Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/355
Karar No: 2008/12283
Karar Tarihi: 14.07.2008

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/355 Esas 2008/12283 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2008/355 E.  ,  2008/12283 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Muğla 1. Asliye Hukuk  (İş) Mahkemesi
    TARİHİ : 28/11/2007
    NUMARASI : 2007/41-2007/682
                           
    Davacı, 10.05.1992 tarihinden itibaren iptal edilen tarım Bağ-Kur sigortalılığının geçerli sayılmasına, 01.05.2006 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine  karar vermiştir.
    Hükmün, davacı  vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.   
    Davacı, 10.05.1992 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalılığının geçerli olduğunun ve 17.04.2006 tarihli talebine göre yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini istemiştir.
    Mahkeme istemin reddine karar vermiştir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının tarım Bağ-Kur sigortalılığının 01.01.1986 tarihinden itibaren başladığı, ziraat odası kaydının 01.01.1972 tarihinden başlayarak devam ettiği, kooperatiflere kayıtlı olmadığı, çiftçi belgesi itibariyle tarımsal arazilerinin mevcut olduğu, muhtarlık yazısı, zabıta araştırması ve tanık beyanına göre kısa süreli esnaflık faaliyeti dışında sürekli köyde ikamet ederek, çiftçilik yaptığı, tarım Bağ-Kur sigortalılığının devamı sırasında 11.05.1992-15.03.1993 tarihleri arasında 10 ay 4 gün 1479 sayılı Yasa"ya, 11.09.2002-12.11.2002 tarihleri arasında da 62 gün 506 sayılı Yasa"ya tabi çalışmalarının bulunduğu, Kurumun 11.05.1992 tarihinde başlayan başka sigorta koluna ait çalışmaya gerekçe göstererek 2926 sayılı Yasa"nın 6. maddesi uyarınca tarım Bağ-Kur sigortalılığını 10.05.1992 tarihinde sona erdirerek davacıyı 01.01.1986-10.05.1992 tarihleri arasında sigortalı kabul ettiği, yaşlılık aylığı istemini de süre koşulunun oluşmadığı gerekçesiyle ret ettiği anlaşılmaktadır.
    Dava, 1479 sayılı Yasa ve 506 sayılı Yasa"ya tabi zorunlu sigortalılık süreleri dışında kalan sürelerde tarım Bağ-Kur sigortalılığının devam edip etmeyeceği noktasında toplanmaktadır.Tarım Bağ-Kur sigortalılığının devamı sırasında kısa süreli başka sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi zorunlu sigortaya ait çalışmaların bulunması halinde, tarımsal faaliyetin devam ettiğine ilişkin kayıt, belge ve delillerin bulunması da gözetilerek, tarım sigortalılığı devam ettirmeye yönelik iradenin kaybolmadığı, dolayısıyla kısa süreli çalışmalar haricinde tarım Bağ-Kur sigortalılığının devam ettiği, ancak uzun süreli çalışmaların varlığı durumunda artık bu iradenin varlığından söz edilemeyeceği, uzun süreli başka sosyal güvenlik kuruluşuna ait çalışmanın başlangıcı ile tarım sigortalılığının sona ereceği, uzun süreli çalışma sonrasında Kuruma yeniden başvuru, prim ödemesi veya prim kesintilerinin bulunması halinde sigortalılığın devam edebileceği gerek Dairemizin gerekse Yargıtay"ın yerleşmiş içtihatları gereğidir. Somut olayda 2926 sayılı Yasa"nın 10. maddesinde öngörülen ve tarımsal faaliyete karine teşkil eden kayıtlardan ziraat odası kaydının 01.01.1972 tarihinden itibaren davacı adına mevcut olması, tarımsal faaliyetin diğer deliller ile de desteklenmesi, 1479 sayılı Yasa ve 506 sayılı Yasa"ya tabi çalışmaların kısa süreli olması ve tarım Bağ-Kur sigortalılığının devamına yönelik iradeyi bozmaması nedeniyle mahkemece uyuşmazlığın başladığı 10.05.1992 tarihinden itibaren kısa süreli 1479 sayılı Yasa ile 506 sayılı Yasa"ya tabi çalışmalar dışındaki sürelerde tarım Bağ-Kur sigortalılığın geçerli olduğunun kabulü ile buna göre yaşlılık aylığı koşulları hakkında değerlendirme yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle istemin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının  bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 14.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi