Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : İftira, Yalan tanıklık
Hüküm : Sanık ... hakkında;
TCK"nın 267/1, 62, 50/1-a, 52. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Sanık ... hakkında;
TCK"nın 272/3, 62, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Suç tarihinin “03.07.2012” yerine “08.01.2012” yazılması,
2-İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesi gerektiği; somut olayda, yol vermeme tartışması neticesinde basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde müşteki tarafından boynundan vurularak yaralanan sanığın, kolluk aşamasında sıcağı sıcağına verdiği ve tanık beyanları ile doğrulanan ifadesinin hayatın olağan akışına uygun olduğu, yapılan yargılama neticesinde müştekinin kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçlarını işlediği sabit görülerek hakkında atılı suçlardan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, aşamalardaki çelişkili beyanların sebebinin taraflar arasındaki tazmin anlaşması olduğu ve anlatılanların maddi vakalara dayandığı görülmekle, sanık ..."in eyleminin anayasal şikayet hakkı kapsamında
değerlendirilmesi gerektiği, yine tarafları tanıyan diğer sanık ..."ın görgüye dayalı olmayan ifadesinde suç kastı bulunmadığı gözetilmeden, unsurları yönünden oluşmayan suçlardan sanıkların beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
3-Kabul ve uygulamaya göre de,
a)Sanık ... hakkında uygulanan TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının gözetilmesi lüzumu,
b)Sanık ... hakkında hükmedilen adli para cezasının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında re"sen uygulama yapılabileceği nazara alındığında hüküm fıkrasında TCK"nın 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden BOZULMASINA, 03.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.