23. Hukuk Dairesi 2014/6399 E. , 2014/8590 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Konya (Kapatılan) 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 10/10/2013
NUMARASI : 2012/289-2013/307
Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün değişik gerekçe ile onanmasına ilişkin Dairemizin 03.04.2014 gün ve 322 Esas, 2528 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili şirketin kurumsal hizmetler veren denetim ve danışmanlık şirketi olduğunu, taraflar arasında davalı şirketin iç denetim ve kontrol hizmetlerinin müvekkili tarafından yapılması amacı ile anlaşmaya varıldığını, müvekkili tarafından davalıya hizmet teklifi gönderilip 18.10.2011 tarihinde ise başlayacağının yazılı olarak bildirildiğini, müvekkili tarafından davalı şirket bünyesinde iç denetim çalışmaları yapıldığı ve elde edilen sonuçların raporlar halinde davalıya sunulduğunu, 02.01.2012 tarihinde başlayacak olan yıl sonu stok sayımında müvekkili şirketin de bulunmasının davalı tarafça talep edildiğini ve müvekkili şirket tarafından çalışmalara başlandığını, bu amaçla davalıdan bir takım belgeler talep edildiğini, ancak belgelerin çok geç müvekkiline teslim edildiğini, bu sırada davalı şirket tarafından 20.01.2012 tarihli elektronik posta mesajı ile sözleşmenin feshedildiğini, davalının verdiği hizmetlere karşılık müvekkiline 15.000,00 TL ödeme yaptığını, müvekkili tarafından düzenlenen 06.03.2012 tarihli 17.700,00 TL bedelli faturanın davalı tarafından noter kanalı ile iade edildiğini, davalının kötüniyetli davrandığını ve müvekkilini haksız fesih sonucu zarara uğrattığını ileri sürerek, davalı tarafından ödenmeyen 17.700,00 TL fatura bedeli ile müvekkilinin uğradığı zarara karşılık 5.000,00 TL maddi, 3.000,00 TL manevi tazminatla birlikte toplam 25.700,00 TL"nin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme olmadığını, davacının yaptığı çalışmaların ön denetim veya keşif niteliğinde olduğunu, sözleşme teklifi aşamasında müvekkilinin davalıdan çalışmaları durdurmasını istediğini, davacının hazırladığı raporun yüzeysel ve çözüm önerilerini ortaya koymayan soyut düzeyde kaldığını, buna rağmen müvekkili tarafından davacının talebi üzerine kendisine 20.727,25 TL ödeme yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme olmadığı, davacı tarafça gönderilen teklif mektubunun davalı yanca kabul edilmediği, sadece davacının yaptığı ön çalışmaların bedelinin davalı tarafından ödendiği, davacının verdiği hizmet teklif metninde davacının üretim, satış, pazarlama, dış ticaret, satın alma, mali işlerle ilgili sistem tespitleri analizleri ve önerilerini sunması gerektiği, davalı şirketin mevcut iç kontrol sisteminin incelenmesi ve yönetim amaçlarına göre yeniden düzenlenmesi gerektiği, mevcut prosedürlerin incelenmesi ve güncellenmesi, bunun sonucunda şirketin risk haritasının çıkarılarak rapor halinde sunulması, çözüm önerilerinin ortaya konması gerektiği, oysa açıklanan işlerin yapılmadığı, davacının yaptığı işlerin bedelinin ödendiği, bedeli ödenmeyen bir iş veya hizmetin bulunmadığı, ayrıca davacının manevi yönden bir zarara uğramadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 03.04.2014 tarih ve 322 E., 2528 K. sayılı ilamıyla, davacı tarafça gönderilen 09.10.2011 tarihli elektronik iletide, davalıya hizmet teklif mektubunun gönderildiği belirtilmiş olup, davalının gönderdiği 10.10.2011 tarihli cevabi iletide şartların kabul edildiğinin bildirilmesi karşısında, sözleşmenin kurulduğunun kabulü gerekmesine rağmen mahkemece, aksi düşüncelerle bu hususun gözden kaçırılarak sözleşmenin kurulmadığı yönündeki kabulü ile kurulmuş bir sözleşmeye ilişkin olarak, sözleşmenin kurulup kurulmadığı yönünde yemin teklif hakkının hatırlatılmasının usul ve yasaya uygun olmadığının anlaşıldığı, ayrıca davacı şirket ünvanının karar başlığında yanlış yazılmasının mahallinde giderilebilecek maddi hata niteliğinde olduğu belirtilerek ileri sürülen temyiz nedenleri de dikkate alındığında sonucu itibari ile doğru olan hüküm HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek onanmıştır.
Davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, takdiren 226,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 29.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.