10. Ceza Dairesi 2013/7913 E. , 2014/167 K.
"İçtihat Metni"İtirazla İlgili Mahkeme Kararı : Aksaray Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
İtiraz yazısı ile dava dosyası incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER:
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma ve uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından sanık ... hakkında Aksaray Ağır Ceza Mahkemesi"nce yapılan yargılama sonucu 08/03/2012 tarihinde 2011/385 esas ve 2012/99 karar sayı ile verilen mahkûmiyet hükmü sanık müdafii tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizce 19/03/2013 tarihinde 2012/20132 esas ve 2013/2573 karar sayı ile uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükmün onanmasına, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kurulan hükmün bozulmasına oyçokluğuyla karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca Dairemizin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen bozma kararına itiraz edilmiştir.
B) İTİRAZ NEDENLERİ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ile Dairemiz arasındaki hukuki uyuşmazlığın, uyuşturucu madde kullandığı sübut bulan ve daha öncede uyuşturucu madde kullanmaktan mahkum olan sanık hakkında, işlediği yeni suçtan dolayı verilen ceza ile ilgili olarak, yeniden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilip edilmeyeceği noktasında toplandığı belirtilerek;
“5237 sayılı TCK"nun 191/6. maddesinde, "Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı cezaya hükmedildikten sonra da iki ilâ dördüncü fıkralar hükümlerine göre tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulabilir. Bu durumda, hükmolunan cezanın infazı ertelenir. Ancak, bunun için kişi hakkında bu suç nedeniyle önceden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilmemiş olması gerekir." denilmektedir.
Bu maddede adı geçen "bu suç nedeniyle önceden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilmemiş olması gerekir." cümlesinden ne anlamamız gerekir. Bu cümlede adı geçen bu suç nedeniyle tabirinin, uyuşturucu madde kullanmaktan mahkum edilen, bir kez hakkında tedavi ve denetimli serbestlik kararı verilen kişi olduğu düşüncesindeyiz. Bu suç nedeniyle tabirini her uyuşturucu madde kullanma suçundan sonra verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin ihlali olarak anlamamak gerekir. Böyle bir uygulama yapıldığında hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilen kişinin, tedavinin devamı sırasında uyuşturucu madde kullandığının tespiti halinde, tedavi sırasında işlediği yeni suçtan dolayı yeniden tedaviye hükmedilmesi, ilk suçundan dolayı ise ceza mahkumiyetine tabi olması gibi bir çarpık durum ortaya çıkması söz konusu olacaktır. Böyle bir durumun ortaya çıkması tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kavramıyla uyuşmayacaktır.
Somut olayda, mahkemenin sanığa uyuşturucu madde kullanmaktan dolayı verdiği hapis cezasına tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulamaması yerinde olup, mahkeme hükmünün onanması gerekmektedir.”
Şeklindeki gerekçelerle sanık hakkındaki bozma kararının kaldırılarak, hukuka uygun olan yerel mahkeme kararının ONANMASI, talebin kabul edilmemesi halinde dosyanın CEZA GENEL KURULUNA GÖNDERİLMESİ talep edilmektedir.
C) YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI"NIN İTİRAZIYLA İLGİLİ YASA HÜKÜMLERİ:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 308. maddesi :
(1) Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, resen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kurulu"na itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.
(2) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanan 6352 sayılı Kanun"la eklenen fıkra) İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
(3) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanan 6352 sayılı Kanun"la eklenen fıkra) Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gönderir.
D) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ:
Sanık ... hakkında, daha önce işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Aksaray Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/233 esas ve 2008/102 karar sayılı, 29.04.2008 tarihli kararı ile bir yıl hapis cezası ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilmiştir. Aksaray Ağır Ceza Mahkemesi"nce ise sanık ..." un daha önce uyuşturucu kullanmaktan ceza aldığını gerekçe göstererek sadece hapis cezasına hükmetmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21.05.2013 tarih ve 2013/280-250 sayılı, aynı tarih 2012/1536 esas, 2013/251 karar sayılı ve 01.10.2013 tarih ve 2013/444-402 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere 5560 sayılı Yasa ile değişik 5237 sayılı TCK"nın 191. maddesinde, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmış olan sanıklar hakkında, birinci fıkraya göre doğrudan hapis cezası verilmesi veya birinci fıkraya göre cezaya hükmedilmeden ikinci fıkra gereğince sadece tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilmesi ya da altıncı fıkranın yollanması uyarınca birinci fıkradaki ceza ie birlikte ikinci fıkradaki tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilmesi öngörülmüş olup; bu seçeneklerden biri uygulanırken yasal gerekçe gösterilmesi, gerekçenin somut olgulara ve sanığın davranışlarına bağlı olarak, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyup uymayacağının değerlendirilmesine dayanması gerektiği, Mahkemenin sanık hakkında hapis cezasına hükmedilmesine ilişkin gerekçesinin kanuni ve yeterli olduğu anlaşılmış ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
E) KARAR: Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazının kabulüne,
2- Dairemizin 19/03/2013 tarih; 2012/20132 esas ve 2013/2573 karar sayılı kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin (B) bendindeki bozma kararının KALDIRILMASINA,
3- Sanık hakkında Aksaray Ağır Ceza Mahkemesi"nin 08/03/2012 tarih; 2011/385 esas ve 2012/99 karar sayılı kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen mahkumiyet hükmünün incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip
tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
10/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.