22. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1607 Karar No: 2018/26954 Karar Tarihi: 12.12.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/1607 Esas 2018/26954 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davanın tarafları arasında işçinin kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarına ilişkin yapılan dava sonrasında verilen kararda, işçinin ulusal bayram ve genel tatil günleri ile fazla çalışmalara katılmadığı savunağı değerlendirilerek, iş sözleşmesinin haklı bir sebebe dayanmadığı kanıtlanmamıştır. Bu nedenle, davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacakları hüküm altına alınmıştır. Kanun maddeleri olarak; 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24. ve 25. maddeleri uygulanmıştır.
22. Hukuk Dairesi 2016/1607 E. , 2018/26954 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre ve özellikle; davacının işyerinde ulusal bayram günü olan 29 Ekim tarihinde gerçekleştirilen çalışmaya katılmadığı anlaşılmakta ise de, işveren tarafından işçinin ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmaya zorlanması mümkün olmayıp, iş sözleşmesinde yer alan işçinin ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmaya onay verdiğine ilişkin hükmün de geçersiz olduğu; diğer taraftan davacının fazla çalışma uygulamalarına da katılmadığı savunulmuş ise de, işyerinde hangi tarihlerde yapılan fazla çalışma uygulamasına katılmadığı hususunun somut olarak ispatlanamadığı, kaldı ki işçinin fazla çalışma yapılmasına ilişkin yazılı onayının her yıl başında alınmasının gerektiği, onay alınmasını gerektirmeyecek zorunlu bir sebep veya olağanüstü durumun varlığının da kanıtlanmadığı nazara alınarak, iş sözleşmesinin feshinin haklı bir sebebe dayandığı kanıtlanmadığından davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının hüküm altına alınmasının yerinde olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile hükmün yazılı ilave gerekçeyle ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 12.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.