4. Ceza Dairesi 2019/6261 E. , 2019/19599 K.
"İçtihat Metni"
Basit tehdit suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/1-2, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair, Haymana Sulh Ceza Mahkemesi"nin 19/10/2009 tarihli ve 2009/79 esas, 2009/115 sayılı kararını müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde işlediği kasıtlı suç nedeniyle mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine yapılan yargılama sonunda, adı geçen sanık hakkında verilen hükmün 5271 sayılı Kanun’un 231/11. maddesi uyarınca açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun"un 106/1-2, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair, Haymana Asliye Ceza Mahkemesi"nin 13/11/2014 tarihli ve 2014/149 esas, 2014/110 sayılı kararının, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 24/07/2019 gün ve 94660652-105-06-5285-2019-Kyb sayılı istemleri, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04/08/2019 gün ve 2019/81238 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daire"ye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı 5237 sayılı Kanun"un 106. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde düzenlenen basit tehdit suçunun kovuşturulmasının şikâyete bağlı oluşu ve müşteki ..."un 05/10/2009 tarihli duruşmada, şikâyetinden vazgeçtiğini belirtmiş olması, sanığın da hakkında şikayetten vazgeçme olursa kabul ettiğini beyan etmesi karşısında, sanık hakkında açılan kamu davasının şikâyet yokluğu nedeniyle düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Basit tehdit suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/1-2, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair, Haymana Sulh Ceza Mahkemesi"nin 19/10/2009 tarihli ve 2009/79 esas, 2009/115 sayılı kararını müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde işlediği kasıtlı suç nedeniyle mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine yapılan yargılama sonunda, adı geçen sanık hakkında verilen hükmün 5271 sayılı Kanun’un 231/11. maddesi uyarınca açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun"un 106/1-2, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair, Haymana Asliye Ceza Mahkemesi"nin 13/11/2014 tarihli ve 2014/149 esas, 2014/110 sayılı kararının, sanığın üzerine atılı 5237 sayılı Kanun"un 106. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde düzenlenen basit tehdit suçunun kovuşturulmasının şikâyete bağlı oluşu ve müşteki ..."un 05/10/2009 tarihli duruşmada, şikâyetinden vazgeçtiğini belirtmiş olması, sanığın da hakkında şikayetten vazgeçme olursa kabul ettiğini beyan etmesi karşısında, sanık hakkında açılan kamu davasının şikâyet yokluğu nedeniyle düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Mağdur ..."un yargılama aşamasında şikayetinden vazgeçmesine karşın, kovuşturulması şikayete bağlı olan sair tehdit suçundan sanık ... hakkında mahkumiyet hükmü kurulmasında isabet bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
TCK"nın soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlar kenar başlıklı 73. maddesi; "(1) Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikayette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz. (2) Zamanaşımı süresini geçmemek koşuluyla bu süre, şikayet hakkı olan kişinin fiili ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden başlar. (3) Şikayet hakkı olan birkaç kişiden birisi altı aylık süreyi geçirirse bundan dolayı diğerlerinin hakları düşmez. (4) Kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür ve hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçme cezanın infazına engel olmaz. (5) İştirak halinde suç işlemiş sanıklardan biri hakkındaki şikayetten vazgeçme, diğerlerini de kapsar. (6) Kanunda aksi yazılı olmadıkça, vazgeçme onu kabul etmeyen sanığı etkilemez. (7) Kamu davasının düşmesi, suçtan zarar gören kişinin şikayetten vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada şahsi haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış ise artık hukuk mahkemesinde de dava açamaz." biçimindedir.
TCK"nın 106/1. maddesinin ikinci cümlesinde düzenlenen sair tehdit suçu, aynı Kanun maddesi uyarınca kovuşturulması şikayete bağlı olan suçlardandır.
İncelenen dosyada; sanık ... hakkında, mağdur ..."a yönelik 13.07.2009 tarihli eylemleri nedeniyle, TCK"nın 125/3-a, 125/4 maddeleri ile 106/1. maddesinin ikinci cümlesi uyarınca yargılanıp cezalandırılması talebiyle, 21.07.2009 tarihinde kamu davası açıldığı, Haymana Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2009/79 esas sayısına kayden görülen yargılama sonunda, sanık hakkında her iki suç nedeniyle kurulan hükümlerin açıklanmasının geri bırakıldığı, deneme süresi içerisinde sanığın kasıtlı suç işlemesi nedeniyle hükümlerin aynen açıklandığı, hakaret suçundan kurulan hükmün, Yargıtay 18. Ceza Dairesi"nin 30.10.2018 tarihli, 2018/13843 sayılı kararıyla bozulduğu, sair tehdit suçundan kurulan hükmün ise kesin nitelikte olması nedeniyle, anılan hükme yönelik temyiz isteminin reddedildiği, dosya kapsamına göre; mağdurun 05.10.2009 tarihli celsede, sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğini dile getirdiği, sanığın da gerek bahsi geçen tarihli celsede, gerekse hükmün açıklandığı 13.11.2014 tarihli duruşmada, şikayetten vazgeçme olursa vazgeçmeyi kabul ettiğini belirttiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
Sanığa isnat olunan ve TCK"nın 106/1. maddesinin ikinci cümlesinde düzenlenen sair tehdit suçunun kovuşturulmasının şikayete bağlı olması, TCK"nın 73. maddesinin dördüncü fıkrasında, kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda Kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesinin davayı düşüreceğinin, anılan maddenin altıncı fıkrasında da kanunda aksi yazılı olmadıkça, vazgeçmenin onu kabul etmeyen sanığı etkilemeyeceğinin belirtilmesi, mağdurun 05.10.2009 tarihli celsedeki ifadesinde, sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçmesi, sanığın aynı tarihli celsede ve 13.11.2014 tarihli duruşmada, vazgeçme olursa kabul ettiğini ifade etmesi karşısında, sair tehdit suçundan açılan kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın TCK"nın 106/1-2. cümle, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair kurulan, Haymana Asliye Ceza Mahkemesi"nin 13/11/2014 tarihli ve 2014/149 esas, 2014/110 sayılı kararında isabet bulunmadığı anlaşılmıştır.
IV-Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Kanun yararına bozma istemine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarnamede yer alan bozma nedeni yerinde görüldüğünden, sanık hakkında sair tehdit suçundan kurulan, Haymana Asliye Ceza Mahkemesi"nin 13/11/2014 tarihli ve 2014/149 esas, 2014/110 sayılı kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Yargılamanın tekrarlanması yasağı nazara alınarak ve aynı Kanun maddesinin 4-d fıkrasına göre bozma nedeninin, cezanın kaldırılmasını gerektirdiği anlaşıldığından, sanık ..."in sair tehdit suçundan cezalandırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının,
“Sanık ... hakkında sair tehdit suçundan TCK"nın 106/1. maddesinin ikinci cümlesi uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmış ise de, yükletilen suçun aynı Kanun maddesi gereğince kovuşturulması şikayete bağlı suçlardan olduğu, mağdurun 05.10.2009 tarihli celsede şikayetinden vazgeçtiği, sanığın da vazgeçme olursa kabul ettiğini belirttiği anlaşıldığından, TCK"nın 73/4 ve CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince, sair tehdit suçundan açılan kamu davasının DÜŞMESİNE, yargılama giderinin Hazine üzerine bırakılmasına", şeklinde DÜZELTİLMESİNE, bozulan kararda yer alan diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 12/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.