10. Hukuk Dairesi 2009/7599 E. , 2010/808 K.
"İçtihat Metni"...............
Davacı Kurum, iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirlerin 506 sayılı Yasanın 10 ve 26. maddeleri uyarınca tazminine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, Anayasa Mahkemesi iptal kararı çerçevesinde tesis edilen bozma ilamını dikkate alarak yazılı şekilde davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı avukatı ile davalılardan....... avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve ve Tetkik Hâkimi ... düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan ve Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasını isteyen ...... Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi hükmü uyarınca, duruşma için gerekli tebligat giderlerini vermediği anlaşıldığından, duruşma isteğinin bu nedenle reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum avukatı ile davalı işveren anonim şirket avukatının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, iş kazasından doğan rücu tazminatı istemine ilişkin olup, mahkemece verilen önceki hüküm, Dairemizin 05.06.2007 gün 2007/8043-9396 sayılı ilamıyla “506 Sayılı Kanunun 26/1.inci maddesindeki ‘...sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere...’ bölümünün, Anayasa Mahkemesince 23.11.2006 tarih ve 2003/10 Esas 2006/106 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olması karşısında, Kurumun bu maddeden doğan rücu hakkının, ‘halefiyete’ değil, ‘kanundan doğan basit rücu hakkına’ dayandığının kabul edilmesi ve bu kabul çerçevesinde, Kurumun rücu alacağının, ilk peşin değerin kusura tekabül eden miktarıyla sınırlı bulunmasına, öte yandan, kesinleşen önceki rücu davalarında hükmolunan miktarın mahsubu yapılırken, sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin
.....
sermaye değerinin esas alınması gerektiğine; şayet ilk peşin sermaye değerli gelirle birlikte artışlara da hükmedilmişse, artışların hükmolunacak rücu tazminatından mahsup edilmesine olanak bulunmamasına, bu çevrede meseleye fiili ödemeler açısından bakıldığında ise fiili ödemenin mevcudiyeti halinde, kurumun talep edebileceği miktarın hesabının da aynı şekilde gerçekleştirilmesi gerekmekte olup; şayet ilk peşin sermaye değerli gelirin kusur karşılığı, fiili ödeme miktarından düşük ise o takdirde ilk peşin sermaye değerine itibar edilmesi; aksine fiili ödeme miktarı ilk peşin değerden düşük ise o takdirde de fiili ödeme miktarının esas alınması gerektiğine” işaret edilerek, ayrıca, 506 sayılı Yasanın 10. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmemesine rağmen bu maddeye yönelik istemin kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu belirtilerek bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma ilamı kapsamında yapılan yargılama süreci sonunda, davalı işverenin %70, davalı ...’in %5, davalı ...’ın %5, sigortalının %20 oranındaki kusuru esas alınıp, davanın yasal dayanağının 506 sayılı Yasanın 26. maddesi olduğuna ve bozma sonrası salt artışa yönelik olarak açılıp bu dava ile birleştirilen rücu davasının reddine dair mahkeme kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, Kurumun, %50 oranla sınırlı şekilde ve bu oranın da 1/2’sinden her iki gerçek kişi davalının müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak üzere tüm davalılardan belirtilen oranlarda talepte bulunduğu gözetilerek, taleple bağlılık ilkesi çerçevesinde ilk peşin değerli gelirlerin %50 istem karşılığı 6371,52 TL’nin 1/2’sine karşılık gelen 3185,76 TL’den davalı gerçek kişiler........müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak üzere 6371,52 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken, ilk peşin değerli gelirlerin %80 kusur karşılığı olan toplam 10195,71 TL’nin tahsiline hükmedilip......se %5 kusur karşılığı 637,23 TL’den ayrı ayrı sorumlu kılınması, usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
Ne var ki; bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ:Hüküm fıkrasının (1) no’lu bendinin silinerek, yerine, “1-Asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile 6371,52 TL’nin onay tarihi olan 11.10.2001 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ve davalı ... ile Mithat 3185,76 TL’den sorumlu olmak üzere tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,” hükmünün yazılmasına, “hükmü temyiz etmeyen davalılar ....... yönünden davacı Kurum lehine oluşan usuli kazanılmış hak durumunun gözetilmesine” hükmünün bu bende eklenmesine, (3-a) bendinde yer alan “550,57” rakamlarının silinerek, yerine, “344,06” rakamlarının yazılmasına, “hükmü temyiz etmeyen davalılar .......yönünden davacı Kurum lehine oluşan usuli kazanılmış hak durumunun gözetilmesine” hükmünün bu bende eklenmesine, (3-c)
.......
bendinde yer alan “1.223,49” rakamlarının silinerek, yerine, “764,58” rakamlarının yazılmasına, “hükmü temyiz etmeyen davalılar ......yönünden davacı Kurum lehine oluşan usuli kazanılmış hak durumunun gözetilmesine” hükmünün bu bende eklenmesine ve kararın bu biçimiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcını temyiz eden davalılardan ...... alınmasına, 26.01.2010 gününde oy birliğiyle karar verildi.
......