Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4199
Karar No: 2016/4407

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/4199 Esas 2016/4407 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/4199 E.  ,  2016/4407 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı ... vekili; 13/09/2012 havale tarihli dava dilekçesiyle ... ilçesi, ... köyü, IX numaralı 2/B parselinin 6831 sayılı Orman Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesi gereğince ... adına orman sınırları dışına çıkarıldığını, ancak taşınmazın fiilen orman vasfında olduğu ve 2/B madde kapsamındaki yerlerden olmadığını iddia ederek, IX numaralı parselin 2/B vasfını taşımayan kısımlarının iptali ile orman vasfıyla ... adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B uygulamasına itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 3302 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanuna göre yapılıp 15/08/2012 tarihinde ilan edilen 2/B madde uygulaması vardır
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Somut olayda; orman bilirkişi tarafından sunulan raporda, çekişmeli taşınmazın 31/12/1981 tarihi itibari ile insan eli değmeden, kendiliğinden orman vasfını yitirip yitirmediği ve taşınmaz kendi haline bırakıldığında, alanın yeniden ormana dönüşüp dönüşmeyeceği araştırılıp açıklanmamış, raporda 31/12/1981 tarihine en yakın 1980"li yıllara ait hava fotoğrafları ve memleket haritaları kullanılarak, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsü, kullanım olup olmadığı, kullanım durumu ve taşınmazın hazırdaki eylemli durumu yeterince araştırılmamış ve açıklanmamıştır.
Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
6831 sayılı Kanunun değişik 2/B maddesi ile (bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerin orman rejimi dışına çıkartılacağı) hükmünün bulunduğu, bundan doğal ve gerçek anlamda nitelik kaybının anlaşılması gerektiği, her isteyenin ormanlarda doğal olarak bulunan deliceleri aşılaması, bina ya da eklentilerini inşa etmesi, erozyona sebep olacak biçimde araziyi teraslaması ya da orman bitkilerini kökleyip tarım yapmaya teşebbüs etmesi veya 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi gereğince hiçbir zaman kişiler adına tapuya tescil edilemeyecek ve özel mülke konu olamayacak orman içi açıklığı niteliğinde olan yerlerin, insan eliyle ve zorlama yöntemlerle niteliğinin yitirilmesi kanun maddesinde anlatılan bilim ve fen bakımından nitelik kaybı olmayıp, zorla ve ormanın tahribi sonucu niteliğinin kaybettirilmesidir. Bu yöntem, toprak erozyonu, ormanların ortadan kalkması, doğanın ve çevrenin bozulup yok olması sonuçlarını doğurur.
Kanunda tanımlanan (....bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetme...) kavramında bu tür olaylar amaçlanmamıştır. 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesinin başka türlü yorumu, ormanların bilinçli şekilde niteliğinin kaybettirilmesine, tahribine ve yok edilmesine izin verdiği sonucuna ulaştırır ki bu durum Anayasanın 169 ve 170. maddelerine aykırı olur. Suç teşkil edecek eylemlerle ve zorlama yolu ile ormanların niteliğinin kaybettirilmesi kanunlarla korunamaz.
O halde; yukarıda anlatılan eylemler sonucu ormanların yok edilmesinin, bilim ve fen bakımından orman niteliğini kaybetme olarak kabul edilemeyeceğini gözönünde bulundurularak, dava konusu taşınmazın orman bütünlüğünü bozmama, su ve toprak rejimine ve çevresindeki ekosistemlerinin tüm öğeleriyle, kendisini yenileyebilme gücüne zarar vermeme, ormancılık çalışmalarının etkenlik, verimlilik ve karlılık düzeylerini düşürmeme, taşınmaz üzerinde insan elinin çekilmesi ve olduğu gibi bırakılması halinde yeniden orman haline dönüşüp dönüşemeyeceği gibi koşulları birlikte değerlendirip, dava konusu taşınmazın hangi doğal olaylar ve eylemler sonucu bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybettiğini ya da etmediğini inceleyerek bu olguları tartışması ve taşınmazın hangi maddi ve bilimsel olgular sonucu nitelik kaybettiği sonucuna ulaştığını raporunda açıklaması gerekir.
Bu nedenle, mahkemece; öncelikle 1980"li yıllara ait hava fotoğrafı ve memleket haritası bulundukları yerlerden getirtilerek, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek iki orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazın 31.12.1981 yılından önce bilim ve fen bakımından tam olarak orman niteliğini yitirip yitirmediği, yukarıda yazılı koşullar dikkate alınarak belirlenmeli, komşu taşınmazların tapudaki nitelikleri de gözönüne alınarak oluşacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ...nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 12/04/2016 günü oy çokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

Davacı ... ..., ... ilçesi, ... köyü, IX numaralı 2/B parselinin 6831 sayılı Orman Kanununun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesi gereğince ... adına orman sınırları dışına çıkarıldığını, ancak taşınmazın fiilen orman vasfında olduğunu ve 2/B madde kapsamındaki yerlerden olmadığını iddia ederek, IX numaralı parselin 2/B vasfını taşımayan kısımlarının iptali ile orman orman vasfıyla ... adına tesciline karar verilmesi talebiyle ... ... ... ... ve ...ye yönelik dava açmıştır.
2 B çalışmaları ile ilgili tutanak, belge ve haritalar getirtilmiş, taşınmaz başında iki kez keşif yapılmıştır.
Birinci keşifte dava konusu yerin orman olma özelliğini kaybedip etmediği, toprak yapısı, bitki örtüsü ve hava fotoğrafları ve memleket haritaları açısından fen, orman ve ziraatçı bilirkişiler tarafından incelenmiş; birbiriyle uyumlu raporlarında 1981 tarihinden önce dava konusu yerin orman olma özelliğini yitirdiği eylemli olarak da tarım arazisi niteliğinde olduğu rapor edilmiş; hava fotoğrafları ve memleket haritasında da gösterilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın kullanım durumunun ve hak sahiplerinin tespiti amacıyla ikinci kez keşif yapılmış; dava konusu taşınmazı dâhili davalı ...’ın atalarından intikalen tarım arazisi olarak kullandığı ve yerin orman olma özelliğini yitirdiği 50-60 yıldır tarım arazisi olarak kullanıldığı mahalli bilirkişiler tarafından belirtilmiştir.
Dairemizce verilen iade kararı sonrasında da orman mühendisi ve harita mühendisi bilirkişilerce müşterek düzenlenen bilirkişi ek raporunda dava konusu taşınmazın 1970 yılı hava fotoğrafı, 1974 yılı memleket haritası ve 2000 yılı hava fotoğraflarında çakıştırma ve gösterimleri yapılmış; dava konusu taşınmazın, 1981 yılından önce bilim ve fen bakımından orman olma özelliğini kaybetmiş tarla vasfındaki yerlerden olduğu rapor edilmiştir.
Dava konusu yerin öncesinin orman olduğu konusunda herhangi bir hukuki ihtilaf bulunmamaktadır. Zira, 2/B çalışmaları, orman olduğu kesinleşen ancak orman olma niteliğini kaybeden yerler üzerinde yapılır. Aydınlatılması gereken, dava konusu taşınmazın 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerden olup olmadığıdır. Bu husus da aydınlığa kavuşturulmuştur. Açıklanan nedenlerle, ... ... temyiz talebi yerinde değildir. ...nın vekâlet ücretine ilişkin temyiz talebi yerinde ise de, bu eksiklik bozmayı gerektirmeyip "Kadastro Kanununun 31. maddesi uyarınca 500 TL vekâlet ücretinin davacı ... ... alınarak davalı ...na verilmesine" ibaresinin karara eklenmek suretiyle kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerektiği kanaatinde olduğumdan, hükmün BOZULMASI şeklindeki sayın çoğunluğun düşüncesine katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi