4. Hukuk Dairesi 2012/16950 E. , 2013/441 K.- HİZMET KUSURU
- DEVLET HASTANESİNDE YANLIŞ İĞNE YAPILMASI
- YANLIŞ İĞNE YAPAN HEMŞİRENİN SORUMLULUĞU
- KAMU GÖREVLİSİNİN YETKİSİNİ KULLANIRKEN İŞLEDİĞİ KUSUR
- İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU (İYUK) (2577) Madde 2
- DEVLET MEMURLARI KANUNU (657) Madde 13
- 1982 ANAYASASI (2709) Madde 40
- 1982 ANAYASASI (2709) Madde 129
"İçtihat Metni"Davacı E.. Ö.. vd. vekili Avukat B..Ö..tarafından, davalı K.. K.. ve diğeri aleyhine 02/05/2001 gününde verilen dilekçe ile haksız eyleme dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10/07/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dava, Sağlık Bakanlığı"na bağlı devlet hastanesinde yanlış iğne yapılmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteklerine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ve karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (T.C. Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy. K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukuku"nun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır.
Somut olayda; Devlet Hastanesi"nde hemşire olan ve kamu görevlisi sıfatını taşıyan davalı K.. K.."nin, görevini gereği gibi yerine getirmediği ileri sürülerek tazminat isteminde bulunulmuştur. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, davanın idari yargı yerinde ve idareye karşı açılması gerekir. Davalı K.. K.."ye husumet yöneltilemez. Bu davalı yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi yerine, işin esasının çözümlenmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
2-Davalı Sağlık Bakanlığı bir kamu tüzel kişisidir. Anılan tüzel kişiliğe bağlı olarak ve kamusal kurallar çerçevesinde faaliyet gösteren hastanenin eylem ve işlemleri de kamusal nitelikte olup; kamu hizmeti kavramı çerçevesindedir. Davada ileri sürülüş ve olayın gerçekleşme biçimine göre, davanın anılan davalıya yöneltilmesinin nedeni de hizmet kusurudur. Kamu hizmetinin görülmesi sırasında ve hizmet kusurundan doğan zararların gideriminde idari yargı görevlidir. (2577 sayılı İYUY. m.2) Mahkemece, bu davalı hakkında yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi gerekir. Mahkemece bu yön üzerinde durulmadan anılan davalı hakkında işin esası incelenerek davanın reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (1 ve 2) numaralı bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalı K.. K.."den peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/01/2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Anayasa’nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın 13/1. maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabilir. İdare aleyhine böyle bir davanın açılabilmesi, hizmet kusurundan kaynaklanmış, idari işlem ve eylem niteliğini yitirmemiş davranışlar ile sınırlıdır. Kamu görevlisinin, özellikle haksız eylemlerde, Anayasa ve özel yasalardaki bu güvenceden yararlanma olanağı bulunmamaktadır.
Dava dilekçesinde belirtilen maddi olgulardan davalının salt kişisel kusuruna dayanıldığının anlaşılması karşısında öncelikle bu iddia doğrultusunda delillerin toplanıp değerlendirilerek sonuca varılması gerekir. Açıklanan nedenlerle dairemiz kararının (1) nolu bendine katılmıyorum.17/01/2013