3. Ceza Dairesi Esas No: 2020/1745 Karar No: 2020/4763 Karar Tarihi: 09.03.2020
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2020/1745 Esas 2020/4763 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık müessir fiil suçundan 2 yıl hapis cezasına çarptırılmış ve hükmün açıklanması geri bırakılmıştır. Ancak sanık denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlemiş ve dava zamanaşımı dolmuştur. Bu sebeple kamu davası durdurulmuştur. Adalet Bakanlığı kanun yararına bozma istemiş, çünkü uyarlama yargılaması sırasında zamanaşımı hükümlerinin uygulanamayacağı belirtilmiştir. Hükmün açıklanması geri bırakılmasına dair kararın açıklanması gerektiği, böylece durma kararı verilmesinin yanlış olduğu vurgulanmıştır. Kanunlar arasında uyum sağlanabilmesi için 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un \"Lehe hükümlerin uygulanmasında usul\" başlıklı 9. maddesinin 4. fıkrası uygulanmalıdır. Kararda geçen kanun maddeleri ise 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 456/2, 457/1 ve 51/1. maddeleri, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesidir.
3. Ceza Dairesi 2020/1745 E. , 2020/4763 K.
"İçtihat Metni"
Müessir fiil suçundan sanık ... (Çürük)"ün, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 456/2, 457/1 ve 51/1. maddeleri gereğince 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Bodrum Asliye Ceza Mahkemesinin 23.05.2002 tarihli ve 2001/483 Esas, 2002/693 Karar sayılı kararının temyiz edilmeksizin kesinleşmesini müteakip, Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun yürürlüğe girmesi sebebiyle yapılan uyarlama talebinin kabulü üzerine yapılan yargılama neticesinde, sanığın 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 456/2, 457/1 ve 51/1. maddeleri gereğince 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Bodrum 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.07.2012 tarihli ve 2012/33 Esas, 2012/982 Karar sayılı kararının 03.10.2012 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 30.10.2015 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine yapılan yargılama neticesinde zamanaşımı dolduğundan bahisle kamu davasının durmasına dair Bodrum 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.12.2017 tarihli ve 2017/162 Esas, 2017/875 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 15.01.2020 tarihli ve 2019/6543 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.01.2020 tarihli ve 2020/10357 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi. Mezkur ihbarnamede; 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un “Lehe hükümlerin uygulanmasında usul” kenar başlıklı 9. maddesinin 4. fıkrasında yer alan; “Kesin hükümle sonuçlanmış olan davalarda, sonradan yürürlüğe giren bir kanunla ilgili olarak lehe hükmün belirlenmesi ve uygulanması amacıyla yapılan yargılama bakımından dava zamanaşımına ilişkin hükümler uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme nazara alındığından, uyarlama yargılaması sırasında zamanaşımı hükümlerinin uygulanamayacağı, Dosya kapsamına göre, uyarlama yargılaması yapılması neticesinde Bodrum 1. Asliye Ceza Mahkemesince "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" dair karar verildiği, sanığın üzerine atılı suçu 05.05.2001 tarihinde işlediği ve uyarlama yargılaması sonucu sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin verilen Bodrum 1. Asliye Ceza Mahkemesinin karar tarihinin 17.07.2012 olduğu, bu halde 05.05.2001 olan suç tarihinden hükmün açıklanmasının geri bırakılması dair kararının verildiği 17.07.2012 tarihine kadar olan sürede dava zamanaşımı süresinin dolduğundan bahsedilmeyeceği, kaldı ki sanık hakkında uyarlama yargılaması sonucunda, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilmeseydi önceden verilen 2 yıl hapis cezasının da infaz edileceği, bu halde Mahkemesince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın açıklanması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde durma kararı verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı. Gereği görüşülüp düşünüldü: Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Bodrum 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.12.2017 tarihli ve 2017/162 Esas, 2017/875 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.03.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.