7. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3541 Karar No: 2021/1490 Karar Tarihi: 03.02.2021
5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/3541 Esas 2021/1490 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan verilen bir hüküm üzerine yapılan temyiz başvurusunu değerlendirmiştir. Temyiz başvurusunda sanık lehine olan düzenlemelerin göz önünde bulundurulması gerektiği belirtilmiştir. Bu düzenlemeler arasında eşyanın değerinin hafif olması durumunda cezaların indirilmesi ve etkin pişmanlık uygulamasının kovuşturma aşamasında mümkün hale gelmesi yer almaktadır. Ayrıca, suçun zincirleme suç hükümlerine dahil olup olmadığı da tartışılmıştır. Mahkeme, yasal koşulların yerel mahkeme tarafından saptanması ve hüküm verilmesi gerektiğine karar vermiştir. 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri şu şekildedir: 5607 sayılı Kanunun 3/22 maddesi, 5/2 maddesi, 43. maddesi, 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi, 62. maddesi ve geçici 12. maddenin 2. fıkrası.
7. Ceza Dairesi 2018/3541 E. , 2021/1490 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu, Kabule göre de; Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi gerektiğinin belirtildiği dikkate alınarak; İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 13.10.2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 27.10.2014 olduğu, Aynı gün incelenen Dairemizin 2018/3405 Esas numarasında kayıtlı Elbistan 1.Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2014/588 Esas, 2015/328 Karar sayılı dosyasında sanığa atılı eylem ile ilgili olarak suç tarihinin 12.08.2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 17.11.2014 olduğu,
Aynı gün incelenen Dairemizin 2018/17855 Esas numarasında kayıtlı Elbistan 1.Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2014/585 Esas, 2015/331 Karar sayılı dosyasında sanığa atılı eylem ile ilgili olarak suç tarihinin 10.09.2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 17.11.2014 olduğu, Anılan dosyalarda sanığın eylemlerinin benzer mahiyette olduğu dikkate alınarak anılan dosyanın incelenip gerektiğinde birleştirilerek sanığın bu eylemi bir suç işleme kararı icrası kapsamında işleyip işlemediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususu tartışıldıktan sonra bir karar verilmesinin gerekmesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün sair yönleri incelenmeksizin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.