14. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/4966 Karar No: 2010/6902 Karar Tarihi: 11.06.2010
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/4966 Esas 2010/6902 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2010/4966 E. , 2010/6902 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.04.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmazsa bedel karşılığında tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.06.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı,... tapu kaydı maliki olduğunu, diğer davalı ... ile davacı arasındaki adi yazılı sözleşmenin kendisini bağlamayacağını savunmuş, davalı ... ve mirasçıları savunmada bulunmamıştır. Mahkemece dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalılardan ...temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı ...’ın davacı ile diğer davalı ... arasındaki ilişkiyi bildiği halde taşınmazı tapuyla satın aldığı anlaşıldığından temyiz eden davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Türk Medeni Kanununun 684. ve 718. maddeleri hükümleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Ancak, yasa koyucu somut olaydaki taşınmazların durumunu genel hükümlere bırakmamış, bu konumdaki taşınmazların maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi Türk Medeni Kanununun 722, 723. ve 724. maddelerinde özel olarak düzenlemiştir. Uyuşmazlığın bu kapsamda değerlendirilmesi gerekecektir. Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. O halde mahkemece yerinde yeniden keşif yapılmalı, bilirkişinin krokisinde A harfi ile gösterdiği binanın bulunduğu alan dışında davacı adına tescili gerekecek zorunlu kullanım alanı zeminde bulunmalı bu alanlar toplamı 347 m2 olan 5 sayılı parsele orantılanarak davacının 5 parselden isteyebileceği pay bulunmalı dava bu paya hasren ve paylı tescil şeklinde kabul edilmelidir. Mahkemece, yapılan bu saptama bir yana bırakılarak taşınmazın tamamının davacı adına tescili doğru olmamıştır. Karar açıklanan nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının REDDİNE, hükmün 2. bent uyarınca BOZULMASINA, 11.06.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.