6. Ceza Dairesi Esas No: 2019/389 Karar No: 2020/5213 Karar Tarihi: 21.12.2020
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2019/389 Esas 2020/5213 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararın temyiz edilmesi sonucu incelendi. 7242 sayılı Kanunun 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinde yapılan değişiklik, infaz aşamasında gözetileceği belirtildi. Sanığın yağmaya teşebbüs eyleminin silahla, işyerinde ve gece vakti gerçekleştirildiği tespit edildi. Sanık hakkında, 5237 sayılı TCK'nın 149/1. maddesinin (c) bendi yanında (a), (d) ve (h) bentleri ile de uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle bozma kararı verilmedi. Ancak, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik'in 8. maddesi gereğince, zorunlu savunmanın ücretinin sanıktan alınamayacağı belirtildi. Bu sebeple hükmün savunman ücretine ilişkin bölümü çıkartılarak düzeltildi ve onaylandı. Kanun maddeleri ise şöyle: 7242 sayılı Kanunun 10. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 149/1. maddesi ve Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik'in 8. maddesi.
6. Ceza Dairesi 2019/389 E. , 2020/5213 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 15.04.2020 gün ve 13100 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinde yapılan değişikliğin, infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görülerek yapılan incelemede; Sanığın yağmaya teşebbüs eylemini, silahla, işyerinde ve gece vakti gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında; sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 149/1. maddesinin (c) bendinin yanısıra (a), (d) ve (h) bentleri ile de uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, kazanılmış hak gereğince sonuca etkili bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; T.C. Anayasası"nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK"nin 150, 234 ve 239.maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanık için baro tarafından görevlendirilen zorunlu savunmanın ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu savunman ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasından savunman ücretine ilişkin bölüm çıkartılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.