15. Ceza Dairesi Esas No: 2015/95 Karar No: 2018/883 Karar Tarihi: 13.02.2018
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/95 Esas 2018/883 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2015/95 E. , 2018/883 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜM : 5237 sayılı TCK"nın 206/1, 62, 51 maddeleri gereğince mahkumiyet
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümleri, katılan vekli tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü, Sanık ... ile sanık ...’in olay tarihinde gayrı resmi evli oldukları, ...’in hamile olduğu ve herhangi bir sağlık güvencesinin bulunmadığı, doğum zamanı geldiğinde, sanık ..."in kız kardeşi olan diğer sanık ...’a ait olan yeşil kartı alarak hastaneye götürdükleri, ...’in ...’ın yeşil kartı ile hastaneye kaydının yapıldığı ve doğumun gerçekleştiği, sanıkların bu şekilde üzerlerine atılı suçu işlediklerinin iddia edildiği olayda, 14/12/2010 tarihli iddianameyle, 5237 sayılı TCK"nın 158/1-e maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçundan dava açıldığı, ancak mahkemece eylemin “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçu olarak nitelendirilip bu suçtan hüküm kurulduğu, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçlarının bağımsız suçlar olup, birinin diğerine dönüşmeyeceği ve hükmün konusunun iddianamedeki fiil olduğu gözetilmeden; muayene için gelen kişilerin ibraz ettiği belgedeki kişi olup olmadığını denetleme görevi bulunan hastane görevlilerinin muayene edilen hastanın kimlik sahibi olmadığını basit bir inceleme sonunda anlayabilecek durumda oldukları, sanıkların bu durumun denetlenmesi imkanını ortadan kaldırıcı bir davranışlarının bulunmadığı ayrıca hamile olan sanık ..."in, doğmak üzere olan bebeğini muhakkak bir tehlikeden kurtarma zorunluluğunun bulunduğu, hayati önemi haiz nitelikte bir tehlikeden korunmak, bu nedenle doğumunu gerçekleştirmek amacıyla başkasına ait yeşil kartın kullanılması şeklinde gerçekleştirildiği sabit görülen eylemlerin, 5237 sayılı TCK"nın 25/2. maddesinde tanımlanan zorunluluk hali kapsamında kaldığı gerekçesi ile beraat hükmü verilmesi yerine iddianame kapsamı dışına çıkılarak dava açılmayan resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan hüküm kurulması suretiyle 5271 Sayılı CMK"nın 225. maddesine muhalefet edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 13/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.