19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/22674 Karar No: 2019/10228 Karar Tarihi: 27.06.2019
Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/22674 Esas 2019/10228 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2019/22674 E. , 2019/10228 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz HÜKÜM : Düşme
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, 1- Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Suç tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1 maddesinde düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi olup, ... vekilinin şikayeti üzerine, sanığa ait işyerinde yapılan aramada toplam 60 adet üzerlerinde...firması adına tescilli markaların bulunduğu taklit ürünlerin satışa arz edilmiş halde ele geçirildiği iddiası ile sanık hakkında marka hakkına tecavüz suçundan kamu davası açılmışsa da; Marka hakkına tecavüz suçlarında şikayet hakkı, münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibi şikayet hakkını temsil belgesi ile belirleyeceği vekili vasıtasıyla da kullanabilir. Davaya vekalet konusu 6100 sayılı HMK’nin 71-83. maddelerinde düzenlenmiş olup hem HMK’da hem de Türk Borçlar Kanununda vekaletnamelerin (temsil belgesi) herhangi bir şekil şartına bağlı olmadığı kabul edilmiştir. Şikayet hakkını kullanma konusunda asıl olanın vekalet verenin iradesi olduğu yönündeki ilke ışığında somut olaya gelince; Dosya içerisinde mevcut olan ve...yetkilisi tarafından Av. ...’a verilen vekaletnamelerde “şikayet dilekçeleri verme” yetkisi bulunmakta ise de; şikayete dayanak yapılan ilk vekaletname içeriğinde “İş bu vekaletname aşağıda imzası bulunan tarafından ister mektup, ister telefaks, isterse de elektronik posta iletisi muhaberatı ile olsun, durumun gereğine göre kullanılacaktır.” şeklindeki koşulun bulunması ve Mahkemece verilen süreye rağmen şikayetçi firma vekilinin suça konu eylemi nedeniyle sanık hakkında şikayet hakkının kullanılması amacıyla marka sahibi firma yetkilisi tarafından verilmiş izin içeren mektup, telefaks veya elektronik posta iletisi aslının veya tercümesinin onaylı örneklerini ibraz edemediği anlaşıldığından, davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi olmayan şikayetçi vekilinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE, 2- Sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Düşme kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 27.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.