MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Sanık ... yönünden; ele geçirilen kaçak eşyanın miktarına göre, temel cezada TCK"nin 61 ve 3/1. maddeleri uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanık ... yönünden;
Olay tutanağı ve dosya kapsamına göre; sanık ...’in, içinde yolcu olarak bulunduğu, diğer sanık ...’in sevk ve idaresindeki ... plakalı araçta zulalı vaziyette, 9500 paket gümrük kaçağı sigara ele geçirildiği; sanık ...’in aşamalarda değişmeyen savunmalarında araç sürücüsü ...’in okuldan arkadaşı olduğunu ve Van ilinde deprem olması nedeniyle Adana’ya gitmek amaçlı ...’in aracında bulunduğunu, kaçak sigaralarla ilgisinin olmadığını beyan etmesi ve diğer sanık ...’in de bu savunmaları doğrulaması karşısında; sigaraların araçta zulalanmış şekilde ele geçirildiği hususu da gözetilerek, sanık ...’in savunmalarına neden itibar edilmediği karar yerinde tartışılıp açıklanmadan yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
1-Suçta kullanılan nakil aracının suç tarihinden önce 14.09.2011’de Van 2. Noterliğinde düzenlenen taşıt kira sözleşmesi ile sanık ...’ye kiralanmış olmasına ve ruhsat sahibinin araçta sigara taşınacağından haberdar olduğuna dair delil elde edilememesine göre, aracın iyiniyetli üçüncü kişiye ait olduğu gözetilerek müsadere koşulları bulunmayan nakil aracının sahibine iadesi yerine yazılı şekilde müsaderesine karar verilmesi,
2-Gümrük kaçağı eşyanın müsaderesiyle yetinilmesi gerekirken infazı kısıtlayacak şekilde tasfiyeye de karar verilmesi,
3-Gün adli para cezası paraya çevrilirken, uygulama maddesinin TCK"nin 52/2 maddesi yerine, TCK"nin 50/1. maddesi olarak gösterilmesi suretiyle CMK"nin 232/6 fıkrasına aykırı davranılması,
4-Tek bir katılan olduğu halde hükmedilen 1.500 TL maktu vekalet ücretinin “katılanlara verilmesine” şeklinde hüküm kurularak çelişkiye yol açılması,
5-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanıkların, temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 27.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.