15. Ceza Dairesi 2020/7738 E. , 2021/867 K.
"İçtihat Metni"
BOZMA ÜZERİNE, DİRENME
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Dairemizin 29/04/2019 tarih 2017/29403 E, 2019/4440 K, sayılı bozma ilamına uyulmayarak, 2013/311 E, 2014/128 K sayılı kararında direnilmesi ile sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından beraat,
Nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçundan sanığın beraatine ilişkin hükümler, O yer C. Başsavcı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi; bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak, bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak, ilk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak, suretiyle verilen hüküm, özde direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtay’ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamına göre; mahkemece, Yargıtay bozma ilamından sonra, bozma ilamında belirtilen gerekçeler de tartışılarak ve ilk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak suretiyle direnme kararı verildiği, buna göre; ilk hükümde yer almayan bu hususlar, Özel Dairece denetlenmemiş olduğundan, Özel Dairece denetlenmeyen bir konunun ilk kez ve doğrudan Yargıtay Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmesine kanunen imkan bulunmamaktadır. Bu itibarla, yerel mahkemenin son uygulaması direnme kararı olmayıp, yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesinin Yargıtay özel dairece yapılması gerektiği anlaşılmakla;
Sanığın, katılan ... adına düzenlenmiş, üzerinde kendi fotoğrafının bulunduğu, fakat aslı ele geçmeyen sahte nüfus cüzdanı ile Denizbank/Dudullu Şubesi’nden 14.700 TL tutarında kredi kullanarak, bu şekilde sanığın nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia edilen olayda;
Nitelikli dolandırıcılık suçunun mağdurunun banka olduğu, bankanın farklı şubelerinden kredi çekilmesi durumunda eylemin tek bir mağdura karşı işlenmiş kabul edileceği dikkate alınarak; sanığın Denizbank’ın farklı şubelerine yönelik başka eylemler nedeniyle açılan davaların olduğu, ve bu dava dosyaları ile temyize konu eylem arasında hukuki kesintinin gerçekleşmediği, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun"un aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlali ile haksız menfaat ederek zincirleme suç hükümlerinin uygulanması ihtimalinin bulunması, her ne kadar ekspertiz raporlarında inceleme konusu sözleşme ve belgelerdeki imzaların sanığın eli mahsulü olmadığı, katılan ... nüfus cüzdanı renkli fotokopisindeki resmin sanığa ait olmadığı yönünde görüş ve kanaatleri bildirilmişse de; sanığın benzer eylemlerinden dolayı safahat görmüş birden çok dava dosyasının bulunduğu, bu dava dosyalarının bir kısmında sanığın farklı zamanlarda farklı imzaları kullandığının kendisi tarafından beyan edilmiş olması, tanık olarak beyanı alınan banka çalışanı Burcu Yılmaz’ın gerek hazırlıkta ve gerekse kovuşturma aşamasında kredi kullanan kişi olarak sanığı teşhis etmesi karşısında;
Gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; DenizbankA.Ş./Dudullu Şubesi’nden suça konu 12/01/2012 tarihli kredinin başvurusunda bulunan şahsa ait kamera görüntüleri ve fotoğraflar ile sanığa ait tüm yönlerden çekilmiş fotoğrafların temin edilmesi, kamera görüntüleri ile fotoğraflarda yer alan şahsın sanık olup olmadığının saptanması, gerektiğinde bu görüntü ve fotoğraflar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, kredi kullanan şahsın sanık olup olmadığının belirlenmesi, sanığın benzer eylemlerinden dolayı safahat görmüş birden çok dava dosyasının bulunduğu, bu dava dosyalarının bir kısmında sanığın farklı zamanlarda farklı imzaları kullandığının kendisi tarafından beyan edilmesi göz önüne alındığında; sanığın farklı zamanlarda attığı değişik harf ve karakterdeki imzalarının temini ile bu mukayese imzalar ile kredi sözleşmesi ve ekindeki imzalar üzerinde grafolojik inceleme yaptırılması, sanık hakkında Denizbank/Cennet Mah. Şubesi’ne yönelik 17.01.2012 tarihinde katılan Mesut Akgül’ün kimlik bilgisini kullanmak suretiyle Bakırköy 16.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/338 E.-2013/223 K. sayılı dosyası ile TCK’nın 158/1-j-son, 35/2 ve 207/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet hükümlerinin verildiği, aynı dava dosyasında Denizbank/Güngören Şubesi’ne yönelik 17.05.2012 tarihinde katılan...’in kimlik bilgisini kullanmak suretiyle 03.10.2012 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı, ancak; birleşen bu dava dosyasında sehven hüküm kurulması unutulduğundan mahkemenin ayrı esasına kayıt yapılarak tefrik edildiği, anlaşıldığından, Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/338 E.-2013/223 K. sayılı dosyası ile aynı dava dosyasında sehven hüküm kurulması unutulduğundan mahkemenin ayrı esasına kayıt yapılarak tefrik edilen dava dosyası, İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 17/04/2014 tarih ve 2013/311 E., 2014/128 K., sayılı dosyaları ile mahkeme tarafından suç ihbarında bulunulmuşsa ihbar edilen bu dava dosyasının birleştirilmesi, birleştirme mümkün değil ise kesinleşmiş karar örnekleri ile dosya suretlerinin bu dava dosyasının içerisine alınması, söz konusu dava dosyasındaki deliler ile bu dava dosyasındaki delillerin birlikte değerlendirilmesi, sonucuna göre, sanık hakkında TCK"nın 43 maddesi gereği zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı belirlenerek, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle bozmayı etkisiz hale getirmek sureti ile yazılı şekilde beraat hükümlerinin kurulması,
Kanuna aykırı olup, O yer C. Başsavcı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 08/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.