Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2009/12543 Esas 2010/802 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/12543
Karar No: 2010/802
Karar Tarihi: 26.01.2010

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2009/12543 Esas 2010/802 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2009/12543 E.  ,  2010/802 K.

    "İçtihat Metni"

    ......
    Dava, yersiz olarak ödendiği iddia edilen aylıkların tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali ile %40 icra inkâr tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkeme, bozmaya uyularak yapılan yargılama süreci sonunda davanın reddine karar vermiştir.
    Hükmün, davacı Kurum avukatı ile davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum avukatının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davalı avukatının temyizine gelince; davanın yasal dayanağı 506 Sayılı Yasanın 68. maddesi ile İcra İflas Kanununun 67. maddesi olup, dava; fiili çalışma iddiasıyla, davalıya ......’lı babasından dolayı 23.10.1994-23.05.2005 döneminde ödenen aylıkların ferileriyle birlikte tahsili için davalı borçlu aleyhine .......e yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
    Somut olayda; davalının süresinde sunduğu 03.11.2006 tarihli itiraz dilekçesinde ikametgâhının Kartal-İstanbul adresinde bulunduğunu ileri sürerek yöntemine uygun biçimde İcra Dairesi’nin yetkisine itirazda bulunması, hükmüne uyulan Dairemizin 31.03.2009 tarihli bozma ilamında atıfta bulunulan 06.10.2004 tari.....ayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı çerçevesinde değerlendirme yapılarak; yetkili icra dairesinin, borçlunun ikâmetgahının bulunduğu yer icra dairesi olduğu ve geçerli bir takibin bulunmadığı gerekçe gösterilerek itirazın iptali davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Ancak, bozma sonrası yapılan yargılama sürecinde, davalının kendisini avukat aracılığıyla temsil ettirip, bu yönde .............dına düzenlenmiş olan vekâletnamenin 29.05.2009 havale tarihi ile dosyaya intikal etmesine rağmen, anılan avukatların karar başlığında gösterilmemesi ve davanın usulden reddine hükmedilmesine rağmen davalı lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesi yerinde görülmemiştir.
    Ne var ki; bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
    .......
    SONUÇ:Hüküm fıkrasına, son bent olarak “Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarife uyarınca belirlenen 575 TL vekâlet ücretinin davacı Kurumdan alınıp davalıya verilmesine” hükmünün eklenmesine ve kararın bu biçimiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 26.01.2010 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    ....

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.