18. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/6554 Karar No: 2014/9583 Karar Tarihi: 02.06.2014
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/6554 Esas 2014/9583 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Gemlik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, Kamulaştırma Yasası uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istendiği belirtilmiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir ancak karar temyiz edilmiştir. Yargıtay kararı, temyiz itirazlarının yerinde olmadığını ancak dosyadaki eksik tutanaklar sebebiyle kararın isabetsiz olduğunu belirtmiştir. Kararda bahsi geçen Kamulaştırma Yasası'nın 4650 sayılı kanunla değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde, taşınmazın dava tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmüştür. Ayrıca, düzenlenen bilirkişi kurulu raporunun objektif olmaması, taşınmazın tarım arazisi niteliğinde olmasına rağmen diğer hususlar göz önünde bulundurulmadan yüksek bedel tespit edilmesi, dava konusu taşınmazın parsel numarasının yanlış yazılması sebepleriyle kararın yanlış olduğu vurgulanmıştır. Kanun maddesi, taşınmazların değerinin saptanmasında yöntemler belirlemiştir.
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 1-Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde taşınmazın dava tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmekte olup bu yöntemle taşınmazın değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşıdığından; bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi olduğu belirlendikten sonra, yakınında bulunan havuzlardan kendi imkanlarıyla sulandığı belirtilmiş ise de; sulamanın ne suretle yapıldığı açıkça gösterilmeden, bu suyun kendi doğal akışı ile mi yoksa özel bir pompalama ya da başka bir sistemle mi taşınmaza ulaştığı hususları ayrıntılı bir biçimde araştırma yapılarak belirlenmeden, pompalama veya damla sulama yöntemi ile yapılan bir sulama varsa bunun için yapılacak giderlerin de üretim masraflarına ilave edilmesi gerektiği düşünülmeden, düzenlenen bilirkişi kurulu raporunun esas alınması doğru değildir. Mahkemece; bilirkişi kurulundan, yukarıda belirtilen hususlarda ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması, 2-Dava konusu taşınmazın Umurbey beldesi ana yollarına, Gemlik ilçe merkezine ve merkezlerine yakın olması, ayrıca ahır, ağıl, mandıra, depo gibi tarımsal amaçlı tesislerin yapılabilmesi gibi hususların tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değerinde % 50 oranında objektif değer artışına neden olabileceği düşünülmeden, % 60 oranında objektif değer artışı uygulanarak yüksek kamulaştırma bedeli tespit edilmiş olması, 3-Taşınmazın tamamı kapama zeytin bahçesi olarak değerlendirildiği halde üzerindeki diğer ağaçlara da ayrıca değer verilerek kamulaştırma bedeline eklenmesi, 4-Hüküm fıkrasında dava konusu taşınmazın parsel numarasının . parsel yerine . parsel olarak yazılmış olması, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.