Davacı, 10.2.1986 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Davacı, 10.01.1986 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa kapsamında Bağ-Kur sigortalı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının 10.02.1986-18.01.1987 tarihleri arasında isteğe bağlı Bağ-Bur sigortalı olduğunun tespitine karar verilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya uygun değildir. Davacının 16.01.1992 tarihinde Kuruma verdiği giriş bildirgesi ile 10.02.1986 tarihinden itibaren 1479 sayılı yasa kapsamında Bağ-Kur sigortalı olarak tescilinin yapıldığı, 10.06.1986-16.03.2004 tarihleri arasında (Zirai olarak), 19.01.1987-07.02.1992 tarihleri arasında (Ticari olarak) olarak vergi kaydının, 25.02.2006 tarihinden itibaren Esnaf Sicil kaydının ve 25.10.1993-30.07.2005 tarihleri arasında Meslek Odası üyeliğinin bulunduğu ilk prim ödeme tarihinin 07.01.1992 olduğu dosyadaki kayıt ve belgelerden anlaşılmaktadır Davanın yasal dayanağını oluşturan 1479 sayılı Yasa"nın 24. ve 25. maddeleri, Bağ-Kur’luluk koşulları ile kimlerin bu Yasa kapsamında olduklarını ve Bağ-Kur’luluk statüsüne karine sayılacak olguları açıkça belirlemiş bulunmaktadır. . 22.3.1985 yürürlük tarihli 3165 sayılı Yasa, sigortalılığa karine yönünden vergi kaydının, bu kaydın bulunmaması veya vergiden muaf olunması halinde, esnaf ve sanatkar sicili veya Kanunla kurulu meslek kuruluşu kayıtlarının esas alınacağını belirlemiştir. 1479 sayılı Yasa"nın 79.maddesine göre isteğe bağlı sigortalılık ise, sigortalının tescil talebinin Kuruma intikal ettiği tarihte başlar. Ancak ayı içinde primi yatırılmış süreler sigortalılık süresine dahil edilir. Somut olayda, davacı 16.01.1992 tarihinde Kuruma verdiği giriş bildirgesi nedeni ile 10.02.1986 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edilmiştir. Davacının tespit kararı verilen 10.01.1986-18.01.1987 tarihleri arasında ticari vergi kaydı, esnaf ve sanatkar sicil kaydı ve Meslek Odası kaydı bulunmamaktadır. Ayrıca, isteğe bağlı sigortalı olabilmek için Kuruma tescil talebinde bulunmadığı gibi, düzenli prim de ödememiştir. Başka bir anlatımla, 1479 sayılı Yasa sistemine göre zorunlu ve isteğe bağlı sigortalılık koşullarını taşımamaktadır. Öte yandan, 1479 sayılı yasada 506 sayılı Yasa"nın 79. maddesine koşut geçmiş Bağ-Kur hizmetlerinin geriye yönelik tespitine ilişkin bir düzenleme de mevcut değildir. Hal böyle olunca, geçmiş Bağ-Kur hizmetlerinin istem gibi kabulüne karar verilmesine yasaca olanak bulunmamaktadır. Yasal olarak sigortalı olunmayan ve uzun yıllar prim ödenmemiş sürelerin geriye yönelik toplu ödeme yapılmak suretiyle değerlendirilmesi mümkün değildir. Davacının sigortalılık koşullarını taşımadığı dönem için Kurum"un hatalı işlemi sonucu geriye yönelik prim yatırması yararına kazanılmış hak oluşturmaz. Ancak, fazla prim ödemeleri, ödeme tarihinden itibaren isteğe bağlı sigortalı olarak değerlendirilebilir. (YHGK 20.11.2002 gün ve 21/892-990 sayılı karar) Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.