9. Ceza Dairesi Esas No: 2020/5398 Karar No: 2021/140 Karar Tarihi: 14.01.2021
Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/5398 Esas 2021/140 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanık hakkında görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyet kararı verildiği belirtilmiştir. Ancak, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun benimsenen bir ilamına göre, sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmediğine dair beyanın sadece sanığa özgü bir hak olduğu ve avukatın bunu beyan edemeyeceği vurgulanmıştır. Kararda, sanıkların hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlemiş oldukları suçun cezasının infazından sonra bu hak ve yetkinin yasaklanması gerektiği de belirtilmiştir. Ayrıca, kararda suç tarihi için yanlış bir yıl belirtilmiş ve bu da yasalara aykırı kabul edilmiştir. Bu nedenlerle, kararın 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de dikkate alınarak CMUK'nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca bozulması kararı verilmiştir. Kanun maddeleri; TCK 53/1-d, TCK 53/5, CMK 231, CMK 232/2-(c), 5320 sayılı Kanunun 8/1.
9. Ceza Dairesi 2020/5398 E. , 2021/140 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Görevi kötüye kullanma Hüküm : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 22/10/2019 tarihli ve 2015/12-225 Esas, 2019/616 Karar sayılı ilamında da işaret edildiği üzere, sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmediğine dair beyanı niteliği itibariyle şahsa sıkı surette bağlı bir hak ve yetki olduğu, vekil aracılığıyla kullanılabilen şahsa sıkı sıkıya bağlı hakların ancak vekâletnamede bu hususta özel bir yetki bulunması halinde vekil tarafından kullanılabileceği ya da yetki bulunmaksızın vekil tarafından gerçekleştirilen işleme hak sahibinin sonra da izin vermesi gerektiği, sanık müdafiinin sanığın yerine hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmediğine dair beyanda bulunamayacağı, daha önce sanıklar tarafından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının kabul edilmesine rağmen "Sanıkların kabul etmemesi nedeni ile CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına" şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-d maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanıklar hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi gereğince cezanın infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Suç tarihinin 20/02/2009 tarihi yerine gerekçeli karar başlığında 2009 yılı olarak gösterilmesi suretiyle CMK"nın 232/2-(c) maddesine aykırı davranılması, Kanuna aykırı, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 14/01/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.