(Kapatılan)19. Hukuk Dairesi 2019/17 E. , 2020/1333 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazun iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... gelmiş, başka gelen olmadığından duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacı ile davalı ... arasında bayilik sözleşmesi bulunduğunu, davacının “kaynak suları harcının” mükellefi olmadığı halde davacıdan yıllarca haksız yere bu harcın kesildiğini, davacının ilgili makamlara başvurması üzerine davalının yaptığı tahakkuk ve tahsilatların hukuka aykırı olduğunu kabul ederek 11.12.2009 tarihinden itibaren söz konusu harcın tahakkuk ve tahsilinden vazgeçtiğini, 2005 ile 2009 yılları arasında davacıdan haksız yere tahsil edilen tutarların tahsili için başlattıkları icra takibinin davalıların haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, dava konusu kaynak suları harcının bir tür vergi olup davanın vergi mahkemesinde görülmesi gerektiğini, sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı bu davanın zamanaşımına uğradığını, davacının faturalara itiraz etmeden ödeme yaptığını ve bu faturaları vergi dairesine de beyan ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2015/16221 esas, 2016/7727 karar sayılı ve 28.04.2016 tarihli ilamı ile " Taraflar arasında akdedilen su bayiliği sözleşmesi uyarınca, davalı tarafından düzenlenen faturalarda kaynak suyu harcı fatura kapsamına dahil edilerek faturalar davacıya gönderilmiş ve davacı tarafından ticari defterlerine kaydedilerek faturalara itiraz edilmeden ödemeler yapılmıştır. Davalı tarafın kaynak suyu harcını bedele ekleyip davacıya yansıtması sözleşme özgürlüğü karşısında mümkün olup tarafların karşılıklı edimlerini ifa ettikten sonra davacının ticari defterlerine itirazsız kaydetmekle kabul etmiş olduğu faturalar kapsamındaki kaynak suyu harcının iadesi talebinin yerinde olmadığı gözetilerek davanın reddi gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir." gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, taraflar arasında akdedilen su bayiliği sözleşmesi uyarınca, davalı tarafından düzenlenen faturalarda kaynak suyu harcının fatura kapsamına dahil edilerek faturaların davacıya gönderilmiş olduğu ve davacı tarafından ticari defterlerine kaydedilerek faturalara itiraz edilmeden ödemelerin yapıldığı, davalı tarafın kaynak suyu harcını bedele ekleyip davacıya yansıtmasının sözleşme özgürlüğü karşısında mümkün olduğu tarafların karşılıklı edimlerini ifa ettikten sonra davacının ticari defterlerine itiraz etmeksizin kaydetmiş olduğu ve kaydetmekle kabul etmiş olduğu faturalar kapsamındaki kaynak suyu harcının iadesi talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2-İlk derece mahkemesince verilen bir önceki karar davalılar vekilince temyiz edilmekle bozulmuş olup Dairemizin bozma kararında davalının yatırdığı temyiz harcının iadesine karar verildiğinden ve davalı talep ettiğinde harcı geri alabileceğinden bu giderin davacıya yükletilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiş ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanun"un geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 5236 sayılı Kanun"un 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7 maddesi gereğince mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 4. bendinin çıkarılarak yerine " 4- Davalının 81,25 TL posta gideri, 3.250,00 TL bilirkişi ücreti gideri toplam 3.331,25 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı ..."na verilmesine," bendinin eklenerek hükmün bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 06.07.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.