Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/8354
Karar No: 2008/10199
Karar Tarihi: 01.07.2008

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/8354 Esas 2008/10199 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2008/8354 E.  ,  2008/10199 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi  :  İstanbul  3.İş Mahkemesi
    Tarih  :  26.03.2008
    No  :  1027-153

    Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen 25.00YTL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi ve davacı vekilince de duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 01.07.2008 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı vekili Avukat A.Ş. Ile karşı taraf vekili Avukat N.T. geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-HUMK"nun 427. maddesindeki parasal sınırları değiştiren 5219 sayılı yasanın 2/c maddesi ile 21.7.2004 tarihinden itibaren verilecek kararlarda 40.000.000 TL olan kesinlik  sınırı 1.000.000.000 TL’ye (1.000,00-YTL) çıkarılmıştır. Diğer bir deyişle 21.7.2004 tarihinden itibaren verilen kararların temyiz edilebilmesi için hüküm altına alınan miktarın 1.000.000.000.TL (1.000,00-YTL)’yi geçmesi gerekir.
    HUMK’na 5236 sayılı yasanın 19.maddesi ile eklenen Ek-4.maddeye göre ise “Görev, kesin hüküm, istinaf, temyiz, Yargıtay’da duruşma, senetle ispata ve sulh mahkemelerindeki taksim davalarında muhakeme usulünün belirlenmesine ilişkin maddelerdeki parasal sınırlar; her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on milyon lirayı (10,00-YTL) aşmayan kısımları dikkate alınmaz.”
    2007 yılında bu parasal sınır 1.170,00YTL.olarak uygulanmıştır. Öte yandan 17.11.2007 gün ve 26703 sayılı Resmi Gazetede ilan edilen Maliye Bakanlığı’na ait 377 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde,  2007 yılı için belirlenen yeniden değerlendirme oranı % 7,2 olarak öngörülmüştür. Buna göre, 2008 yılında mahkemelerce verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyize konu dava değerinin 1.250.00. YTL.’sini geçmesi gerekir.
    İnceleme konusu karar, bu tarihten sonra verilmiş ve davacı yararına 5,00-YTL maddi ve 20,00-YTL’lık manevi tazminata ilişkin hüküm kesin nitelik taşıdığından 1.6.1990 gün ve 1989/3 E. 1990/4 K. Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı da göz önünde tutularak davalının temyiz dilekçesinin kararın kesinlik sınırları içinde kalması nedeniyle reddine
    2-Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir.  Davacının 18.06.1990 tarihinde geçmiş olduğu iş kazası sonucu malül kaldığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, bu tür davalarda Borçlar Kanunu"nun 125. maddesi gereğince uygulanmakta olan zaman aşımı süresinin hangi tarihte başlatılması gerektiği noktasında toplanmaktadır. Mahkemece, usulüne uygun olarak yapılan zaman aşımı itirazı yerinde bulunarak davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya uygun değildir.
    Uygulama ve öğretide kabul edildiği üzere, zamanaşımı failin ve zararın öğrenildiği tarihten başlatılmalıdır.  Somut olayda, zararın ne zaman öğrenildiği önem kazanmaktadır. Zarar görenin zararı öğrenmesi demek, zararın varlığı, mahiyeti ve esaslı unsurları hakkında bir dava açma ve davanın gerekçelerine göstermeye elverişli bütün hal şartları öğrenmiş olması demektir. Eğer zararın genişliğini tayın edecek husus, gelişmekte olan bir durum ise zaman aşımı bu gelişme sona ermedikçe başlayamaz. Zararı öğrenme, zararın kesin şekilde belli olduğu tarihtir.  Kontrol kaydı mevcut ise, zamanaşımı ancak kesin maluliyetin belirlendiği tarihten başlatılmalıdır.
    Dava konusu olayda, sigortalıda SSK Göztepe hastanesinin 31.08.1990 tarihli raporlarıyla % 0 olarak belirlenen sürekli iş göremezlik oranı, davacının itirazı üzerine SSK Yüksek Sağlık Kurulunun 06.06.1995 tarihli kararlarıyla % 10,10 olarak düzeltilmiştir. Davacının sürekli iş göremezlik oranı 16.04.1996 tarihinde, SSK Göztepe hastanesinin 21.03.1994 tarihli raporu dikkate alınarak 05.03.1998 tarihinde kontrol kaydıyla  %28,20 , SSK Okmeydanı hastanesinin 11.09.1998 tarihli raporu dikkate alınarak 24.11.2000 tarihinde kontrol kaydıyla, % 23,20 ,  SSK Okmeydanı hastanesinin 23.11.2000 tarihli raporu dikkate alınarak  % 31,20 olarak belirlenmiş bu orana işverenin itirazı üzerine SSK Yüksek Sağlık Kurulu 11.12.2001 tarihinde davacının sürekli iş göremezlik oranının artma kaydıyla % 31,20 olduğuna karar vermiştir. Davalı işverenlik tarafından davacının 1990 yılında geçirdiği iş kazası nedeniyle sürekli iş göremezlik oranının tespiti için dava açılması sonucu İstanbul 3.İş Mahkemesi 2006/39 E ve 2006/621K sayılı kararla davacının 1990 yılında geçirdiği iş kazası nedeniyle sürekli iş göremezlik oranının %23,20 olduğuna karar verilmiş ve bu karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminatın miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle işçi de oluşacak meslekte kazanma güç kayıp oranının hiçbir duraksamaya yer vermeksizin saptanması gerekir. Sigortalının sürekli iş göremezlik oranı, İstanbul 3.İş Mahkemesinin 11.10.2006 gün, 2006/39 E ve 2006/621K sayılı kararıyla  % 23,20 olarak kesinleşmiştir.  O halde, sigortalının ancak sürekli iş göremezlik oranının kesinleştiği 11.10.2006 tarihinde maddi ve manevi tazminatının belirlenmesine esas olacak zararı öğrendiği kabul edilmeli ve zaman aşımı süresinin hesabı bu tarihten itibaren başlatılmalıdır.   Yargıtay HGK’ nun 15.11.2000 gün ve 1609–1699 sayılı kararı da bu yöndedir. Ek dava, 05.04.2007 tarihinde açıldığına ve ıslah 12.02.2008 tarihinde yapıldığına göre, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda borçlar Kanunu’nun 125. maddesinde düzenlenen 10 yıllık zamanaşımı süresinin de dolmadığı açık-seçiktir.          
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,  temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine,  davacı yararına takdir edilen 550.00 YTL. duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine,  01.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi