KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği, suç tarihine göre ve sanık ... müdafiinin temyiz isteminin yalnızca vekalet ücretine hasredildiği belirlenerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1- Katılanın 20.03.2012 tarihli duruşmada sanık ...’den şikayetçi olup davaya katıldığı ve sonrasında şikayetinden vazgeçtiğine dair bir beyanı olmadığı gözetilmeden, atılı suçlardan şikayetten vazgeçme nedeniyle düşme kararı verilmesi, 2- Sanık hakkında hakaret suçunda yukarıda belirtildiği üzere hatalı bir şekilde düşme kararı verilmesinin yanı sıra, aynı eylem dolayısıyla ceza verdikten sonra cezanın kaldırılması biçiminde CMK’nın 223/1.maddesine aykırı olarak ve hükümler arasında çelişkiye yol açacak şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı, katılan ... vekili ve sanık ... müdafinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki isteme uygun olarak, sair yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 25.10.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.