Davacı, davalı işveren nezdinde 9.8.2002-17.1.2003 tarihleri arası çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava nitelikçe davacının davalı işyerinde 9.8.2002-17.1.2003 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının 1.9.2002-17.1.2003 tarihleri arasında davalı işyerinde asgari ücretle çalıştığının tespitine karar verilmiştir
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı yasanın 79. maddesi bu tip hizmet tesbiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı işyerinden davacı adına düzenlenen 17.1.2003 tarihli işe giriş bildirgesinin süresinde kuruma verildiği, hizmet cetveline göre 2003/2 dönmede 120 gün, 2003/3 dönemde 120 gün çalışmanın davalı işyerinden Kuruma bildirildiği, 5.6.2002 tarihinde başka işyerinde işe giren davacının 2002/2 dönemde 34 gün 2002/3. dönmede de 38 gün çalışmasının bu işyerinden Kurum’a bildirildiği , davalı işyerinin 13.9.2002 tarihinde yasa kapsamına alındığı, Kurum’a verilen 2003, 2004 yılına ait dönem bordrolarının getirtildiği görülmektedir.
Somut olayda dinlenen tanıkların yukarıda belirlenmiş şekilde uyuşmazlık döneminde resmi kayıtlara geçmiş çalışmaları bulunmadığı halde beyanlarının hükme esas alınması ve davacının 2002/3. dönemde başka işyerinde 38 gün çalışması bulunmasına göre mahkemece başka işyerinde geçen bu dönemdeki çalışma ile çakışır şekilde 1.9.2002 tarihinden davalı işyerinde çalıştığı kabul edilerek hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; uyuşmazlık dönemlerinden 2002 yılına ait dönem bordroları Kurum’a verilmediğine göre davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek zabıtaca komşu işyerlerinde benzer işi yapan işlerle uğraşan işverenler veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlar tesbit edilip beyanlarına başvurmak ve davacının 2002/3 dönmede başka işyerinde geçen çalışmaları da dışlanarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.