11. Hukuk Dairesi 2016/6516 E. , 2016/7657 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Tüketici Mahkemesi’nce verilen 01/02/2016 tarih ve 2015/348-2016/68 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı bankanın özel bankacılık birimindeki çalışanlarla görüştüğünü ve akabinde türev işlem yapılarak hesap açıldığını, hesapta yapılan işlemler ve banka temsilcisinin yanlış yönlendirmesiyle zarara uğradığını, sözleşme görüşmelerindeki usulden doğan sorumluluğun söz konusu olduğunu ileri sürerek fazlaya dair talep hakkının saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; görev itirazında bulunmuş ve davanın usulden ve esastan reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davacının eczane işlettiği, davalı bankada yatırım işlemleri yaptığı ve kar amacı güttüğü, bu haliyle davacının tüketici sıfatını haiz olmadığı gerekçesiyle 6102 sayılı Yasa"nın 4. ve 5. maddeleri ile 6502 sayılı Yasa"nın 3. ve 73/1. maddelerine göre mahkemenin görevsizliğine, 6100 sayılı Yasa"nın 20. maddesine göre yasal süre içerisinde talep halinde dosyanın ... Asliye Ticaret Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı banka çalışanlarının işlemlerde yanlış yönlendirmelerinden kaynaklı uğranılan maddi zararın tahsili istemine ilişkindir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un 2. maddesinde, kapsamının tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar olduğu açıklanmış, 3/1. maddesinde ise tüketici işlemi; “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır. Yasa koyucu, bu hükümle, tüketicinin taraf olduğu bankacılık sözleşmelerini tüketici işlemi olarak kabul etmiştir. Aynı Yasa"nın 73. maddesinde, bu kanundan kaynaklanan uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinin görevine girdiği düzenlenmiş, 83. maddesinde ise, taraflardan birinin tüketici olduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda, davacı bankada türev işlemler yapmak üzere opsiyonlu döviz mevduatı ve opsiyon işlemleri çerçeve sözleşmesi imzalamış, özel bankacılık hizmetinden faydalanmıştır. Davacı bu yatırım işlemlerini yaparken tüketici olarak hareket etmiş olup, aksini kanıtlayan bir savunma veya delil de dosyada mevcut değildir. Bu durumda tüketici işleminden kaynaklanan dava konusu uyuşmazlıkta, tüketici mahkemesi görevli olduğundan mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle görevsizlik kararı verilmesi isabetli görülmediğinden, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile usul ve yasaya aykırı kararın davacı yararına BOZULMASINA, 03/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.