Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/1002 Esas 2017/2158 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1002
Karar No: 2017/2158
Karar Tarihi: 14.03.2017

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/1002 Esas 2017/2158 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/1002 E.  ,  2017/2158 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi


    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    İnceleme konusu somut olayda; Kurum sigortalısı ...’ın 1975-1984 yılları arasında davalılara ait işyerinde çalışmış olması nedeniyle meslek hastalığına yakalandığı ve 12.09.2007 tarihinde %56 oranında malul kaldığı belirtilerek sigortalıya bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelirin tahsili için işbu davanın açıldığı, ... Yüksek Sağlık Kurulunun 20.07.2007 tarihli raporunda sigortalının meslekte kazanma gücü kaybının %56 ve hastalığın mesleki olduğunun belirtildiği, mahkemece yargılama safhasında Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu’ndan alınan raporda ise “meslek hastalığı saptanmadığından maluliyet tayinine mahal olmadığı” şeklinde rapor verilmesi üzerine mahkemece davanın reddine dair karar verildiği anlaşılmış ise de, raporlar arasında açık çelişki olduğu anlaşılmıştır.
    Sürekli iş göremezlik ve malullük halinin belirlenmesinde izlenecek yolun ne olduğu 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun “Sağlık Raporlarının Usul ve Esasları"na dair 95. maddesinde hükme bağlanmıştır. Buna göre, kurum sağlık tesisleri tarafından raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı ilgililerin S.S.Yüksek Sağlık Kuruluna itiraz hakları mevcuttur. Söz konusu kurulun raporlarının Kurumu bağlayacağı diğer ilgililer yönünden bağlayıcı olmayıp, Adli Tıp Başkanlığı veya Tıp Fakültelerinin ilgili ana bilim dalı konseylerinden Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılmasını isteyebilecekleri 28.06.1976 tarih ve 6/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararının gereğidir.
    Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu raporu ile Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi raporu arasında çelişki ortaya çıkması durumunda, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.10.2010 gün ve 10-390 / 449 sayılı kararında da belirtildiği şekilde, çelişkinin Adli Tıp Kanunu"nun 15. maddesi gereği Adli Tıp Genel Kurulunca giderilmesi gereklidir. Çelişkinin Yüksek Sağlık Kurulu ile Tıp Fakültelerinin ilgili ana bilim dalından alınan sağlık kurulu arasında çıkması halinde de, amacın uyuşmazlığı en geniş katılımlı bir kurul kararı ile sona erdirmek, yeni çelişkilerin ortaya çıkıp uyuşmazlığı çözümsüzlüğe itmeyi engellemek olduğu dikkate alındığında, Adli Tıp Genel Kuruluna başvurulmalı ve alınacak raporla (bu konudaki yasal mevzuatların hepsinin ayrı ayrı değerlendirilmesi suretiyle, sigortalıda meslek hastalığı bulunup bulunmadığı ile var olması durumunda buna yol açan çalışmaların hangi işveren/işverenler yanında geçtiğinin tespiti için) uyuşmazlık sona erdirilmelidir.
    Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında, Mahkemece, eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.