21. Hukuk Dairesi 2007/24441 E. , 2008/13023 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Muğla 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 24/10/2007
NUMARASI : 2006/70-2007/606
Davacı, SSK."lı hizmetleri hariç 26.04.1994-01.11.2001 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2-Dava, davacının 26.04.1994-01.11.2001tarihleri arasında 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğu dönem dışında tarım Bağ-kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 Sayılı yasa’nın 6 /b maddesi hükmüne göre; diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamına tabi bir işte çalışanların, çalışmaya başladıkları tarihten bir gün önce, sigortalılıkları sona ereceği öngörülmektedir. Bu nedenle Tarım Bağ-Kur Sigortası kapsamında kesintisiz tarımsal faaliyetin bulunduğunun anlaşıldığı hallerde, 506 sayılı yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmaların 2926 sayılı yasa kapsamındaki sigortalılığı tümden sona erdirmeyeceği, 2926 sayılı yasanın 36 ve 10 maddesindeki şartların varlığı halinde 506 sayılı yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmalar dışında kalan süreler bakımından Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun kabulünün gerekeceği; 506 sayılı yasa kapsamındaki çalışmaların uzun süreli olduğu hallerde ise, tarımsal faaliyetin kesintiye uğradığının ve 506 sayılı yasa kapsamındaki çalışmanın sona ermesinden sonra, 2926 sayılı yasa kapsamında sigortalılığın yeniden başlatılabilmesi için, doğrudan prim yatırılması veya aynı yasanın 36 maddesine göre ürün bedelinden tevkifat yapılması yoluyla yeniden kayıt ve tescil yolundaki iradenin ortaya konulması gerektiği Dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden .davacının 01.01.1989 tarihi itibariyle 2926 sayılı Yasaya tabi tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescil edildiği, davalı Kurumca 506 sayılı Yasa"ya tabi çalışmaya başladığı 03.10.1989 tarihine kadar sigortalı sayıldığı, hizmet cetvelinden davacının 506 sayılı Yasa"ya tabi 03.10.1989-20.12.1989,arasında 59 gün kısa süreli, 01.07.1990-26.04.1994 tarihleri arasında aynı işyerinde kesintisiz uzun süreli çalışmasının olduğu ,bu tarihten sonra prim kesintisi bulunmadığı, tapuda üzerine kayıtlı zirai arazisinin olmadığı mahkemece Ziraat Odası ,Tarım Kredi Kooperatifi kayıtlarının olup olmadığı yönünde yazılan müzekkerelere cevap verilmediği anlaşılmaktadır.
Davacının 01.07.1990-26.04.1994 tarihleri arasındaki 971 günlük 506 sayılı Yasa"ya tabi çalışmaları uzun süreli olup kısa süreli çalışma olmadığından davacının 01.07.1990-26.04.1994 tarihleri arasındaki 506 sayılı Yasa"ya tabi çalışması sona erdikten sonra tarım Bağ-Kur sigortalılığının yeniden başlaması için prim kesintisi olmadığı ve davacının başvurusu bulunmadığından 26.04.1994 tarihinden sonrada sigortalılık koşullarını taşımadığından 01.07.1990-01.11.2001 tarihleri arasındaki dönem yönünden mahkemece istemin reddine karar verilmiş olması doğru olmuştur. Ancak davacının 03.10.1989-30.6.1990 tarihleri arasında ki dönemde 506 sayılı Yasa"ya tabi çalışması kısa süreli olduğundan, tarımsal faaliyetin kanıtlanması halinde çakışan süre dışında tarım Bağ-kur sigortalısı sayılması mümkündür.Ne var ki anılan dönemde tarımsal faaliyetin devam edip etmediği yönünde mahkemece yeterli araştırmanın yapılmadığı anlaşılmaktadır. .
Yapılacak iş,davacının 03.10.1989-30.06.1990 tarihleri arasında ,ziraat odası ve tarım kredi kooperatifi kaydının bulunup bulunmadığı araştırılarak.belirtilen dönemde zirai faaliyetin ispatlanması halinde ,bu dönemdeki kısa süreli 506 sayılı Yasa"ya tabi çalışma dışında kalan süreye ilişkin talebin kabulü gerekmektedir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 15.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.