22. Hukuk Dairesi 2016/1613 E. , 2018/26949 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ... A.Ş. vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin ... ili Merkez ilçesi ... A.Ş. bünyesinde 2001 yılından beri temizlik işi yapmak üzere işe başladığını, fiili çalışma sahasının ... A.Ş. olduğunu, ancak sigorta primlerinin ve maaşının alt işverenler .... İnş. Med. Sos. Hiz. Ltd. Şti, ... İnş. Ltd. Şti, ... İnş. San. Ltd. Şti. ve... Gıda Tem. Bilgi. İşl. Tic. Ltd. Şti tarafından yatırıldığını, iş sözleşmesinin müvekkilinin kusuru olmadan sonlandırıldığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin ve fazla çalışma ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı İsteminin Özeti:
Davalılar vekilleri, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalılardan ... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı ... A. Ş. "nin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İşyeri devrinin iş ilişkisine etkileri ile dava konusu edilen alacaklardan kıdem tazminatı bakımından sorumluluğun ne şekilde olacağı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık vardır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 120. maddesi uyarınca yürürlüğü devam eden mülga 1475 sayılı Kanun"un 14/2. maddesi hükmü, 4857 sayılı Kanun’un 6. maddesinde belirtilen işyeri devrini de içine alan geniş bir düzenleme olarak değerlendirilebilir. Gerçekten maddede işyerlerini devir veya intikalinden söz edildikten sonra “yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli” denilmek suretiyle uygulama alanı 4857 sayılı Kanun’un 6. maddesine göre daha geniş biçimde çizilmiştir. O halde kıdem tazminatı açısından asıl işveren alt işveren ilişkisinin sona ermesinin ardından, işyerinden ayrılan alt işveren ile daha sonra aynı işi alan alt işveren arasında hukuki veya fiili bir bağlantı olsun ya da olmasın, kıdem tazminatı açısından önceki işverenin, devir tarihindeki ücret ve kendi dönemi ile sınırlı sorumluluğu, son alt işverenin ise tüm dönemden sorumluluğu kabul edilmelidir.
Sonuç olarak, tarafların fesih konusunda irade açıklamaları veya fesih işlemi yerine geçecek işlemleri olmadığı sürece, işçinin asıl işverenden alınan iş kapsamında ve değişen alt işverenlere ait işyerinde ara vermeden çalışması halinde iş yeri devri kurallarına göre çözüme gidilmesi yerinde olur. Bu durumda değişen alt işverenler işçinin iş sözleşmesini ve doğmuş bulunan işçilik haklarını devralmış sayılır. Asıl işveren tüm hizmet süresine göre kıdem tazminatı alacağından, devreden alt işveren ise kendi çalıştırdığı dönem ve ücret seviyesine göre belirlenecek kıdem tazminatından, son alt işveren ise tüm dönem kıdem tazminatından sorumludur.
Somut olayda, davacı, davalı asıl işveren ... A.Ş." de alt işveren işçisi olarak çalışırken iş akdinin haksız feshededildiğini beyan ederek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiş, davayı asıl işveren ... A.Ş. ile devreden alt işveren şirketler aleyhine açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; kıdem tazminatı bakımından alt işveren şirketlerin de sorumlu olduğu dikkate alınmaksızın sadece asıl işveren ... A.Ş. aleyhine hüküm tesis edilmiştir. O halde, kıdem tazminatı açısından önceki işverenin devir tarihindeki ücret ve kendi dönemi ile sınırlı sorumlu olduğu, son alt işverenin ise tüm dönemden sorumlu olduğu değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekmektedir. Yazılı şekilde hüküm tesisi hatalıdır.
3-Mahkemece, davacının fazla mesai yaptığı kabul edilmesine rağmen fazla mesai hakkında sehven hüküm kurulmadığı belirtilmiştir.
Fazla mesai hesabı noktasında itibar edilen bilirkişi raporu çalışılan gün ve çalışılan saat belirtilmeyerek hazırlandığından denetlemeye elverişli olmadığı gibi, davacı dava dilekçesinde temizlik işi yaptığını söylerken, dinlettiği tanıklar davacının yemekhane bölümünde aşçı yardımcısı olduğunu ifade ederek çalışma saatlerine ilişkin beyanda bulunmuşlardır. Mahkemece, davacının yaptığı iş tespit edilerek ve çalışma saatlerinin ne şekilde olduğu konusunda denetime elverişli rapor hazırlanarak varsa fazla mesai alacağı hüküm altına alınmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.