Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10775
Karar No: 2014/8557
Karar Tarihi: 29.12.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/10775 Esas 2014/8557 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/10775 E.  ,  2014/8557 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 28/05/2013
    NUMARASI : 2012/84-2013/227

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı S.S. G. Kent Konut Yapı Kooperatifi" ne ait konutları inşaa ettiğini fakat alacağını alamadığını, bunun üzerine kooperatif aleyhine açılan davada Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi" 2004/398 Esas, 2009/286 Karar sayılı ilamıyla lehinde 189.769,86 TL ye hükmedildiğini, ilama dayalı olarak başlatılan icra takibi ile alacağın tahsil edilemediğini ve borç ödemeden aciz vesikası alındığını, bu arada kooperatifin ferdileşmeye geçerek üyelerine tapularını dağıtarak tasfiye sürecine geçtiğini, bu nedenle 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu" nun 81. maddesine uyarıca kooperatif ortaklarının hisselerine düşen miktarla sınırlı olarak kooperatif borcundan sorumlulukları bulunduğunu, kooperatifin 22 üyesi bulunduğundan davalının hissesine isabet eden 8.625,90 TL" nin tahsili için başlatılan icra takibinin, davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, icra takibine itirazının kesin olarak kaldırılması ile davalının %40 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiş, bilahare davayı itirazın iptali olarak ıslah etmiştir.
    Davalı vekili, itirazın kesin olarak kaldırılması talep dildiğinden görevli mahkemenin icra hukuk mahkemesi olduğunu, takip dayanağı borç ödemeden aciz belgesinin tarafı olmayan müvekkili aleyhine bu davanın açılamayacağını, müvekkilinin ancak kooperatife taahhüt ettiği sermaye payı oranında sorumluluğu bulunabileceğini savunarak, davanın reddi ile davacının %40 oranında kötüniyet tzminatına mahkum edilmesini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının ilama dayalı toplam alacağının imal edilen konutların kesin maliyet bedellerinin içinde olduğu, dava dışı kooperatifçe bu borcun ödenmesi gerekirken, ödenmeyip ticaret sicilden terkin edildiği, dolayısıyla aciz vesikasına bağlanmış bu borçtan dolayı tasfiye anındaki üyelerin ve dolayısıyla davalının da sorumlu olduğu, kooperatifin ihyası sağlanarak bu borcun kooperatiften tahsilinin takip ve dava konusu alacağı sürümcemede bırakacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile itirazın iptaline, davalının kabul edilen asıl alacağın % 40"ı oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1) Dava, davacının, dava dışı kooperatiften olan ilama dayalı alacağından,davalı kooperatif ortağının payına düşen kısmının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 28. maddesinde, kooperatif borçlarından dolayı ortağının sorumluluğu düzenlenmiş, 29, 30 ve 31. maddelerinde ise bu sorumluluğun istisnalarının anasözleşme ile düzenleneceği açıklanmıştır. Kooperatif anasözleşmesinin 20. maddesinde, "Her ortak, kooperatifin borçlarına karşı, taahhüt ettiği pay tutarı kadar sorumludur. Kooperatiften ilişkisi kesilen ortağın sorumluluğu, ayrıldığı tarihten itibaren iki yıl devam eder. Kooperatife giren her ortak, girişinden önce doğmuş olan kooperatif borçlarından dolayı diğer ortaklar gibi sorumlu olur.Yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin sorumlulukları hakkındaki hükümler saklıdır“, 21. maddesinde de, “Ortaklar, taahhüt ve tediye ettikleri ortaklık payı bedelleri dışında, kooperatif amaçlarının gerçekleşmesini sağlamak üzere genel kurulca kararlaştırılacak miktarlardaki, arsa, altyapı, inşaat ve benzeri gider taksitlerini ödemek zorundadırlar. Bu kararlarda anasözleşmenin 33’üncü maddesinin 2’nci fıkrasında gösterilen nisap aranır." düzenlemelerine yer verilmiştir.
    O halde; anasözleşmede kooperatifin sorumluluğu başka türlü düzenlenmedikçe dış borçlar ancak kooperatif tüzel kişiliğinin malvarlığı ile ödenecek, bunun dışında kooperatif üyelerinin kişisel malvarlıklarından herhangi bir istek yapılamayacaktır. Kuşkusuz malvarlığına üyelerin yüklendiği sermaye payı dahildir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 17.09.1997 tarih ve 1997/11-44 E., 1997/649 K. sayılı kararında da "kooperatifin sorumlu olduğu hususlarda ortaklara gidilebilmesi için kooperatifin tasfiye edilmiş, sicilden silinmiş olması yeterli olmadığı, anılan 28. maddesinde kollektif şirketler ile ilgili 179. maddesinden farklı bir hüküm getirildiği, kooperatif aleyhine gerekli takibat yapılıp sonuç alınmaz ise ortaklara sorumluluk durumuna göre müracaat edilebileceği" vurgulanmıştır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 98. madde yollamasıyla TTK"nın 269. maddesi hükmüne göre, anonim şirket, sermaye ortaklığı olup, ortakların sorumluluğu, koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlıdır. Sermaye borçlarını ödeyen ortakların gerek şirkete ve gerekse şirketin alacaklılarına karşı herhangi bir sorumlulukları bulumadığından, kişisel yönden takip ve dava olunamazlar.
    Bu durumda; dava dışı kooperatif anasözleşmesinin 21. maddesinde ortakların kooperatife karşı sorumlulukları düzenlendiği halde kooperatiften alacaklı olanlara ilişkin bir istisna hükmüne yer verilmediği, davalı ortağın taahhüt ettiği ortaklık payını ödemediğine ilişkin bir iddia da bulunulmadığı anlaşıldığından, mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    2)Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde, karar düzeltme kapalı olmak üzere, 29.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi