Abaküs Yazılım
Hukuk Bölümü
Esas No: 2018/152
Karar No: 2018/179

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2018/152 Esas 2018/179 Karar Sayılı İlamı

 

                        T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

        HUKUK BÖLÜMÜ

        ESAS   NO : 2018/152

        KARAR NO : 2018/179

        KARAR TR: 26.03.2018

ÖZET :Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleşmediği anlaşıldığından; 2247 sayılı Yasa’nın 14.maddesinde öngörülen koşulu taşımayanBAŞVURUNUN,aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarıncaREDDİgerektiğihk.

                       

 

 

 

 

KARAR

               

 

 

Davacı: E. Sigorta A.Ş.

Vekili: Av. M.R.B.

Davalı: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Vekili: Av. A.A.

 

O L A Y : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili şirkete sigortalı bulunan F. Operasyonel Taşıt ve Kiralama ve Turizm A.Ş."ye ait 34 JK... plakalı aracın 22.7.2013 günü davalı idarenin sorumluluk alanında bulunan Pınar Mahallesi, Günsuyu Caddesi Sarıyer/İstanbul"da sürücü G.İ. sevk ve idaresinde seyir halinde iken Balabandere Caddesi kavşağına yaklaşırken bir uyarıcı levha ve işaret olmayan orta refüjü fark etmeyerek refüj üzerine çıkması sonucunda aracın hasara uğradığını, müvekkili şirkete yapılan hasar ihbarı üzerine yapılan ekspertiz incelemesi sonucunda davaya konu kaza nedeniyle sigortalı araçta meydana gelen hasar miktarının 7.257,02-TL olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin 10.9.2013 tarihinde 7.257,02 TL sigorta tazminatı ödediğini, davaya konu kazaya ilişkin trafik polisleri tarafından düzenlenen maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında da kazanın oluşumunda davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nın sorumluluğunun bulunduğunu, yol üzerinde bulunan orta refüjün bu yolda araç kullanan sürücüleri uyaracak herhangi bir uyarıcı levha ve işaret olmaması nedeniyle meydana geldiğinden davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nın % 100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davalı idarenin hizmet kusuru nedeniyle sigortalı araçta meydana gelen hasarı tazmin yükümlülüğünün bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.257,00 TL sigorta tazminatının sigortalıya ödeme tarihi olan 10.9.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesi : 17.9.2015 gün ve E:2015/205, K 2015/358 sayı ile, 2918 sayılı KTK 110. Maddesine göre trafik düzeni ve güvenliği nedeniyle bulundurulması gerekli görülen kavşaklara ve yerlere trafik ışık, işaret ve levhalarını koyma ve yer işaretlemeleri yapma görevinin belediye trafik birimlerinin görev ve yetkileri arasında olduğu, kaza noktasının ana arterde ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nın sorumluluk alanında bulunduğu, kaza noktasının Büyükşehir Belediyesi"nin sorumluluk alanında bulunmasından dolayı davalı vekilinin husumet itirazının yerinde olmadığı gerekçesiyle, bilirkişi raporu esas alınarak davanın kısmen kabulüne, İBB"nin % 75 kusuru oranında 5.442,78-TL rücu alacağının davalının temerrüde düşürüldüğü 17.9.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar vermiş, bu karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi: 3.5.2016 gün ve E:2016/936, K:2016/5425 sayı ile, mahkemece, Belediyelerin de içerisinde bulunduğu kamu tüzel kişilerinin kamu hizmeti görmekle yükümlü bulunmaları nedeniyle, kamu hizmetleri sırasında verdikleri iddia olunan zararlardan dolayı oluşan sorumlulukları özel hukuk hükümlerine tabi olmadığı, kamu tüzel kişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla anılan idarelere karşı hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanunun 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerektiği; mahkemece, hizmet kusuruna dayanılarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı aleyhine açılan bu davanın HMK 114/1-b.maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde karar verilmesinin yerinde görülmediği gerekçesiyle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün bozulmasına karar vermiştir.

İSTANBUL 22. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 15.12.2016 gün ve E:2016/368 K:2016/340 sayı ile, bozma ilamına uyularak HMK 114/1-b ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmemiştir.

Davacı vekili bu kez aynı istemle idari yargıda dava açmıştır.

İSTANBUL 9. İDARE MAHKEMESİ: 24.10.2017 gün ve E:2017/777, K:2017/1872 sayı ile, dava konusu uyuşmazlığın, 2918 sayılı Yasanın 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 110. maddesi ile Anayasa Mahkemesi’nin işaret edilen kararı gözetildiğinde, karayollarında can ve mal güvenliği yönünden trafik düzeninin sağlanarak trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri kapsadığı ve Kanunun, trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev yetki ve sorumlulukları ile, çalışma usullerini kapsadığı, dolayısıyla oluşan trafik kazası nedeniyle açılacak sorumluluk davalarının görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 15/1-a. maddesi hükmü görev yönünden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili idari ve adli yargı yerlerince verilmiş olan görevsizlik kararları nedeniyle oluştuğunu ileri sürdüğü olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle İstanbul 9. İdare Mahkemesine vermiş olduğu 5.12.2017 tarihli dilekçesiyle Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmasını talep etmiş olmakla, dava dosyası 29.1.2018 tarih ve E:2017/777 sayılı üst yazısı ile Mahkememize gönderilmiş olup, 26.2.2018 tarihinde kayda girmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Ahmet Tevfik ERGİNBAY, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN ve Birgül KURT’un katılımlarıyla yapılan 26.03.2018 günlü toplantısında: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sının 158. maddesinin birinci fıkrasında “Uyuşmazlık Mahkemesi adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkilidir”. denilmiş; 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1. maddesinde “ Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu Kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir.

Özel kanun uyarınca hakeme başvurulmasının zorunlu olduğu hallerde, eğer hakemlik görevi hakim tarafından yerine getirilmiş ise bu merci, davanın konusuna göre, yukarıdaki fıkrada yazılı adli veya idari yargı mercilerinden sayılır.” hükümleri yer almıştır.

2247 sayılı Yasanın 14.maddesine göre; olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararın kesin veya kesinleşmiş olması gerekmekte; bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise, hukuk uyuşmazlıklarında ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilmektedir.

Aynı Yasa’nın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.

Anılan hükümlere göre, Uyuşmazlık Mahkemesi’nce bir görev ya da hüküm uyuşmazlığının incelenebilmesi için, uyuşmazlığa konu edilen karar veya kararların, adli, idari veya askeri yargı mercilerince ya da hakemliğin hakim tarafından yerine getirilmesinde olduğu gibi yargı merci sayılanlarca verilmesi ve 14.madde kapsamında olumsuz görev uyuşmazlığının varlığından söz edebilmek için de; adli, idari veya askeri yargı yerlerinden en az ikisi tarafından konusu, tarafı ve sebebi aynı olan davalarda kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş görevsizlik kararlarının bulunması gerekmektedir.

Olayda, Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığı Hukuk Bölümünün 28.2.2018 gün ve Kayıt No:2018/163 sayılı yazısı ile, İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesinden E:2016/368 Esas sayılı dosyanın kesinleşmiş karar örneğinin gönderilmesi istenilmiş ancak, İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.2.2018 gün ve 2016/368 Esas sayılı cevabi yazısından ilgili kararın henüz kesinleşmemiş olduğu, dolayısıyla Mahkememize kesinleşmemiş karar suretinin gönderildiği anlaşılmıştır.

Bu durumda, davacı tarafından görevli merciin belirlenmesi için 2247 sayılı Yasanın 14.maddesi kapsamında Mahkememize başvurulmuş olmasına karşın, İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevsizlik kararı henüz kesinleşmediğinden, 2247 sayılı Yasanın 14. maddesinde öngörülen “kesin ve kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine” koşulu geçekleşmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

 

             S O N U Ç : 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 26.03.2018 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

    Başkan                     Üye                               Üye                              Üye                  

      Nuri                      Şükrü                          Mehmet                     Ahmet Tevfik

NECİPOĞLU             BOZER                         AKSU                        ERGİNBAY

 

 

 

                                      Üye                                  ÜyeÜye

                                Alaittin Ali                 Süleyman Hilmi                    Birgül

                                  ÖĞÜŞ                             AYDIN                          KURT                                                                   

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi