MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

.... mahallesi 157 ada 11 parsel sayılı 3.001,45 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 05/02/2001 tarihinde hükmen orman niteliğinde Hazine adına tapuya tescil edilmiştir.
Davacılar, çekişmeli taşınmazın mahkeme hükmüyle 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı halde, ... Dairesi Başkanlığının oluruyla çekişmeli taşınmazın tapu kaydında niteliğinin haksız bir idarî işlemle orman olarak değiştirildiği iddiasıyla, ... Dairesi Başkanlığınca çekişmeli taşınmazın ... lehine tahsis edildiğine ilişkin tapu kaydının terkini ile beyanlar hanesine "davacıların kullanımında olduğunun" yazılması istemiyle dava açmışlardır.
Mahkemece, davanın kabulüyle davaya konu olan "..., ...-Merkez mahallesinde" bulunan f22c16d4a pafta 157 ada ll parsel sayılı taşınmazın niteliğinin 2/B olarak tespiti ile, kullanıcısının ".... mirasçıları olan davacılar ..., ... olduğunun" şerhler hanesine yazılmasına karar verilmiş, davalı ... Yönetimi vekili ile Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 01/10/2013 tarih ve 2013/6416 E. - 8576 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [Mahkemece, çekişmeli taşınmazın eylemli biçimde orman olmadığı gerekçesiyle davacı gerçek kişilerin davasının kabulü ve 157 ada 11 sayılı parselin niteliğinin 2/B olarak tesbiti ile kullanıcıların davacı gerçek kişiler olduğunun şerhler hanesine yazılmasına karar verilmiş ise de, verilen kararın usûl ve kanuna aykırı olduğu, çekişmeli taşınmazın, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış yerlerden olduğu ve bu niteliği kesinleşmiş ise de, 4999 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 6831 sayılı Kanunun 11/5. maddesinde, “6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi ile 2896 sayılı ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2/B madde uygulamaları ile orman sınırları dışına çıkarılan, ancak, fiilen orman olduğu ...l Müdürlüğünce tesbit edilen yerler, talep üzerine ... Bakanlığınca ... Müdürlüğüne tahsis edileceği, tahsisi yapılan bu yerlerin Hazine adına tapuya orman vasfıyla tescil edileceği.” hükmü mevcuttur. Ayrıca, 6292 sayılı Kanunun 7/4. maddesinde eylemli orman niteliğindeki taşınmazların ilgililere iade edilmeyeceğinin düzenlendiği, bu tür taşınmazların 4999 sayılı Kanun kapsamında her zaman orman olarak tahsis edilme imkanı bulunduğuna göre, davacı gerçek kişilerin davasının reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek davacı gerçek kişilerin davasının kabulü yolunda hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu]na değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın görev nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 10.10.1989 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece, Dairenin, 01/10/2013 gün ve 2013/6416 E. - 8576 K. sayılı bozma kararı uyarınca davacıların davasının esastan reddi gerekirken, bozma kararına uyulmasına rağmen bozma kararına yanlış anlam yüklenerek davanın görev nedeniyle reddine karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 13/04/2016 günü oy birliği ile karar verildi.