Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede; A-Sanık ..."e yükletilen kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Cezanın yasal bağlamda uygulandığı, Anlaşıldığından, sanık ..."ün ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, B-Sanıklar ... ve ..."e yükletilen birden fazla kişi ile birlikte tehdit suçundan kurulan hükümlere yönelik temyize gelince; Sanıkların, çıkartıldıkları mahkeme tarafından tutuklanmalarına karar verilmesi üzerine mahkeme hakimini tehdit ettiklerinin anlaşılması karşısında, ani ve ayrı ayrı gerçekleşen olay sonucu sanıkların ne suretle önceden anlaşıp, planlayarak iştirak iradesi içinde atılı eylemi gerçekleştirdikleri açıklanıp tartışılmadan, yetersiz gerekçeyle sanıklar hakkında birden fazla kişi ile birlikte tehdit suçundan mahkumiyet hükmü kurulması, Kanuna aykırı, sanıklar ... ve ..."ün temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 12/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.