17. Ceza Dairesi 2019/13377 E. , 2020/85 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Büyükçekmece 5. Asliye Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
SUÇ : Hırsızlık
Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan yapılan yargılama sonucunda; 5237 sayılı TCK’nun 142/2-d, 35 ve 62 maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Büyükçekmece 5. Asliye Mahkemesinin 21/05/2015 Tarih, 2013/414 Esas ve 2015/270 Karar sayılı kararının sanık ... tarafından temyizi üzerine;
Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 24/10/2019 Tarih, 2019/2695 Esas ve 2019/13168 Karar sayılı kararıyla;
Yerel mahkemece sanık ... hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Suç tarihi itibarıyla, Jammer tabir edilen sinyal kesici cihaz ile aracın kilitlenmesini engelleyerek araç içindeki cep telefonunu çalması biçimindeki eylemin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile değişmeden önce 20/09/2012 tarihi itibarıyla 5237 sayılı TCK"nın 141/1. maddesinde düzenlenen açıktan hırsızlık suçunu oluşturduğu belirlenerek yapılan incelemede:
Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanun"un 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun"un 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nın temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, karar verilmiştir.
İTİRAZ NEDENLERİ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 27.11.2019 tarih ve 2015/239832 sayılı yazısı ile;
ANLATIM VE TALEP:
“1- Somut olayda; Şikayetçinin 14/06/2013 tarihinde 34 YR 4869 plakalı aracını ... Caddesi üzerinde park ettiği, aracın kapısını kapattıktan ve bir kaç adım attıktan sonra arkası dönükken aracını otomatik kumandalı anahtarı ile kilitlediği; ancak, bu sırada yakınıcıyı izleyen sanıklar ... ve .... nin sinyal kesici cihaz (jammer) kullanarak, aracın kilitlenmesini önledikleri ve daha sonra aracın içerisinden hırsızlık yapmak istedikleri sırada, çevrede bulunan ve olayı gören kolluk görevlileri tarafından yakalandıkları anlaşılmıştır.
2 - Sanıklar hakkında açılan kamu davasında, yapılan yargılama sonucunda, sanıkların TCK 142/2-d, 35/1, 62/1, 53 maddeleri uyarınca 1 er yıl 8 er ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına, sanıklardan ... hakkında mükerrirlere özgü infaz ve denetimli serbestlik uygulanmasına karar verilmiş, sanık ... hakkındaki hükmün açıklaması geri bırakılmıştır.
3- Kararın sanık ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığımızca düzenlenen 7/2/2019 tarih ve 2015/ 239832 sayıl tebliğnamede, eylemin suç tarihi itibarıyla TCK. nun 142/1-b maddesine uyan suçu oluşturacağı, oranlılık ilkesine aykırı davranılarak ceza tayin edildiği ve eksik kovuşturma sonucu hüküm kurulduğu nedenleriyle BOZMA talep edilmiştir.
4 - Kararı inceleyen Yargıtay 17. CD. 24/10/2019 tarih ve 2019/ 2695 E. 2019/ 13168 sayılı kararı ile "... Suç tarihi itibarıyla, jammer tabir edilen sinyal kesici cihaz ile aracın kilitlenmesini engelleyerek araç içindeki cep telefonunu çalması biçimindeki eylemin " 5237 sayıl Yasanın TCK . nun 6545 sayılı Yasa ile değişmeden önce 20/09/2012 tarihi itibarıyla 5237 sayılı TCK"nun 141/1.maddesindeki açıktan hırsızlık suçunu oluşturacağı belirtilerek, 6763 sayılı Yasa ile 5271 sayılı CMK"nun 253/1.maddesinde yapılan değişiklik sonucu, TCK. nun 141/1. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığı belirtilerek, uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle sair yönleri incelenmeksizin BOZMA kararı verilmiştir.
5 - Bozma kararı Cumhuriyet Başsavcılığımıza 14/11/2019 tarihinde teslim edilmiş ve yasal 30 günlük süre içerisinde CMK 308/1.madde uyarınca İtiraz yasa yoluna başvurulduğu” belirtilmiştir.
İTİRAZ NEDENLERİ:
“ 1- İtirazımızın konusu, sinyal kesici (jammer) kullanılmak suretiyle yapılan hırsızlık suçlarında eylemin, 5237 sayılı Yasanın 142/2- d maddesine 6545 sayılı Yasa ile eklenen ve 28/6/2014 tarihinde yürürlüğe giren "veya kilitlenmesini engellemek" ibaresi eklenmeden önce işlenmesi halinde, TCK. nun 141/1.maddesine mi yoksa TCK 142/1- b maddesine mi mümas olduğu hususudur.
2 - Bilindiği üzere TCK. nun 141/1.maddesindeki suçun oluşması için failin, zilyedin rızası olmadan, başkasına ait taşınır malı bulunduğu yerden, kendisine veya başkasına yarar sağlamak amacıyla alması gerekmektedir. Suçun basit hırsızlık suçu olarak kabul edilebilmesi için de, alma eylemini, failin hiç bir engelle karşılaşmadan gerçekleştirmesi gerekmektedir.
Oysa ki somut olayda, yakınıcı aracını kilitlemek istemiş ve bunun için uzak kumandalı anahtarını kullanmış ve fakat sanıklar sinyal kesici alet kullanarak aracın kilitlenmesini engellemişlerdir. Bu durumda artık suçun basit hırsızlık suçu olarak kabul etmek olanaklı değildir. Zira sanıklar şikayetçinin aracı kilitlenmesini bir araç kullanmak suretiyle engelleyerek, olaya nitelikli bir hal katmışlardır.
3 - Nitekim Yargıtay 2. CD, 16/01/2019 T. 2018/ 5038 E. 2019/ 927 K., 15/10/2018 T. 2016/ 5885 E. 2018/ 11340 K. ve 21/11/2018 T. 2016/ 10886 E. 2018/ 13838 K. sayılı ilamlarında olduğu gibi istikrarlı bir biçimde, eylemin 6545 sayıl Yasa ile 28/6/2014 tarihinde TCK 142/2-d maddesinde yapılan değişiklikten önce, TCK 142/1-b maddesinde yazılı olan suçu oluşturduğunu kabul etmiştir.
4 - Diğer taraftan 14/06/2013 tarihli tutanak ve şikayetçinin beyanından da anlaşıldığı üzere, olayda sanıklar, herhangi bir mal çalmadan yakalandıkları halde, ilamda telefon çaldıklarının kabulu ile suç tarihi olan 14/6/2013 tarihi itibarıyla ifadesini kullanmak yerine 20/09/2012 tarihi itibarıyla denilerek maddi hata yapıldığı da değerlendirildiği” belirtilmiştir.
SONUÇ VE İSTEM: Açıklanan gerekçelerle;
"Yukarıda açıklanan nedenle : 1 - İtirazımızın kabulü ile, 2 -Yüksek 17. CD. nin 24/10/2019 gün ve 2019/2695 Esas, 2019/ 13168 Karar sayılı kararının kaldırılarak, Büyükçekmece 5. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 21/05/2015 T. 2013/ 414 E. 2015/ 270 K. Sayılı mahkumiyet hükmünün, itirazımız doğrultusunda itirazen BOZULMASINA ve maddi hata yapılan hususlarında düzeltilmesine karar verilmesi, 3 - İtirazımızın Yüksek Dairece kabul edilmemesi halinde, dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gönderilmesi, İtirazen arz ve talep olunur.” şeklinde istemde bulunulması üzerine dosya dairemize gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü;
İTİRAZIN KAPSAMI;
Sanığın jammer tabir edilen sinyal kesici cihaz ile aracın kilitlenmesini engelleyerek aracın içerisine girip iki adet poşet alarak araçtan indiği sırada kolluk görevlilerince yakalandığı eyleminin, suç tarihi itibarıyla 5237 sayılı TCK’ nun 142/1-b maddesine uyduğundan bahisle, Dairemizin bozma kararının kaldırılarak itiraz doğrultusunda bozma kararı verilmesi talep edilmiştir.
KARAR;
Somut olayda; sanık jammer tabir edilen sinyal kesici cihaz ile müştekinin aracını kilitlemesini engelleyerek, müşteki aracının yanında ayrıldıktan sonra araca girerek araçtan iki adet poşet alarak araçtan indiği sırada kolluk görevlilerince yakalandığı anlaşılmıştır. Suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’ nun 142/1-b maddesi ile “Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında“ işlenen hırsızlık suçları yönünden nitelikli halin öngörüldüğü, inceleme konusu eylemde aracın kilitlenmek sureti ile ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınma vasfı bulunmaması nedeni ile 5237 sayılı TCK’ nun 2. maddesi ile düzenlenen kanunilik ilkesi de göz önüne alınarak sanığın eyleminin açıktan hırsızlık olarak nitelendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Bu tür eylemlere bakan daireler arasında görüş farklılıkları vardır. Bu eylem de daha sonra yasal düzenleme ile nitelikli hale getirilmiştir. Açıklanan nedenle, Dairemizin anılan kararında usul ve Yasa"ya aykırı bir yön bulunmaması nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/11/2019 tarih ve 2015/239832 sayılı itiraz dilekçesinde ileri sürülen düşünce yerinde görülmediğinden REDDİNE,
Dairemizin 24.10.2019 tarih, 2019/2695 Esas ve 2019/13168 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA YER OLMADIĞINA, itirazın incelenmesi için dosyanın 5271 sayılı CMK’nın 308/2. maddesi uyarınca Yargıtay Ceza Genel Kurul Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 06.01.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.