
Esas No: 2007/16614
Karar No: 2008/10416
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/16614 Esas 2008/10416 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 30/04/2007
NUMARASI : 2005/1129-2007/273
Davacı, davalı işveren nezdinde 27.07.2003-23.07.2005 tarihleri arası çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi davalılardan Z. Ayakkabı Tic. Ltd. Şti. vekilince duruşma talep edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava davacının davalı işyerinde 27.7.2003-23.7.2005 tarihleri arasında geçen ve Kuruma bildirilmeyen sürelerin tespiti istemine ilişkindir
Mahkemece davacının davalı işyerinde 27.7.2003-23.7.2005 tarihleri arasında asgari ücretle 687 gün çalıştığı, 213 günlük çalışmasının Kurum’a bildirildiği, 474 günlük çalışmasının Kurum’a bildirilmediğinin kabulüyle bildirilmeyen sürenin tespitine karar verilmiştir
Gerçekten, davacının, işyerindeki çalışmaları işe giriş bildirgelerine, aylık ve üç aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. Öte yandan işe giriş bildirgesi ve bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde kesintili geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin, oturmuş ve yerleşmiş görüşleri ileYargıtay Hukuk Genel Kurulunun 5.2.2003 gün 2003/21-35E 2003/64K, 10.11.2004 2004/21-538E 2004/621K sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı işyerinden davacı adına düzenlenen 27.8.2003 tarihli işe giriş bildirgesinin süresinde Kurum’a verildiği, dönem bordrolarının getirtilmediği, dinlenen tanıkların hizmet cetvellerinin getirtildiği, davacı vekilince 2003 yılı 8.aydan 2005 yılı 12. ayına kadar olan ücret bordrolarının sunulduğu, işyerinin 27.8.2003 tarihinde 506 sayılı Yasa kapsamına alındığı, hizmet cetveline göre davacının davalı işyerinden 2004/1 dönemde 35 gün ve 27.5.2005-18.7.2005 arasında 53 gün çalışmasının Kurum’a bildirildiği, davacı ile davalı işveren arasında 27.8.2003 ve 27.5.2005 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesi imzalandığı ve 5.2.2004 tarihli ibranamede davacının işe girişinin 27.8.2003 tarihi çıkışının 5.2.2004 tarihi olarak yazıldığı, 18.7.2005 tarihli ibranamende ise işe girişi 27.5.2005 tarihi çıkışı 18.7.2005 tarihi olarak yazılı olduğu görülmektedir .
Somut olayda çalışmayı doğrulayan tanıklar F.Ç. ile O.G."ün yukarıda belirlenmiş şekilde uyuşmazlık döneminin tümünde davalı işyerinden bildirilmiş ve kayıtlara geçmiş çalışmaları bulunmakta ise de mahkemece dosyaya sunulan ücret bordroları değerlendirilmeden sonuca gidildiği görülmüştür.
Mahkemece yapılacak iş; davalı vekilince sunulan ücret bordrolarında, davacının imzası olan 2003 yılı 8.,9.,10.,11.,12. aylar ve 2004 yılı 1.ve 2.aylar ile 2005 yılı 5.,6.,7. aylardaki ücret bordrolarındaki imzanın davacıya ait olup olmadığı sorularak, imzanın inkar edilmesi halinde yöntemince imza incelemesi yapılarak imza ona ait ise imzasını içeren bordrolarına geçmiş sürelerin dışındaki sürelerle ilgili olarak istemin reddine, davacının ücret bordrolarında adının ve imzasının bulunmadığı süreler yönünden ise işyerinin yıl içerisinde hangi tarihler arasında faal olduğu da Belediye ve zabıtadan da araştırılarak tüm deliller toplandıktan sonra değerlendirip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı işverene iadesine, 3.7.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.