23. Hukuk Dairesi 2014/6947 E. , 2014/8513 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl ve birleşen davada davacı vekilince duruşmalı, birleşen dava yönünden davalılar vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen davada davacı vekili avukat ... ile şirket yetkilisi ... ve bir kısım davalılar vekili avukat ... ile davalılardan ..., ... vekili avukat ... gelmiş, davalı ... "a tebligatın bila dönmesi üzerine asıl ve birleşen davada yüklenici temsilcisi vekilinin duruşma talebinden vazgeçmeleri üzerine dosyanın evrak üzerinden incelenmesine karar verildikten sonra gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili asıl ve birleşen davada, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmeye göre inşaatın yapılarak teslim edildiğini, ancak davacı yükleniciye ait olması gereken beş adet bağımsız bölümün arsa sahiplerince üçüncü kişilere satıldığını ileri sürerek, dava konusu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline, mümkün değilse değerlerinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmeye göre, genel iskan alınması halinde, davacı yükleniciye 22 adet bağımsız bölüm devrinin öngörüldüğü, ancak genel iskan alınmadığı,davacıya hak ettiğinden daha fazla tapunun devredildiğini, üçüncü kişilerin iyiniyetli oldukları ve davalı ..."ın davadan önce öldüğü ve ölü kişi aleyhine dava açılamayacağı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, asıl ve birleşen davada davacı yüklenici vekili ile asıl ve birleşen davada davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, özellikle temyiz edenlerin sıfatlarına göre, temyiz eden taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Asıl davada, yanlar arasındaki 19.04.2007 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, davacı yükleniciye isabet eden iki adet bağımsız bölümün,arsa sahiplerince, sözleşmeden hemen sonra davalı üçüncü kişilere satıldığı ileri sürülerek,tapu iptal ve tescil,mümkün değilse, rayiç değerlerinin tahsili; birleşen davada ise yine aynı sözleşme gereğince yükleniciye ait olması gereken üç adet bağımsız bölümün, sözleşmeden önce,arsa sahiplerince satıldığından bahisle, rayiç değerlerinin tahsili talep edilmiştir. Mahkemece, sözleşme gereğince genel iskan alınmadığı, böylece, davacının henüz dava konusu bağımsız bölümleri haketmediği gerekçesi yanında, arsa sahibi dışındaki davalı üçüncü kişilerin, tapu kayıtlarına güvenerek, arsa sahiplerinden daire satın aldıkları, dava dilekçesi ve diğer dilekçelerinde davacının muvazaadan sözetmediği, bu kişilerin, şahsi hak sahibi yüklenici karşısında üstün hak sahibi olduğu gerekçesiyle de, asıl ve birleşen dava reddedilmiştir. Gerçekten de, sözleşmenin “Müteahhit firmaya verilecek tapuların verilme süreçleri başlıklı” maddelerinde, binaların iskan ruhsatlarının alınmasından sonra toplam 22 adet bağımsız bölümün yükleniciye verileceği kararlaştırılmıştır. O halde, mahkemenin, buna ilişkin değerlendirmesi doğru olmuş, genel iskân almamış olması nedeniyle, yüklenici, henüz dava konusu bağımsız bölümleri haketmemiştir. Bu durumda, mahkemece, davalı üçüncü kişilerin iyiniyetli olup olmadıklarının ve muvazaa iddiasının, bu aşamada incelenmesi ve değerlendirilmesinin yapılması ile bu hususa yönelik gerekçe oluşturulması hatalı olmuştur. Çünkü, belirtilen hususlar ancak, davacının dava konusu bölümleri haketmesinden sonra inceleme konusu olabilecektir.
Bu itibarla, mahkemece yapılan bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, sonucu itibariyle doğru olan kararın, HUMK."nun 438/son maddesi gereğince gerekçesi değiştirilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı yüklenici vekili ile asıl ve birleşen davada davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının 5. sayfasında yer alan “Arsa maliki davalılar dışında arsa maliklerinden daire satın alan davalıların durumuna gelince; bu kişiler tapu kaydına güvenerek daire satın alan ayni hak sahibi olan kişiler olup, dava dilekçesinde ve davacı vekilinin diğer açıklamalarından bu kişilerin muvazaasından da söz edilmemiştir.Kat karşılığı inşaat sözleşmesinin niteliği gereği davacı yüklenici, bir kısım arsa sahibi davalılar karşısında şahsi hak sahibi durumundadır. Dolayısıyla ayni hak ve şahsi hakkın çatışması söz konusu olup, kat karşılığı inşaat sözleşmesi de tapuya şerh verilmediğinden ayni hak sahibi olan davalılar ..., ..., ..., ..., ..."ın şahsi hak sahibi olan davacı yükleniciye karşı üstün hak sahibi konumunda oldukları değerlendirilmiştir. Dolayısıyla bu davalılar yönünden muvazaa da ileri sürülmediğinden bu gerekçeyle davanın reddi düşünülmektedir.” fıkrasının karardan çıkarılarak, sonucu itibariyle doğru olan mahkeme kararının, HUMK."nun 438/son maddesi gereğince düzeltilmiş gerekçe ile ONANMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadelerine, duruşma ve vekalet ücreti talebinden vazgeçildiğinden vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.