Abaküs Yazılım
Hukuk Bölümü
Esas No: 2019/218
Karar No: 2019/309

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2019/218 Esas 2019/309 Karar Sayılı İlamı

 

                              T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

            ESAS   NO : 2019/218

            KARAR NO : 2019/309

            KARAR TR: 29.04.2019

         

ÖZET: Davacı şirkette çalışan dava dışı, sigortalı M.D."ın geçirdiği iş kazası bildiriminin yasal sürede yapılmadığı gerekçesiyle, 5510 sayılı Kanunun 13. ve 21.maddesi uyarınca davacı işveren için tahakkuk ettirilen borcun/cezanın iptaliistemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

                                                              KARAR                   

                       

Davacı   : Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü

Vekili      : Av. H.T.

Davalı    : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı                

                                         

O L A Y : Davacıvekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline 13.06.2014 tarihinde Muzaffer Doğanay"ın yaralanması ile ilgili geç bildirim nedeniyle 9.6.2016 tarih ve 8.248.849 sayılı TC Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Borç Bildirim Belgesi ile 7.617,50-TL idari para cezası kesildiğini, M.D.’ın yaralanması ile ilgili bildirimin süresinde yapıldığının izahtan vareste olduğunu, bildirimin süresinde yapıldığını, cezanın mahiyetinin anlaşılamadığını, herhangi bir nedenle ceza kesilmiş ise yine yapılan bu bildirimin usulsüzlüğünü ortaya koyacağından iptalinin gerektiğini, müvekkilinin tüm edimlerini ve yükümlülüklerini kamu kuruluşu olması nedeniyle eksiksiz olarak yerine getirdiğini, aleyhine ceza tahakkuk ettirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, 7.617,50-TL idari para cezasının iptaline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

ELMADAĞ SULH CEZA HAKİMLİĞİ: 25.12.2017 gün ve D.İş:2016/172 sayı ile, 5326 Sayılı Kanunun 27/8 maddesinde; " İdari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararlarında verilmiş olması halinde; idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddiaları bu işlemin iptali talebi ile birlikte idari yargı merciilerinde görülür." hükmü düzenlenmiş olup, muterize uygulanan idari para cezasında görevli mahkemenin idare mahkemesi olduğu gerekçesiyle, itiraz edenin başvurusunun 5236 sayılı Kanunun 28/1-b uyarınca hakimliklerinin görevsizliğine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir

Davacı vekili aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

ANKARA 11. İDARE MAHKEMESİ: 6.3.2019 gün ve E:2018/605 sayı ile, dava konusu uyuşmazlığın; davacı şirkete ait iş yerinde meydana gelen iş kazası dolayısıyla davacı şirketin %70 kusurlu olduğundan bahisle 7.617,50 TL borç tahakkuk ettirilmesine ilişkin 09.06.2016 tarih 8.248.849 sayılı borç bildirim belgesinden kaynaklandığı, söz konusu borç bildirim belgesinin, iş kazaları dolayısıyla işverenin sorumluluğunu düzenleyen 5510 sayılı Yasanın 21. maddesi uyarınca tesis edildiği anlaşıldığından, aynı Yasanın 101. maddesi uyarınca, iş bu davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle, adli yargının görev alanına giren davada Mahkemelerinin görevli olmadığına, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda uyuşmazlık mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesinekarar vermiştir.  

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Nurdane TOPUZ"un katılımlarıyla yapılan 29.04.2019 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, idari yargı dosyası ile birlikte adli yargı dosyası da temin edilmek sureti ile 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen şekilde başvurulduğu ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacı şirkette çalışan dava dışı, sigortalı Muzaffer Doğanay"ın geçirdiği iş kazası bildiriminin yasal sürede yapılmadığı gerekçesiyle, 5510 sayılı Kanunun 13. ve 21.maddesi uyarınca davacı işveren için tahakkuk ettirilen toplam 7.617,50-TL borcun/cezanın iptali istemiyle açılmıştır.

Dava dosyalarının incelenmesinden; davacı tarafından, davacı şirkete ait iş yerinde meydana gelen iş kazasında işçi M.D."ın yaralandığı, olayda davacı şirketin %70 kusurlu olduğundan bahisle, 5510 sayılı Yasanın 21. maddesi uyarınca 7.617,50-TL borç tahakkuk ettirilmesine ilişkin 09.06.2016 tarih 8.248.849 sayılı borç bildirim belgesinin düzenlendiği, bu borç bildirim belgesinin iptali istemiyle dava açıldığı anlaşılmaktadır.

Dava konusu işleme dayanak oluşturan mevzuat hükümlerinin incelenmesinde;

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun, “Hizmet Akdiyle veya Kendi Adına ve Hesabına Bağımsız Çalışan Sigortalıların Tabi Olduğu Kısa Vadeli Sigorta Hükümleri” üst başlığından sonra gelen ve “İş kazasının tanımı, bildirilmesi ve soruşturulması”başlıklı 13. maddesinde; “İş kazası;

a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,

b) (Değişik: 17/4/2008-5754/8 md.) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,

c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,

d) (Değişik: 17/4/2008-5754/8 md.) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,

e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında,

meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaydır.

İş kazasının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;

a) (a) bendi ile 5 inci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma da en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde,

b) (b) bendi kapsamında bulunan sigortalı bakımından kendisi tarafından, bir ayı geçmemek şartıyla rahatsızlığının bildirim yapmaya engel olmadığı günden sonra üç işgünü içinde,

c) (Mülga: 17/4/2008-5754/8 md.)

(Değişik paragraf: 17/4/2008-5754/8 md.) iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile Kuruma bildirilmesi zorunludur. Bu fıkranın (a) bendinde belirtilen süre, iş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde, iş kazasının öğrenildiği tarihten itibaren başlar.

Kuruma bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık iş müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabilir. Bu soruşturma sonunda yazılı olarak bildirilen hususların gerçeğe uymadığı ve olayın iş kazası olmadığı anlaşılırsa, Kurumca bu olay için yersiz olarak yapılmış bulunan ödemeler, ödemenin yapıldığı tarihten itibaren gerçeğe aykırı bildirimde bulunanlardan, 96 ncı madde hükmüne göre tahsil edilir.

İş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin şekli ve içeriği, verilme usûlü ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” hükmüne;

“İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu” başlıklı 21.maddesinde; "İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.

İş kazasının, 13 üncü maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sürede işveren tarafından Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirim tarihine kadar geçen süre için sigortalıya ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği, Kurumca işverenden tahsil edilir.

Çalışma mevzuatında sağlık raporu alınması gerektiği belirtilen işlerde, böyle bir rapora dayanılmaksızın veya eldeki rapora aykırı olarak bünyece elverişli olmadığı işte çalıştırılan sigortalının, bu işe girmeden önce var olduğu tespit edilen veya bünyece elverişli olmadığı işte çalıştırılması sonucu meydana gelen hastalığı nedeniyle, Kurumca sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneği işverene ödettirilir.

İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir.

İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık; kamu görevlileri, er ve erbaşlar ile kamu idareleri tarafından görevlendirilen diğer kişilerin vazifelerinin gereği olarak yaptıkları fiiller sonucu meydana gelmiş ise, bu fiillerden dolayı haklarında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı bulunanlar hariç olmak üzere, sigortalı veya hak sahiplerine yapılan ödemeler veya bağlanan gelirler için kurumuna veya ilgililere rücû edilmez. Ayrıca, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölümlerde, bu Kanun uyarınca hak sahiplerine bağlanacak gelir ve verilecek ödenekler için, iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde kusuru bulunan hak sahiplerine veya iş kazası sonucu ölen kusurlu sigortalının hak sahiplerine, Kurumca rücû edilmez.” hükmüne;

"İşverenin, genel sağlık sigortalısının ve üçüncü kişilerin sorumluluğu” başlıklı 76.maddesinin dördüncü fıkrasında; “ İş kazası ile meslek hastalığı, işverenin kastı veya genel sağlık sigortalısının iş sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca yapılan sağlık hizmeti giderleri işverene tazmin ettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.” hükmüne;

"Uyuşmazlıkların çözüm yeri” başlıklı 101.maddesinde “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür.” hükmüne yer verilmiştir.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirkette çalışan sigortalının geçirdiği iş kazasının bildirilmesine ilişkin olarak, işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu kapsamında tahakkuk ettirilen borçtan kaynaklanan uyuşmazlık konusu düzenlemelerin 5510 sayılı Kanunda yer aldığı; davacı şirket ve adli yargı yerince, bu işlemin idari para cezası olarak değerlendirilmesine karşın, tahakkuk ettirilen borcun idari para cezası olmadığı, dolayısıyla,bu Kanundan (5510 sayılı Kanun) doğan uyuşmazlığın, aynı Kanunun 101.maddesi uyarınca adli yargı yerince(İş Mahkemesi) çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, davanın görüm ve çözümünde adli yargı yeri görevli olduğundan, Ankara 11. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Elmadağ Sulh Ceza Hakimliğince verilen 25.12.2017 gün ve D.İş:2016/172 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle   Ankara 11. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Elmadağ Sulh Ceza Hakimliğince verilen 25.12.2017 gün ve D.İş:2016/172 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 29.04.2019 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

      Başkan                               Üye                               Üye                              Üye

      Hicabi                              Şükrü                          Mehmet                          Birol      

    DURSUN                           BOZER                         AKSU                          SONER          

 

 

 

                                                  Üye                                Üye                              Üye    

                                        Süleyman Hilmi                 Aydemir                        Nurdane

                                              AYDIN                          TUNÇ                          TOPUZ

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi