Rüşvet alma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/8121 Esas 2020/10065 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/8121
Karar No: 2020/10065
Karar Tarihi: 11.03.2020

Rüşvet alma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/8121 Esas 2020/10065 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2016/8121 E.  ,  2020/10065 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Rüşvet alma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Rüşvet suçunun oluşabilmesi için bir rüşvet anlaşmasının bulunması, anlaşmanın da işin yapılmasından önce veya en geç yapılması anında olması gerektiği, sanığın, katılan ..."e ait olup diğer katılan ..."in şoförlüğünü yaptığı araca fazla tonaj sebebi ile cezai işlem uygulaması gerektiği halde, katılanların bir daha yapmayacaklarını beyan etmeleri üzerine "bu seferlik affediyorum" demek suretiyle cezai işlem uygulamadığı, olaydan bir kaç gün sonra katılanlara giderek kendilerini 7.000 TL"lik cezadan kurtardığını, bunun karşılığında 1.000 TL"nin çok olmadığını beyan ederek menfaat temin etmeye çalışması şeklinde gerçekleşen somut olayda; katılanlar tarafından ilgili mevzuata aykırı şekilde fazla tonajla taşıma yapıldığına dair bir tespitin bulunmadığı, işin yapılmasına yönelik öncesinde bir rüşvet anlaşmasının olmadığı, söz konusu işin yapılmasından sonraki menfaat temin edilmesine yönelik anlaşmanın rüşvet suçuna vücut vermeyeceği, sanığın eylemlerinin TCK"nın 257/3. maddesinde düzenlenen görevinin gereklerine uygun davranmak için menfaat sağlamaya teşebbüs suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde rüşvet alma suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
    Kabule göre de;
    Olay günü C.Savcılığına daha önceden suç duyurusunda bulunulmuş olması nedeniyle gerekli önlemler alınarak seri numaraları alınmış para ile kararlaştırılan buluşma yerine gidildiği, katılanların parayı sanık ..."e verdiği, sanığın aldığı parayı yanında bulunan ilaç poşetine koyduğu ve dışarı çıkarken görevlilerce yakalandığı, poşet içerisinde paraların ele geçirildiği, katılanların esasında teklifi kabul etmemekle beraber suçüstü yapılması için kabul etmiş görüntüsü verip sanığı yakalattığı, taraflar arasında özgür iradeleri ile yapılmış bir rüşvet anlaşmasının gerçekleşmediği anlaşılmakla, olayın başından itibaren mağdurların amacının rüşvet vermek olmayıp olayın ortaya çıkmasını sağlamak ve sanığı yakalatmak olduğu, bu itibarla sanığın eyleminin rüşvet almaya teşebbüs suçunu oluşturduğu gözetilmeden, tamamlanmış suçtan hüküm kurularak fazla ceza tayin edilmesi,
    Trafik Tim Komutanı olup ceza tutanağı düzenleme yetkisi bulunan sanık hakkında hükmolunan cezanın 2918 sayılı Kanunun Ek 11. maddesi gereğince yarı oranında artırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı Kararının Resmi Gazete"nin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesi uyarınca, ayrıca, cezasının infazından sonra işlemek üzere hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin nazara alınmaması,
    Kanuna aykırı, sanık ve müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükmün BOZULMASINA 11/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.