17. Ceza Dairesi 2019/9761 E. , 2020/89 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü;
Sanıkların müştekiye ait iş yerinde iki farklı zamanda hırsızlık eylemini gerçekleştirmek üzere girdikleri iddiasıyla iki farklı hırsızlık suçundan dava açıldığı, iki farklı tarihte meydana gelen eylemler bakımından CD tutanaklarını düzenleyen görevli polis memurlarının her iki eylemi gerçekleştiren şahısların giyim, boy, kilo, görünüm, yüz şekli itibarıyla ... ve ... olduklarını tespit ettikleri, CD görünütlerinin Ankara Kriminal Polis Labrotuvar Müdürlüğünce yapılan inceleme; müspet veya menfi herhangi bir kanaat beyanında bulunulamadığının ifade edildiği, yargılama aşamasında dinlenen tutanak düzenleyicisi polis memuru tanıklar ... ve ...’un hırsızlık olayını gerçekleştiren şahısları çok iyi tanıdıklarını, CD görüntülerindeki şahısların sanıklar olduğundan kesin olarak emin olduklarını beyan ettikleri anlaşılmakla tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
I)Sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezalarının miktarları ve türlerine göre; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 Sayılı Yasa"nın 26. maddesi ile 5320 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000,00 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından, sanıklar ... ve ...’nın temyiz istemlerinin 1412 Sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II)Sanıklar hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)Dosya içerisinde yer alan olay tutanakları ve müştekinin beyanlarına göre müştekiye ait aynı iş yerine 02/10/2013 ve 23/10/2013 tarihlerinde iki farklı kez girildiği, sanıklar hakkında iki ayrı hırsızlık suçundan dava açıldığı ve iki farklı hırsızlık suçundan mahkumiyet hükmü kurulduğu anlaşılmakla; sanıkların bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirdiği eylemlerinin zincirleme suç hükümleri kapsamında kaldığı Ceza Genel Kurulunun 21.05.2013 tarih, 2012/13-1543 Esas ve 2013/257 Karar, 15.03.2016 tarih, 2014/10-847 Esas ve 2016/120 Karar sayılı kararlarındaki ilkeler de dikkate alınarak TCK"nun 43. maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde sanıklar hakkında iki farklı hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan hüküm kurulmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2)Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nün 23/06/2014 tarihli uzmanlık raporunda sanıkların kayıtların bazı bölümlerinde bere, kapüşon vb nesne kullanmak suretiyle kafa ve yüz bölgesini gizledikleri tespit edilmesine rağmen TCK’nun 142/2-f maddesi hükümlerinin tartışılmaması,
3)Sanıklar hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından alt sınırdan hüküm tayin edilirken iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan teşdit nedenleri olaya ve sanıklara göre somutlaştırılmadan gerekçesiz bir şekilde teşdit uygulanması sonucunda fazla ceza tayini,
4)Sanıklar hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan hüküm kurulurken gerekçeli kararda suçun kont dokunulmazlığının ihlali olarak belirtilmesi ve suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi dolayısıyla TCK’nun 119/1-c maddesi uyarınca cezalarından artırım yapılması gerekirken ilgili maddenin TCK’nun 119/1-b-c olarak yazılması,
5)Sanıklar hakkında hırsızlık suçlarından hüküm kurulurken TCK’nun 142/1-b ve 143 maddelerinin uygulanması sonucu bulunan 2 yıl 8 ay hapis cezası üzerinden TCK’nun 62.maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılmak suretiyle sonuç cezanın 2 yıl 2 ay 20 gün olması gerekirken hatalı hesaplama sonucu cezanın 1 yıl 14 ay 20 gün olarak eksik ceza tayini,
6)Sanık ...’ün adli sicil kaydının incelenmesinde tekerrüre esas en ağır ilam niteliğinde olan Aydın 1.Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2012/1105 Esas ve 2012/1548 Karar sayılı ilamının TCK"nın 191/1. maddesi gereğince kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin olduğunun anlaşılması karşısında; 6545 sayılı Kanunla getirilen TCK"nın 191. maddesindeki değişiklikler ile koşullarının oluşması durumunda, "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması" ve “Davanın düşmesi” seçeneklerine de yer verilmesi nedeniyle, tekerrüre esas alınan ilamla ilgili olarak yasal değişiklik sonrası bir uyarlama işlemi yapılıp yapılmadığının araştırılması, yapılmamışsa uyarlama yargılaması yapıldıktan sonra sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmasında ve sanığa TCK’nun 58.maddesinin uygulanacağına hükmedilmesi halinde ek savunma hakkının verilmesinde zorunluluk bulunması,
7)T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 06/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.