Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/602
Karar No: 2018/27002
Karar Tarihi: 12.12.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/602 Esas 2018/27002 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı işçi, davalı işveren tarafından tazminatsız olarak iş akdinin feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Mahkeme, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığını ve fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davacıya ödendiğini tespit ettikten sonra kısmen kabul etmiştir. Ancak davalı işverenin temyizi üzerine Yargıtay, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hesaplanmasında eksik inceleme yapıldığı gerekçesiyle kararı bozmuştur. Gerekçe olarak ise işçi tarafından imzalanan bordroda görülen fazla çalışmanın ödendiği varsayılması, yazılı veya tanıkla ispat edilemeyen fazla çalışmanın değerlendirilmesi ve gece zammının hukuki niteliğinin anlaşılamaması gibi hususların belirtildiği İş Kanunu'nun 68. maddesi gösterilmiştir.
22. Hukuk Dairesi         2016/602 E.  ,  2018/27002 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin 18.04.1996 tarihinde davalı yanında çalışmaya başladığını, 16.03.2001 tarihinde sigortaya alındığını, 17.12.2007 tarihinde iş akdinin tazminatsız olarak feshedildiğini, feshin haksız olduğu gerekçesi ile müvekkili tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmesine rağmen, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2009/42013 esas- 2011/4147 karar sayılı kararı ile bozularak ortadan kaldırılmasına ve davanın reddine karar verildiğini, ancak Yargıtay"ın işe iade ile ilgili davanın reddine karar vermekle birlikte kararında davalının feshin geçerli nedene dayandığını belirttiğinden davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığını, davacının fazla çalışma yapmasına ve milli bayramlarda çalışmasına rağmen ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile birkısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, redddilen işe iade davası nedeniyle davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarına hak kazanamadığını, işyerinde vardiyalı çalışma olduğunu, davacının talep konusu alacaklarının zamanaşımına uğradığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar süresi içerisinde taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
    Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
    Aynı ilkeler, ulusal bayram ve genel tatil günlerindeki çalışmanın ispatı bakımından da geçerlidir.
    Somut uyuşmazlıkta, davacı 1996 yılı nisan ayında işe girdiğini, ilk işe girdiğinde pres bölümünde çalışmaya başladığını, bu bölümde 08.00-16.00 saatleri arasında çalıştığını; 3 ay sonra çay ocağında çalışmaya başladığını, burada 07.00-23.00/24.00 saatleri arasında çalıştığını, ayrıca haricen ayda 3-4 defa 2-3 saat makine arızası ya da personelin gelmemesi sebebiyle fazladan da çalışma yaptığını, milli bayramlarda çalışmasına aynı şekilde devam ettiğini belirterek fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, davacının fazla çalışma yaptığı ve genel tatillerde çalıştığının tanık anlatımlarıyla sabit olduğu, ancak bu çalışmaların karşılığının, davacı işçinin imzasını taşıyan bordrolardan davacı işçiye ödendiğinin tespit edildiği, aksinin davacı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle davacının fazla çalışma ücreti ve genel tatil ücreti talebinin reddine karar verilmiştir.
    Ancak dosya kapsamına yer alan belgelerin incelenmesinde, bilirkişi raporunda dışlandığı belirtilen bordrolardaki ulusal bayram ve genel tatil ücretine ilişkin tahakkukların zamsız tahakkuk olduğu anlaşılmakta olup; davacının milli bayramlarda çalıştığı kabul edilmek suretiyle bordrolarda yer alan zamsız tahahkukların mahsup edilerek ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile talebin reddi hatalı olmuştur.
    Fazla çalışma bakımından ise; öncelikle kimi bordrolarda yalnızca gece vardiyasına ilişkin tahakkukların yer aldığı ancak bu tahakkukların sembolik nitelikte bulunduğu, buna rağmen mahkemece yalnızca gece zammı tahakkuku bulunan ayların da dışlandığı görülmektedir. Bu değerlendirme hatalı olmuştur. Dosya kapsamında yer alan bilirkişi raporunda, esas alınan çalışma saatleri yapılan iş ve hayatın olağan akışına uygun olmakla birlikte, yapılan işin niteliği de gözetildiğinde gece zammına ilişkin tahakkukların hukuki niteliği anlaşılamamıştır. Bu sebeple gerekirse taraflar ve tanıklar da yeniden dinlenerek gece zammının fazla çalışma alacağından mahsup edilip edilmeyeceği hususu öncelikle değerlendirilmelidir. Birkısım ücret bordrolarında ise gece zammı ile fazla çalışma tahakkukunun birarada bulunduğu görülmekle gece zammı yanında fazla çalışma tahakkukunun da yer aldığı söz konusu aylar bakımından bu dönemlerin dışlanması yerinde olmuştur.
    Bu sebeple belirtilen hususlara dikkat edilmek suretiyle, tanık beyanları, belgeler ve tüm dosya kapsamı yeniden değerlendirilmek suretiyle fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hesaplanması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi