19. Hukuk Dairesi 2014/2664 E. , 2014/5351 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 04/12/2013
NUMARASI : 2011/516-2013/289
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili banka bünyesinde devren birleştirilen Toprank Bank AŞ ile davalı arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, davalının sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirmediğini, bunun üzerine hesabın kat edilerek borçlulara noter kanalıyla ihtarname keşide edildiğini, teminat mektupları komisyon alacağının tahsili ve teminat mektuplarının bir hesaba depo edilmesi için borçlular aleyhine başlatılan icra takibinin davalının itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, teminat mektupları için istenen komisyon alacağının fahiş hesaplandığını, ayrıca komisyon tutarlarına faiz işletilemeyeceği belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen 27.09.2013 tarihli bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda, 16 adet toplam 17.328,50.TL bedelli kesin ve süresiz teminat mektuplarının verildiği, teminat mektuplarının halen mer"i olup, riskinin devam ettiği, bu nedenle davacı bankanın depo talebinin yerinde görüldüğü, teminat mektupları için bankaların genel uygulamasına göre 3 ayda bir %1 oranında komisyon talep edilebileceği, davalı asıl borçluya davacının talep ettiği miktarlarda komisyon ücret alınacağına dair herhangi bir bildirim yapılmadığı gibi bu miktarları benimseyerek komisyon ücreti ödediğine dair delil de sunulmadığı, 01.07.2012 tarihinden itibaren Türk Borçlar Kanununun 120.maddesi gereğince belirlenecek ticari temerrüt faizinin üst sınırının ( avans faizi oranının iki katı ) uygulanması gerektiği kanaatine varıldığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne davalının takibe itirazının nakti komisyon alacağı yönünden 53.251,72.TL üzerinden iptali ile takibin asıl alacak 12.995,63.TL "sına takip tarihinden itibaren 01.07.2012 tarihine kadar yıllık % 105 oranında, sonrasında avans faizinin iki katı oranında temerrüt faizleri ve faizlere % 5 gider vergisi uygulanması şeklinde devamına, mer"i teminat mektupları bedeli 17.328,50.TL "nin bankanın faiz getirmeyen bir hesabında depo ettirilmesine ve kabul edilen nakti alacak yönünden %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, teminat mektupları komisyon alacağının tahsili ve teminat mektuplarının deposu için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, komisyon alacağının belirlenebilmesi için alınan 13.05.2013 tarihli bilirkişi heyeti raporunda;
davacının 141.035,85 TL komisyon alacağının bulunduğu belirlenmiş olup, rapor taraflara tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 27.05.2013 tarihli dilekçesi ile rapora hesaplama yönünden itiraz ederek ek rapor alınmasını istemiş, davalı yan ise rapora itiraz etmemiştir. Mahkemece davacının itirazları ve talebi doğrultusunda alınan 27.09.2013 tarihli ek heyet raporunda ise, davacının komisyon alacağı 53.251,72 TL olarak hesaplanmıştır. Bu durumda mahkemece 13.05.2013 tarihli bilirkişi raporundaki 141.035,85 TL miktar yönünden davacı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeden davacının itirazı üzerine alınan ve komisyon alacağını 53.251,72 TL olarak saptayan 27.09.2013 tarihli ek bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde hüküm kurulması usuli kazanılmış hak ihlali niteliğinde bulunduğundan doğru görülmemiştir.
Öte yandan dava banka genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacakla ilgili olup ticari iş niteliğinde bulunduğundan 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 7 maddesindeki “Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76 ncı, faize ilişkin 88 inci, temerrüt faizine ilişkin 120 nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138 inci maddesi, görülmekte olan davalarda da uygulanır.” hükmünün somut olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. Zira, TTK"nun 8.maddesi uyarınca ticari işlerde faiz serbestçe kararlaştırılabilir. Mahkemece bu yön dikkate alınmadan yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması da isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 12.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.