
Esas No: 2016/12995
Karar No: 2018/9909
Karar Tarihi: 18.10.2018
Taksirle Yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/12995 Esas 2018/9909 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 21.01.2015
Suç : Taksirle Yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/1, 22/3, 89/2-b-e, 89/3-a-b, 62, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ile katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafi ile katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
1-Olay gecesi sanığın sevk ve idaresindeki kamyonet ile yağışlı havada ıslak zeminli sokak üzerinde seyirle ışıksız 4 yönlü kavşakta sola dönmek istediği sırada aracının önü ile, kavşağa solundan giren açık kasa kamyonetin sağ yanına çarpmasının etkisi ile her iki aracın savrulması sonucu katılanın yaşamını tehlikeye sokacak, hayat fonksiyonlarına ağır ve 6. derece etkili birden çok kemik kırığı meydana gelecek, yüzünde sabit ize sebebiyet verecek, organ işlev yitirilmesi niteliğinde olacak ve iyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa neden olacak şekilde yaralanması ile sonuçlanan olayda; dosya içeriğine göre tamamen kusurlu olduğu tespit ve kabul edilen sanık hakkında, iki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı, maddede öngörülen cezanın alt sınırı da nazara alınmak suretiyle, uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, tamamen kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu bir kişinin nitelikli şekilde yaralanmasına neden olan sanık hakkında, katılanda meydana gelen yaralanmaların niteliği de göz önüne alınarak adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması;
2-Katılanın olay sebebiyle yaşamını tehlikeye sokacak, hayat fonksiyonlarına ağır ve 6. derece etkili birden çok kemik kırığı meydana gelecek, yüzünde sabit ize sebebiyet verecek, organ işlev yitirilmesi niteliğinde olacak ve iyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa neden olacak şekilde yaralandığı göz önüne alındığında, sanık hakkında TCK"nın 89/1. maddesi gereğince belirlenen temel cezadan sadece TCK"nın 89/3-a-b maddesi gereğince bir kat arttırım yapılması, TCK"nın 89/2. maddesi kapsamında kalan yaralanmaların ise temel cezanın tayini sırasında göz önüne alınması gerektiği gözetilmeden, temel cezanın önce TCK"nın 89/2. maddesi gereğince akabinde de TCK"nın 89/3. maddesi gereğince arttırılması suretiyle sanık hakkında fazla cezaya hükmolunması;
3-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saiki" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi;
Kabule göre de;
Sanık hakkında 6 ay hapis cezası olarak tayin edilen temel cezadan TCK"nın 22/3. maddesi gereğince ½ oranında arttırım yapılması akabinde TCK"nın 89/2. maddesi gereğince ½ oranında arttırım yapılması sırasında sanığın cezasının 1 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası olarak belirlenmesi gerekirken hesap hatası yapılarak 13 ay 15 gün olarak belirlenmesi;
Kanuna aykırı olup, sanık müdafi ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA; 18.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.