12. Ceza Dairesi 2016/10331 E. , 2018/9804 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/1, 62/1, 50/4,1-a, 52/2-4 maddeleri gereğince verilen mahkumiyet hükmüne yönelik eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz talebinin reddine dair karar
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz talebiyle birlikte yaptığı eski hale getirme talebinin reddine ilişkin karar, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya kapsamına göre; yapılan yargılama sonunda, 01.02.2016 tarihinde sanığın yokluğunda verilen hükmün sanığın bildirdiği adresi olan ..... ” adresine adresin kapalı olması ve komşusunun, sanığın işte olduğunu beyan etmesi üzerine Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre mahalle muhtarına usulüne uygun şekilde 24.02.2016 tarihinde tebliğ edilerek 2 nolu ihbar kağıdının kapıya yapıştırıldığı ve hükmün temyiz edilmeden 03.03.2016 tarihinde kesinleştirilerek infaza verildiği, sanığın bundan sonra mahkemesine yazdığı dilekçede karardan haberi olmadığını, adresine gönderilmediğini ve suçlamaları kabul etmediğine yönelik taleplerinin mahkemece eski hale getirme talebi kabul edilip, talebin reddine karar verildiği ve buna ilişkin ek kararın sanık tarafından temyiz edildiği, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 311. maddesi hükmüne göre, eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde, inceleme merciinin Yargıtay’ın ilgili dairesi olduğu ve sanığın 09.05.2016 hakim havale tarihli dilekçesi ile eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunduğu anlaşıldığından, yerel mahkemenin eski hale getirme talebinin reddine ilişkin 12.05.2016 tarihli ek kararı hukuki değerden yoksun kabul edilip bu karar kaldırılmak suretiyle yapılan incelemede:
5271 sayılı CMK"nın “Eski Hâle Getirme” başlıklı 40. maddesinin birinci fıkrasında; kusuru bulunmaksızın bir süreyi geçirmiş olan kişinin eski hale getirme isteminde bulunabileceği, aynı maddenin ikinci fıkrasında; kanun yoluna başvuru hakkı kendisine bildirilmemesi halinde de, kişinin kusursuz sayılacağı belirtilmiştir.
5271 sayılı CMK"nın “Eski Hâle Getirme” başlıklı 40. maddesinin birinci fıkrasında; kusuru bulunmaksızın bir süreyi geçirmiş olan kişinin eski hale getirme isteminde bulunabileceği, aynı maddenin ikinci fıkrasında; kanun yoluna başvuru hakkı kendisine bildirilmemesi halinde de, kişinin kusursuz sayılacağı belirtilmiştir.
Temyiz istemine konu kararda, “... .... hazır bulunmayan müşteki Muhamma Muhammad ve sanık ... ....için ise bu karara karşı, kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde mahkememize verilecek dilekçe veya tutanağa geçirilmek üzere yazmana beyanda bulunmak suretiyle sanık ....... hakkında verilen Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması kararına karşı .... nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine itiraz yoluna, sanık ... ....hakkında verilen ve açıklanan mahkumiyete dair karar yönünden kurulan hüküm için 5271 sayılı CMK.nın 272-273.md. de belirtilen istinaf (5320 Sayılı yasanın 8. maddesine göre temyize ilişkin 1412 sayılı CMUK’un 305-326 maddeleri halen yürürlükte olması nedeniyle Yargıtay Temyiz) yoluna başvurabileceği ,temyiz ve itiraz yoluna başvurulmaması halinde kararın kesinleşeceği açıklandı.... ” şeklinde, başvurulacak yasa yolu, süresi, başvuru yapılacak merci ile başvuru şekli anlaşılabilir nitelikte açıkça gösterildiğinden ve sanık tarafından bu konuda bir itiraz da ileri sürülmediğinden, eski hale getirme talebi, 5271 sayılı CMK"nın 40. maddesinin birinci fıkrası kapsamında değerlendirilmelidir ki sanığın karardan haberi olmadığına, adresine tebligat yapılmadığına yönelik dilekçesinden de bu husus anlaşılmaktadır.
Sanığın mahkememeye savunması alınırken tebligat adresi olarak ..... adresini bildirdiği, sanığın ... uyruklu olduğu ve ayrıca bir mernis adresinin bulunmadığı, yokluğunda verilen kararın sanığın bildirdiği adresine 24.02.2016 tarihinde Tebligat Kanunu 21 maddeye göre Mahalle Muhtarına tebliğ edildiği, ayrıca 2 nolu haber kağıdının hükümlünün kapısına yapıştırıldığı ve imzadan imtina eden komşusuna haber verildiği,dosyaya yansıyan başka bir adresi de bulunmadığı ve yapılan tebliğin usulüne uygun olduğu anlaşıldığından, eski hale getirme talebi yerinde görülmemiştir.
Açıklanan gerekçelerle, sanığın, yokluğunda verilen hükmün kendisine 24.02.2016 tarihinde tebliğ edilmesi ve kararın kesinleşmesinin ardından , 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 09.05.2016 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; aynı Kanun"un 317. maddesi gereğince temyiz isteminin ve geçerli bir sebebe dayanmayan eski hale getirme talebinin isteme uygun olarak REDDİNE, 16/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.