Esas No: 2004/103
Karar No: 2005/32
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2004/103 Esas 2005/32 Karar Sayılı İlamı
Hukuk Bölümü 2004/103 E. , 2005/32 K.- HISSELERININ ÇOĞUNLUĞU KAMUYA AIT BULUNAN TÜRK TELEKOM ILE KAPSAM DIŞI PERSONELI ARASINDA DOĞAN ANLAŞMAZLIĞIN İDARİ YARGI YERİNDE ÇÖZÜMLENMESI
- TELGRAF VE TELEFON K ULAŞTIRMA BAK TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HK K TELSİZ K VE POSTA TELGRAF VE TELEFON İDARESİNİN BİRİKTİRME VE YARDIM SANDIĞI HK K İLE GENEL KADRO VE USULÜ HK KHK NİN EKİ CETVELLERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN (4502) Madde 4
"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.
Davacı : T.A. Davalı : Türk Telekomünikasyon A.Ş. Vekili : Av. Ş.V. OLAY : Manavgat Telekom Müdürü olarak görev yapan davacı hakkındaki şikayet nedeniyle müfettiş tarafından yapılan soruşturma sonucu düzenlenen 11.9.2000 tarih ve 45 sayılı raporda; diğer tespit ve önerilerin yanısıra, kişisel sürtüşme içinde bulunduğu şikayetçiye ait marketin önündeki ankesörlerin yerlerini değiştirmesi nedeniyle tespit tarihinde yapılan hesaplamaya göre kontör düşüşü karşılığı toplam 2.158.317.920.-TL. gelir kaybından doğan Şirket zararının ilgiliden tahsil edilmesi ve ayrıca, bir yöneticiden beklenen basireti gösteremediği ve Genel Müdürlük emrini uygulamadığının saptandığı nedeniyle Personel Yönetmeliğinin eylemine uyan 117/b. maddesi uyarınca kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılması teklif edilmiştir. Bu arada, 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu’nda değişiklik yapan ve ek hükümler getiren 4502 sayılı Kanun’un Geçici 4. maddesi uyarınca, İş Kanunu hükümlerine tabi olarak istihdam edilmeyi kabul eden davacı ile Şirket arasında 15.11.2000 tarihli hizmet akdi imzalanmıştır. Genel Müdürlük Muhasebe ve Finansman Daire Başkanlığının 16.7.2001 gün 016581 sayılı emri ile, soruşturma raporunda gelir kaybından doğan Şirket zararı 2.158.317.930.- liranın davacıdan tahsil edilmesi yolundaki müfettişlik teklifinin uygulanması istenilmiş olup, bu emrin Antalya İl Telekom Müdürlüğünce 25.7.2001 gün ve 40806 sayılı yazı ile Manavgat Telekom Müdürlüğüne bildirilmesi üzerine, sözkonusu Şirket zararı tutarı davacı adına zimmet olarak kaydedilmiş ve 15.8.2001 ücret döneminden itibaren ücretinin 1/4’ü oranında kesilmek suretiyle tahsili yoluna gidilmiş; Şirket Merkez Disiplin Kurulunca, 22.8.2001 tarih ve 30 sayı ile, ilgilinin halen iş mevzuatına tabi olarak görev yapması nedeniyle Kapsam Dışı Personel Yönetmeliğinin 52. maddesi delaletiyle (4) günlük yevmiye kesimi cezasıyla cezalandırılmasına, idari yönden belirtilen hususlarda yazılı olarak uyarılmasına, raporda yer alan diğer hususların gereğinin ilgili daire başkanlıklarınca değerlendirilmesine karar verilmiş olup, bu karar 3.9.2001 günlü Genel Müdürlük oluru ile uygun bulunmuştur. Davacı, 3.8.2001 günlü dilekçesi ile, ücretinden kesilmek üzere adına zimmet çıkarılan borcun kaldırılması istemiyle itirazda bulunmuş ise de, Merkez Disiplin Kurulunca, 22.8.2001/30 sayılı karara karşı gelinmiş gibi değerlendirilerek, 14.11.2001 tarih ve 48 sayı ile itirazın reddine karar verilmiş ve bu karar Genel Müdürün 6.12.2001 günlü oluru ile uygun bulunmuştur. Davacının, 4 günlük yevmiye kesimi cezasıyla cezalandırılması yolundaki Merkez Disiplin Kurulunun 22.8.2001 gün ve 30 sayılı kararının ve 2.158.317.930.-TL para cezası verilmesine ilişkin Muhasebe ve Finansman Daire Başkanlığının 16.7.2001 gün ve 016581 sayılı işleminin iptalleri istemini içeren dilekçesi, Antalya 1. İdare Mahkemesi’nce 13.12.2001 gün ve E:2001/1534, K:2001/1346 sayı ile, 2577 sayılı İ.Y.U.K.’nun 15/1-d maddesi uyarınca her iki işleme karşı ayrı ayrı dilekçeyle dava açılmak üzere; Muhasebe ve Finansman Daire Başkanlığı işleminin iptali istemini içeren 31.1.2002 günlü dilekçesi ise, Antalya 1. İdare Mahkemesi’nce19.2.2002 gün ve E:2002/166, K:2002/255 sayı ile, kararda belirtilen noksanlıklar giderilerek yeniden dava açılmak üzere, reddedilmiştir. Nihayet, davacı tarafından, usulüne uygun olarak düzenlenen 2.5.2002 günlü dilekçe ile, Muhasebe ve Finansman Daire Başkanlığınca adına 2.158.317.930.-TL. zimmet çıkarılması ve ücretinden kesilmesi yolunda tesis edilen 16.7.2001 günlü işlemin iptali istemiyle, idari yargı yerinde dava açılmıştır. ANTALYA 1. İDARE MAHKEMESİ TEK HAKİMİ; 30.10.2002 gün ve E:2002/770, K:2002/1450 sayı ile, 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun 4502 sayılı Kanunla değişik 1. maddesinde, posta ve telgraf tesis ve işletmesine ilişkin hizmetlerin T.C. Posta İşletmesi Genel Müdürlüğünce (P.İ.), telekomünikasyon hizmetlerinin ise Türk Telekomünikasyon A.Ş. (Şirket) tarafından yürütüleceğinin, Türk Telekomun bu Kanun ve özel hukuk hükümlerine tabi bir anonim şirket olduğunun ve kamu iktisadi teşebbüslerinin kuruluş, teşkilat ve faaliyetleriyle ilgili mevzuatın Türk Telekom’a uygulanmayacağının, 4502 sayılı Kanunla eklenen Ek 22. maddesinde ise, telekomünikasyon hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin telekomünikasyon alanında sekiz yıl tecrübeye sahip ve en az dört yıllık yüksek öğrenim görmüş bir genel müdür ile kadro, ünvan, derece ve sayıları yönetim kurulunun önerisi ve Bakanlığın teklifi üzerine bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 180 gün içerisinde Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenen kadrolarda istihdam edilen personel eliyle yürütüleceğinin, bu personel hakkında bu Kanunda öngörülen hükümler saklı kalmak üzere 399 sayılı KHK. hükümlerinin uygulanacağının, bunlar dışında kalan personelin iş mevzuatı uyarınca istihdam edileceğinin, iş mevzuatına göre istihdam edilenlere ilişkin kayıt ve şartların yönetim kurulu tarafından tayin olunacağının hükme bağlandığı; bu hükümlere göre, Türk Telekom’un özel hukuk hükümlerine tabi bir anonim şirket olduğu, 233 sayılı KHK. eki listeden çıkarılan Şirket hakkında kamu iktisadi teşebbüsleri ile ilgili mevzuatın uygulanmayacağı, 4502 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihte kadrolu veya sözleşmeli statüde çalışanlardan isteyenlerin iş mevzuatına tabi personel statüsüne geçirileceği, statüleri kapsam dışı olarak belirlenen bu şekildeki personelin belirsiz süreli hizmet akdi ile çalıştıkları ve bunlar hakkında iş mevzuatının uygulandığının açıkça görüldüğü; 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1. maddesinde, İş Yasasına dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının İş Mahkemelerinde çözümleneceğinin belirtildiği; bakılan davada, gerek Türk Telekomünikasyon A.Ş.’nin bir kamu iktisadi kuruluşu olmayıp özel hukuk hükümlerine tabi bir anonim şirket olması gerekse davacının önceki statüsünü iradesiyle terk ederek iş mevzuatına tabi personel statüsüne geçmesi ve taraflar arasında belirsiz süreli hizmet akdi ilişkisi kurulması nedeniyle İş Kanunu hükümlerine tabi işçi statüsünde sayılan davacıdan Şirket gelir kaybının tahsil edilmesinden doğan uyuşmazlığın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, itiraz edilmeyerek kesinleşmiştir. Davacı, 16.7.2001 günlü işlemin iptali ile ücretinden haksız yere yapılan her bir kesintinin kesinti tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı Şirketçe kendisine geri ödenmesine karar verilmesi istemiyle, 24.2.2003 gününde adli yargı yerinde dava açmıştır. MANAVGAT 1. ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ; 31.12.2003 gün ve E:2003/81, K:2003/733 sayı ile, davacının 4502 sayılı Yasayla A.Ş. statüsüne geçirilen ve KİT kapsamından çıkarılan davalı Kurum yanında Kapsamdışı Personel Yönetmeliğine tabi olarak hizmet sözleşmesiyle çalıştığı, Uyuşmazlık Mahkemesinin 22.1.1996 gün ve 1/1 sayılı İlke Kararı gereğince kapsamdışı personelin kurumları ile olan ilişkileri nedeniyle doğan uyuşmazlıklarda idari yargının görevli olduğu, bağlayıcı nitelikteki bu ilke kararı gereğince bu tür uyuşmazlıklarda adli yargının görevli olabilmesi için davalı kurumun kamu kurumu niteliğini kaybedip özel hukuk tüzel kişisi sıfatını kazanması gerektiğinin Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 19.2.2003 tarih ve 2003/1461-1844 sayılı kararıyla belirlendiği, davalı Kurum A.Ş. statüsüne geçirilmiş olmakla birlikte henüz hiç bir payı özelleştirilmemiş olduğundan kamu kurumu niteliğini kaybetmediği, bu nedenle davaya idari yargı yerinde bakılması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ’nin 15.3.2004 gün ve E:2004/5618,K:2004/4943 sayılı kararıyla onanmak suretiyle kesinleşmiştir. Davacının, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına gönderilmesi yolundaki dilekçesi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş ise de, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nce 13.9.2004 gün ve 2004/22363-18389 sayı ile, dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesi için mahalli mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE : Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Tülay TUĞCU’nun Başkanlığında, Üyeler M. lütfü ÜÇKARDEŞLER, Coşkun ÖZTÜRK, Serap AKSOYLU, Z. Nurhan YÜCEL, Abdullah ARSLAN ve H. Hasan MUTLU’nun katılımlarıyla yapılan 16/5/2005 günlü toplantısında; I- İLK İNCELEME : Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, adli ve idari yargı yerleri arasında anılan Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu dava dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacının istemi üzerine sona görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi. II- ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim İsa YEĞENOĞLU’nun davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan: ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ’nin davada adli yargının; Danıştay Savcısı Nevzat ÖZGÜR’ün ise idari yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, Kurum zararının kapsam dışı personel adına zimmet çıkarılması ve ilgilinin ücretlerinden kesilmesi yolundaki işlemin iptali isteminden ibarettir. 1953 tarih ve 6145 sayılı Yasa ile, Türkiye Cumhuriyeti Posta, Telgraf ve Telefon İşletmesi kurulmuş; 1924 tarih ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu’nun 10.6.1994 tarih ve 4000 sayılı Yasayla değiştirilen 1. maddesi ile, posta ve telgraf tesis ve işletmesine ilişkin hizmetler, Posta İşletmesi Genel Müdürlüğünce (P.İ), telekomünikasyon hizmetleri ise “Türk Telekomünikasyon Anonim Şirketi (Şirket)” tarafından yürütülecek şekilde yeniden yapılan-dırılmıştır. 27.1.2000 tarih ve 4502 sayılı Yasa’nın 1. maddesi ile, 406 sayılı Yasa’nın 1. maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkraları yürürlükten kaldırılmış ve beşinci fıkradan sonra gelmek üzere maddeye eklenen altı, yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkralarda, “Telekomünikasyon hizmetlerinin yürütülmesi ve telekomünikasyon altyapısı tesisi ve işletilmesi bu Kanuna tabidir. Türk Telekom, bu Kanun çerçevesinde her türlü telekomünikasyon hizmetlerini yürütmeye ve telekomünikasyon altyapısı işletmeye yetkilidir. Türk Telekom’un söz konusu yetkiye ilişkin hak ve yükümlülükleri Bakanlık ile imzalanacak görev sözleşmesi ve/ veya görev sözleşmeleri ile belirlenir. Türk Telekom, görev sözleşmelerinde belirlenen asgari hizmetleri sunmakla yükümlüdür. Türk Telekom, bu Kanun ve özel hukuk hükümlerine tabi bir anonim şirkettir. Kamu iktisadi teşebbüslerinin kuruluş, teşkilât ve faaliyetleri ile ilgili mevzuat Türk Telekom’a uygulanmaz. Sadece, Türkiye Büyük Millet Meclisi denetimine ilişkin 2.4.1987 tarihli ve 3346 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi hükümleri uygulanır.” denilmiş; anılan Yasa maddesinin dokuzuncu fıkrası 12.5.2001 tarih ve 4673 sayılı Yasa’nın 1. maddesi ile değiştirilmiş ve “Türk Telekom, bu Kanun ve özel hukuk hükümlerine tabi bir anonim şirkettir. Bu Kanun hükümleri saklı kalmak üzere, kamu iktisadi teşebbüsleri de dahil, sermayesinin yarısından fazlası kamuya ait olan kamu kurum, kuruluş ve ortaklıklarına uygulanan mevzuat Türk Telekom’a uygulanmaz. Sermayesinin yarısından fazlası kamuda kaldığı sürece, Türkiye Büyük Millet Meclisi denetimine ilişkin 2.4.1987 tarihli ve 3346 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi hükümleri uygulanır. 16.7.1965 tarihli ve 697 sayılı Kanun ile milli güvenlik ve kamu düzeniyle sıkıyönetim ve seferberlik hallerinde telekomünikasyon hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin özel kanunların hükümleri saklıdır.” hükmünü almıştır. 406 sayılı Yasa’nın 4502 sayılı Yasa ile değişik 2. maddesinin (c). bendinin birinci alt bendinin birinci cümlesinde “Türk Telekom; telekomünikasyon şebekeleri üzerinden sunulan ulusal ve uluslararası ses iletimini ihtiva eden telefon hizmetlerini, 31.12.2003 tarihine kadar bu Kanun ve görev sözleşmesi çerçevesinde tekel olarak yürütür.” denildikten sonra, anılan (c) bendinin birinci alt bendinde 12.5.2001 tarih ve 4673 sayılı Yasa ile eklenen üçüncü cümlede “Ancak, Türk Telekom’daki kamu payı %50’nin altına düştüğünde, Türk Telekom’un tüm tekel hakları 31.12.2003 tarihinden önce de olsa ortadan kalkmış olur.” denilmiş; 4502 sayılı Yasa’nın Geçici 3. maddesi ile de Türk Telekomünikasyon A.Ş., 233 sayılı KHK. ‘nin ekindeki “B-Kamu İktisadi Kuruluşları (KİK)” bölümünde yer alan kuruluşlar listesinden çıkarılmıştır. Buna göre, Türk Telekom A.Ş., 4502 sayılı Yasa’nın 29.1.2000 tarih ve 23948 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiği dikkate alındığında, 29.1.2000 tarihi itibariyle 233 sayılı KHK. kapsamı dışında kalmış ve anılan KHK. eki cetvellerden çıkarılmış olması nedeniyle, Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulu’nun 22.1.1996 gün ve E:1995/1, K:1996/1 sayılı ve özelleştirme kapsamında bulunan kamu iktisadi teşebbüslerinde sözleşmeli veya kapsam dışı statüde çalışan personelin kurumları ile olan ilişkilerinden doğan anlaşmazlıkların çözüm yerinin idari yargı olduğu yolundaki İlke Kararının kapsamı dışına çıkmış bulunmaktadır. 4502 sayılı Yasa’nın 13. maddesi ile 406 sayılı Yasa’ya eklenen Ek 22. maddenin (a) bendinde, “a) Personelin statüsü: Telekomünikasyon hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler telekomünikasyon alanında sekiz yıl tecrübeye sahip ve en az dört yıllık yüksek öğrenim görmüş bir genel müdür ile kadro, unvan, derece ve sayıları yönetim kurulunun önerisi ve bakanlığın teklifi üzerine bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yüzseksen gün içerisinde Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen kadrolarda istihdam edilen personel eliyle yürütülür. Bu personel hakkında bu Kanunda öngörülen hükümler saklı kalmak üzere 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uygulanır. Bunların dışında kalan personel iş mevzuatı uyarınca istihdam edilir. İş mevzuatına göre istihdam edilenlere ilişkin kayıt ve şartlar Yönetim Kurulu tarafından tayin olunur.” hükmüne yer verilmiş; bu bent hükmü, 4673 ve 5189 sayılı Yasalarla yapılan değişiklikler sonucunda; “a) Personelin statüsü: (Ek ibare: 12.5.2001-4673/6.md.) Türk Telekomdaki kamu payı %50’nin altına düşünceye kadar, Türk Telekom Yönetim Kurulu üyeliklerine atanacaklarda Devlet memurluğuna atanabilme genel şartlarına sahip olma ve en az dört yıllık yüksek öğrenim görme şartları aranır. (Mülga ikinci ve üçüncü cümle: 16.6.2004- 5189/ 12 md.) Bunların dışında kalan personel iş mevzuatı uyarınca istihdam edilir. İş mevzuatına göre istihdam edilenlere ilişkin kayıt ve şartlar Yönetim Kurulu tarafından tayin olunur.” hükmünü almıştır. 406 sayılı Yasa’nın anılan Ek 22. maddesi uyarınca, Türk Telekom A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne ait asli ve sürekli kadrolar belirlenerek 4.4.2000 tarih ve 24010 (Mükerrer) sayılı R.G. de yayımlanan 31.3.2000 tarih ve 2000/331 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ekinde yer alan listede: merkez teşkilatı için 100 ve taşra teşkilatı için 100 (6 Bölge Müdürü, 12 Bölge Müdür Yardımcısı ve 82 İl Telekom Müdürü) kadro ihdas edilmiş; öte yandan, aynı Yasa maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hazırlanan “Türk Telekomünikasyon A.Ş. Kapsam Dışı Personel Yönetmeliği” adı altındaki düzenleme, Yönetim Kurulunun 31.8.2000 tarih ve 407 sayılı kararıyla kabul edilmek suretiyle yürürlüğe konulmuştur. Yasa ile telekomünikasyon şebekeleri üzerinden sunulan ulusal ve uluslararası ses iletimini ihtiva eden telefon hizmetlerini31.12.2003tarihine kadar “tekel” olarak yürütmekle görevli kılınan ve halen çoğunluk hisseleri kamuya ait bulunan Türk Telekom, yürüttüğü hizmetin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerde istihdam edilen personelinin 399 sayılı KHK. hükümlerine tabi kamu personeli olduğu da dikkate alındığında, olay tarihi itibariyle tekel kapsamında kamu hizmeti yürüten, ancak kuruluş yasasındaki son düzenlemeler ile kendine özgü statüye sahip olan ve sermayesindeki kamu payı %50’nin altına düşünceye kadar kamu kuruluşu niteliğini taşıyan bir kuruluştur. Anayasa’nın 128. maddesine göre, Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür. Bu bağlamda, Türk Telekom A.Ş. Kapsam Dışı Personel Yönetmeliği adı altındaki düzenlemeye göre istihdam olunan personelin durumu incelendiğinde: Türk Telekom’un 233 sayılı KHK. hükümlerine tabi bir Kamu İktisadi Kuruluşu olduğu dönemde 399 sayılı KHK hükümlerine tabi sözleşmeli personel olarak görev yapmakta iken, 406 sayılı Yasa’ya 4502 sayılı Yasa ile eklenen Ek 22. madde uyarınca asli ve sürekli görevler için belirlenen kadrolar dışında kalmakla birlikte aynı nitelikteki bazı idareci pozisyonlarında görev yapmak üzere iş mevzuatına geçerek kapsam dışı personel statüsünde çalışanların, sendikasız ve toplu sözleşmesiz istihdam edildikleri açıktır. Sendika yasağı nedeniyle toplu iş sözleşmesinin kapsamı dışında kalan bu idareci kesimin yetki ve ücretinin tayin ve takdirinin idareye bırakılması, görevlerinin de genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli görevlerden farklılık taşımaması karşısında, Türk Telekom A.Ş.’de kapsam dışı personel statüsünde İlçe Telekom Müdürü olarak görev yapan davacının, olay tarihinde kamu personeli sayıldığının kabulü gerekir. Olayda, Kurum zararına sebebiyet verdiği nedeniyle adına zimmet çıkarılan Manavgat Telekom Müdürünün ücretinden, Türk Telekom A.Ş. Kapsam Dışı Personel Yönetmeliği adı altındaki Yönetim Kurulu düzenlemesinin “Zararların Tazmini” başlıklı 41. maddesine dayanılarak 15.8.2001 tarihinden itibaren kesinti yapılması üzerine, görev uyuşmazlığına konu edilen davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, olay tarihi itibariyle kamu personeli niteliğini taşıyan kapsam dışı personel ile kamu kuruluşu niteliğindeki Türk Telekom A.Ş. arasında doğan anlaşmazlığın görüm ve çözümünde idari yargı yerinin görevli olacağı doğaldır. Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesi Tek Hakimi’nce verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. SONUÇ: Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Antalya 1. İdare Mahkemesi Tek Hakimi’nin 30.10.2002 gün ve E:2002/770, K:2002/1450 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 16.5.2005 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.