile kurum çıkışının yapıldığı,ancak bu yazının davacıya tebliğ edildiğine ilişkin tebligat belgesinin davacıya ait şahsi sicil dosyasında bulunmadığı gibi bu konuda kurumca posta idaresinde yapılan araştırmadan zaman aşımı nedeni ile sonuç alınamadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece bu durum davacı lehine yorumlanarak yazının davacıya tebliğ edilmemiş olduğundan basamak yükseltme hakkının bulunduğu kabul edilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 1479 sayılı Yasaya 4181 sayılı Yasa ile eklenen Geçici 9.maddesinde ‘’ Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sigortalı olanlar, bulundukları basamakları, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden aybaşından itibaren üç ay içinde yazılı olarak talepte bulunmak şartıyla, en fazla oniki basamak yükseltebilirler. Yükselttikleri basamakların primleri; her basamağın bekleme süresindeki prim tutarına basamak yükseltme farklarının ilave edilmesi ile hesaplanır. Bu tutarın talepte bulunma süresinin başladığı tarihten itibaren altı ay içinde ödenmesi zorunludur..’’denilmektedir.Yasa metninde ,basamak yükseltme primlerinin talepte bulunma süresinin başlamasından itibaren 6 ay içerisinde ödenmesi gerektiği açıkça belirtilmiş ve ödenmeme halinde kuruma herhangi bir ihbar yükümlülüğü getirilmemiştir.
Öte yandan davacı tarafından kuruma verilen 30.12.1996 tarihli basamak yükseltme talebine ilişkin başvuru formunda da ‘’Tarafıma tebliğ edilecek basamak yükseltme primini en geç 01.05.1997 mesai bitimine kadar makbuz üzerine ‘’BASAMAK YÜKSELTME PRİMİDİR’’ şerhi yazdırmak suretiyle ödeyeceğim ‘’ şeklinde düzenlenmiş olup,bu belgeye göre prim borcunun son ödeme tarihinin 01.05.1997 olduğu davacı tarafından bilindiği tartışmasızdır.
Bu durumda, davacı yasal süresi içersinde basamak yükseltme talebinde bulunduktan sonra ,kurumun makul süre içerisinde cevap vermemesi halinde ,kuruma başvurarak nedeni araştırıp son ödeme tarihine göre primini yatırması gerekirken,.bu konuda hiçbir işlem yapmadan beklenerek , yaklaşık 10 yıl sonra yaşlılık aylığı talep edeceği zaman ,kurumun kendisine bildirim yapmadığını gerekçe göstererek basamak yükseltme isteminde bulunması MK’nun 2.maddesinde belirtilen iyi niyet kuralları ile de bağdaşmamaktadır.
Bu maddi ve hukuki olgular dikkate alındığında , 6ay için geçerli olduğunu bildiği ve bu husus metninde açıkça belirtilmiş olan yasaya dayanarak basamak yükseltme hakkını kullanan,bu talebine cevap vermediği kabul edilen kurumdan, gerekli araştırmayı zamanında yapmayarak 10 yıl sonra bu hakkı kullanmak isteyen davacının, talebinin reddi gerekirken aksi düşüncelerle kabulü usul ve yasaya aykırıdır.
O halde davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.