BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/551 Esas 2019/855 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2019/551
Karar No: 2019/855
Karar Tarihi: 02.08.2019

BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/551 Esas 2019/855 Karar Sayılı İlamı


T.C.
BAKIRKÖY
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/551 Esas
KARAR NO : 2019/855


DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 29/07/2019
KARAR TARİHİ : 02/08/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/08/2019

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasında dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda;
6102 sayılı TTK'nun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren yasa nedeniyle arabuluculuk ilk dava şartı olarak incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkil şirketin 2560 sayılı ..... Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile kurulmuş bir kamu tüzel kişiliği olduğunu. .... Büyükşehir Belediyesinin görev alanı ile sınırlı olmak üzere su ve kanalizasyon hizmetleri İdaresince sunduklarını. Müvekkil şirketin ve müflis ...Giyim sanayi Ticaret A.Ş. Arasında ''.... '' adresindeki ... nolu abonelik ile ilgili olarak abonelik sözleşmesi imzalandığını, Muflisin idarelerine atıksu borcu bulunmadğını, Muflis ...Giyim Sanayi Ticaret A.Ş. Hakkında Ticaret Sicil Gazetesi'nde yapılan sorgulama sonucunda borçlunun iflasına karar verildiğini, TaleplerininBakırköy ... .İcra ve İflas Müdürlüğü tarafından ''...borcun tahakkuk ettirildiği dönemlerde söz konusu taşınmaz müflis şirket adına kayıtlı olmadı...' gerekçesi ile reddedildiğini ve sıra cetveli düzenlendiğini, Abonelik sözleşmesi abone tarafından feshedilmedikçe abone abonelik borçlularından sorumlu olduğunu, abonelik taşınmazın mülkiyetine bağlı olarak gerçekleştirilmediğini, Abone, aboneliğe konu taşınmazı devir de etse, kiraya da verse veya terk de ete aboneliğini usulüne uyğun olarak sona erdirmemiş ise bunun sorumluluğuna kendesinin katlanlması gerekmediğini, binlerce abonesi bulunan müvekkil kurumun, abonelerinin, taşınmazı devrettiklerini, kiraya verdiklerini, terk ettiklerini veya suyun kimler tarafından kullanıldığını tek tek abone bazında takibini yapması beklenemediğiklerinin bu durum yargıtay kararları ile de sabit olduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 24/09/2013 tarih ve... Esas ve .... Karar sayılı ilamında''Abonelik sözleşmesini iptal ettirmeden adresten taşınma halinde sonraki dönem tahakkuklarından kiracıların sorumluluğu aboneliğni kuruma gelip iptal ettirmedikçe devam ettidiğini, Yargıtay .... . Hukuk Dairesi'nin 23/10/2008 tarih ve .... Esas ... Karar sayılı ilamında:''Kural olarak abonelik sözleşmesi devam ettiğği sürece abone olan davalı tüketim bedelinden sorumlu olduğunu,Yargıtay .... Hukuk Dairesi'nin 24/05/2001 tarih ve... Esas ... Karar sayılı ilamında ''BAbone sözleşmesini feshetmeden ayrılan davalı abone sayacın en son kaydeüttiği miktara kadar tahhuk edece beledderi ödemek zorunda olduklarını, abonelik sözleşmesi feshedimediği sürece, mülkiyet aboneye ait olsun ya da olmasın abone olan kişi veya kurum tüketim bedelinden sorumlu bulunduklarını, Belirtilen nedenle müvekkil şirketin alacağının kaydı talebinin reddine karar verilmesi haksız ve hukuk ayrıdı olduğunu bu bakımdan müvekkil şirketin alacağının iflas masasına kaydının kabulü ile sıra cetveline itiratzlarının kübulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; İİK 235 maddesine dayalı kayıt kabul istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının kayıt kabul talebine konu alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının tespiti hususlarından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Davanın açılış tarihi itibariyle ve mahiyeti gereği dava içinde aynı zamanda bir alacak talebine karşı borlu olmadığı istemini barındırdığı dikkate alınarak özel dava şartı bakımından konuyu düzenleyen yasa maddesine göre 7155 Sayılı Kanunla TTK’na 5/A maddesi eklenmiş ve anılan kanun hükmü ile ticari davalarda arabuluculuk dava şartı olarak kabul edilmiştir.6102 sayılı TTK'nun 5/A maddesi aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir:
6102 Sayılı TTK 'nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.)
"(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.
TTK 'nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.)
"(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yap
ılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zo4runlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir." şeklinde düzenlenmiştir.
Ticari davalar TTK m.4’te düzenlenmiştir:
“1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,...denilerek söz konusu talep TTK 553.madde kapsamından kaynaklı iş bu dava TTK'da düznenlendiğinden mutlak ticari davadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 114 maddesinde, dava şartları açıkça sayılmış olup, mahkeme tarafından resen gözetilir.
HUAK m. 18/A (2) hükmünde dava şartı arabuluculuğa mutlaka dava açmadan önce başvurulması zorunlu tutulmuştur.
Mahkemenin dava açmadan önce dava şartı arabuluculuğa başvurulmadığını tespit etmesi halinde davayı dava şartı yokluğundan usulden reddeder.
Her ne kadar uygulamada kayıt kabul davası olarak bilinen ve İİK 235 maddesi gereğince açılan dava, 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinde açıkça yazmamış olsa dahi mahiyeti gereği alacağın tespiti, masaya kaydedilmesi talebi nihayetinde alacağın tahsiline yönelik bir talep olduğundan bu kapsamda değerlendirilmesi gerekmektedir. Zira maddede açıkça itirazın iptali davaları da sayılmamış olmasına rağmen doktrinde de bu davaların da arabulucuya tabi olduğu kabul edilmektedir. Dolayısıyla sadece dava dilekçesi ile alacak ve tazminat olarak nitelendirilen davalar değil, alacağın tahsili ve tazminatın ödenmesine yönelik olan tüm uyuşmazlıkların arabulucuya tabi olması gerekmektedir.
Yapılan inceleme sonucunda 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 sayılı TTK'ya 5/A maddesi olarak eklenen madde hükmü gereğince TTK.nın 4. maddesinde ve diğer kanunlarad belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2 maddesi gereğince davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, davacı tarafça arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmediği, davacının alacağın taspiti ve masaya kaydedilmesine ilişkin olması nedeniyle arabulucuya başvurulmasının dava şartı olduğu açıktır.
Mahkemenin dava açmadan önce dava şartı arabuluculuğa başvurulmadığını tespit etmesi halinde davayı dava şartı yokluğundan usulden reddeder. 6235 sayılı HUAK m. 18/A (2) hükmünün kesin anlatımı nedeniyle tarafların dava şartı arabuluculuğa başvurmaları için HMK m.115’te öngörülen bir haftalık kesin süre veremez. Dava şartı arabuluculuğa başvurulup başvurulmadığına dava tarihi itibariyle bakılır.
HMK 114/2 ye göre Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır. denilerek özel kanunlarla da özel dava şartı getirildiğinden resen inceleme yapılacağı sabittir.
Davacı tarafından yukarıda anılan mevzuat uyarınca dava tarihi itibariyle arabuluculuğa başvurduğundan bahsetmediği gibi buna ilişkin tutanağının sunulmadığı da görülmüştür. Söz konu dava şartı davanın başında olması gereken ve tamamlanabilir bir dava şartı da değildir.6102 sayılı TTK'nun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin 1.fıkrası gereğince arabulucuya başvurmadan konusu bir miktar paranın ödenmesine ilişkin ticari dava açılmayacağından ve davanın arabulucuya başvurulmaksızın açıldığı sabit olduğundan herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin 1.fıkrası gereğince dava şartı yokluğundan HMK 115.madde uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi Uyarınca alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan peşin harçtan mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4- HMK'nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360'ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde karar verildi. 08/08/2019


KATİP ...
¸e-imza


HAKİM ... ¸e-imza






Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.