3. Ceza Dairesi Esas No: 2015/23052 Karar No: 2016/2838 Karar Tarihi: 10.02.2016
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2015/23052 Esas 2016/2838 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2015/23052 E. , 2016/2838 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜMLER : Mahkumiyetlerine dair
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1)Sanık ... hakkında kasten yaralama ve tehdit, sanık ... hakkında tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; Kasten yaralama suçu yönünden yüzde sabit izin basit tıbbi müdahale ile giderilemeyeceği dikkate alınarak temel cezanın 5237 sayılı TCK"nin 86/1. maddesi uyarınca belirlenmesi, aynı yasanın 87/1-c maddesi gereğince bir kat artırım yapılması ve bulunan cezanın 3 yıldan az olması halinde 87/1-son maddesi gereğince 3 yıla çıkarılması ve bu ceza üzerinden indirimlerin yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından; Tüm suçlar yönünden Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas-2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanıklar müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA, 2)Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; Mağdur ... ve eşi ..."in soruşturma aşamasındaki anlatımlarına göre sanık ..."un mağduru yaraladığı, sanık ..."in yaralama eylemine iştirak ettiği konusunda yeterli delil elde edilemediği halde tanık beyanlarına itibar edilerek sanık ..."in mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.