20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/2230 Karar No: 2016/4435 Karar Tarihi: 12.04.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/2230 Esas 2016/4435 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/2230 E. , 2016/4435 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada, Mersin 4. Asliye Hukuk ve Mersin 1. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satılan araçta ayıp nedenine dayalı, ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Mersin 4. Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığı gerekçesi ile görevsizlik yönünde karar verilmiştir Mersin 1. Tüketici Mahkemesince ise davacının tacir olduğu, tüketici olmadığı, mesleki amaçla hareket ettiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. 6502 sayılı Kanunun 3. maddesinde "Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi" ifade ettiği açıklanarak, mülga 4077 sayılı Kanunun 3/h bendindeki tüketici işlemi tanımından, daha kapsamlı bir şekilde, yeniden tanımlanmıştır. 6502 sayılı Kanunun tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamaların tüketici mahkemelerinde çözümünü öngören 73/1 ve 83/2 maddelerinin açık hükmü nedeniyle yukarıda sayılan sözleşme ve işlemler tüketici mahkemesinin görev alanına girmektedir. Somut uyuşmazlıkta; davacı şirketin, davalıdan satın aldığı aracın, şirket yetkilisi tarafından kullanılması sırasında ithalatçı firmanın yanlış beyanı ve ithalat rejimine aykırılık nedeniyle kamu tarafından el konularak müsadere edildiğini ileri sürerek davalıya ödenen araç bedelinin iadesi istemiyle dava açtığı, taraflar arasındaki ilişkinin, 6502 sayılı Kanun kapsamında düzenlenen tüketici ile satıcı arasında mal satışına ilişkin bir hukukî işlem olmadığı, aracın şirket yetkilisi tarafından kullanıldığı, dolayısıyla, davacının kanunun aradığı anlamda tüketici sıfatının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Tüketici Kanunu ile güdülen amaç tüketicinin tüketime yönelik satışlarda mal ve hizmetlerdeki ayıplara karşı korunması olduğundan, uyuşmazlığın genel mahkemede görülmesi gerekir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Mersin 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 12/04/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.